59. Türk Pediatri Kongresi KKTC’de başladı
AJANSTürk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Çokuğraş: ”Pandemide kullandığımız aşılarla ilişkin üretilen birtakım söylentiler, aslı astarı olmayan ama sosyal medyada çok parlatılan ve hızla yayılan bilgiler sonucunda, maalesef aşı karşıtlığı çok ciddi anlamda arttı” ”Bu nedenle çocukluk çağı aşıları yasal zorunluluk haline getirilmeli. Ayrıca aşı karşıtlığına karşı da birtakım önlemler alınmalı. Çünkü bunlar toplum sağlığını riske sokan davranışlar ve sosyal medyada hiçbir kısıtlama olmadan insanlar çıkıp konuşuyor”
LEFKOŞA (AA) Türk Pediatri Kurumu (TPK) Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, pandemide aşılarla ilgili ortaya atılan söylentiler sonucu aşı karşıtlığının ciddi anlamda arttığını belirterek, "Çocukluk çağı aşıları yasal zorunluluk haline getirilmeli. Ayrıca aşı karşıtlığına karşı da birtakım önlemler alınmalı. Çünkü bunlar toplum sağlığını riske sokan davranışlar ve sosyal medyada hiçbir kısıtlama olmadan insanlar çıkıp konuşuyor." dedi.
Bu yıl 59'uncusu düzenlenen Türk Pediatri Kongresi, "Çocuklar Masumdur" temasıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Gazimağusa kentindeki bir otelde başladı.
Yaklaşık 2 bin katılımcıyla 26 Mayıs'a kadar sürecek kongrede, ulusal ve uluslararası alandan uzmanlar, çocuk sağlığı ve hastalıkları alanındaki gelişmeleri ele alacak, ayrıca beslenme, bağışıklama, çocuk acil, çocuk yoğun bakım ve alerji gibi alanlarda kurslar da düzenlenecek.
TPK Derneği Başkanı Prof. Dr. Çokuğraş, kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, kongrenin temasının, çocukların masumiyetine ve İsrail saldırısı altındaki Gazze'de çocukların yaşadığı drama dikkati çekmek için "Çocuklar Masumdur" olarak belirlendiğini söyledi.
Haluk Çokuğraş, "Çocuklarımızın yaşamı günümüzde Filistin'de ve dünyanın farklı köşelerinde savaşla, soykırımla, yoksulluk, ayrımcılık ve kötü muamele ile tehdit altında. Tüm bu gelişmeler 'insanım' diyen herkesin canını acıtıyor." diye konuştu.
Türkiye'de çocuklarda beslenme yetersizliğinin giderek daha fazla görüldüğünü, aşı karşıtlığının da çok ciddi bir sorun olduğunu aktaran Çokuğraş, önceki yıllara kıyasla geçen yıl kızamık vakalarının daha fazla görüldüğünü ifade etti.
Türkiye'de pediatri uzmanı sayısının azaldığını, bazı illerde çocuk yoğun bakım, çocuk nefroloji gibi alanlarda uzman bulanamadığını belirten Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, bu sorunun ilgili kuruluşlar ve Sağlık Bakanlığı işbirliğinde çözülmesi gerektiğini aktardı.
Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fügen Çullu Çokuğraş da 1930'da kurulan kurumun yaptığı çalışmalara değinerek, şu an genç pediatristlere yönelik çalışmalar yürütüldüğünü, Avrupa Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Derneği ile "Çocuklarda Fonksiyonel Karın Ağrısı Farkındalık Kampanyası"nı başlattıklarını anlattı. Çokuğraş, bu kampanyayla, karın ağrısının nedenleri konusunda hazırlanan broşürler ve filmlerle ailelerin, aile hekimlerinin bilgilendirilmesinin amaçlandığını kaydetti.
Çocuklarda beslenme yetersizliği
Konuşmaların ardından TPK Yönetim Kurulu Üyeleri basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Prof. Dr. Fügen Çullu Çokuğraş, çocuklarda beslenme yetersizliğine yönelik soru üzerine, "Ülkemizde hastaneye yatan çocuklarda kilo ve boy açısından yüzde 12 gibi bir oranda beslenme yetersizliği söz konusu. Bu durumdaki çocukları aile hekimleri ve çocuk hekimlerinin tespit edebilmesi çok önemli. Bunun için daha fazla muayene süresine ihtiyacımız var. Süre çok kısıtlı olduğunda bu imkan olmuyor. Bir hekimin bir çocuk hastaya bakabilmesi için 1520 dakikalık bir süreye ihtiyacı var. Böylelikle beslenme yetersizliği gibi durumlar çok daha iyi bir şekilde tespit edilip, ortaya konabilir." değerlendirmesinde bulundu.
İlk 5 yaşta yaşanan beslenme bozukluğunun, çocukta daha sonraki yaşlarda ortaya çıkabilecek birçok hastalık açısından son derece önemli bir kriter olduğunu vurgulayan Fügen Çullu Çokuğraş, bunun sadece büyüme ve gelişmeyle değil, nörolojik ve bağışıklık sisteminin gelişimiyle de ilişkisi bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. Ömer Faruk Beşer de beslenme yetersizliğinin yanında yanlış nitelikte beslenmenin de ciddi bir sorun olduğuna dikkati çekti. Beşer, "Çocuğun boyu, kilosu iyi ama tükettiği sadece karbonhidrat. Yeteri kadar protein alamaması; uygun büyümesi, zeka gelişimi ve birçok fonksiyonu için alması gerekenleri alamaması durumu söz konusu. İşin kötü tarafı, içeriği yanlış beslenmenin tespiti çok zor. Alması gereken kaloriyi sadece ekmekten alan bir çocuğun, boyu, kilosu, görüntüsü normal gibi durabiliyor ama aslında orada da bozukluk var." şeklinde konuştu.
"Aşı karşıtlığı ciddi anlamda arttı"
Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, gazetecilerin aşı karşıtlığına yönelik sorusu üzerine, aşı karşıtlığının sadece Türkiye'nin değil, bütün dünyanın yaşadığı çok ciddi bir sorun olduğunu aktardı.
Haluk Çokuğraş, "Özellikle pandemide kullandığımız aşılarla ilgili üretilen birtakım söylentiler, aslı astarı olmayan ama sosyal medyada çok parlatılan ve hızla yayılan bilgiler sonucunda, maalesef aşı karşıtlığı çok ciddi anlamda arttı. Bu durum sadece pandemi aşılarının yapılmasını engellemedi, bizim çocuklarımızın rutin çocukluk çağı aşılarını da engelledi." diye konuştu.
Türkiye'nin, pandemiden önce yüzde 98'lere varan oranda çocukların aşılandığı, çok da iyi bir aşı takvimine sahip bir ülke durumunda bulunduğunu söyleyen Çokuğraş, "Maalesef bu oranlar düşmeye başladı. Kızamık aşısı için yüzde 95 kritik bir sınırdır, bu oran yüzde 95'in altına düştüğü için ülkemizde geçen sene ciddi kızamık vakalarına rastladık." dedi.
Böyle giderse aşıyla önlenebilir diğer hastalıkların da görülmeye başlayabileceğini vurgulayan Çokuğraş, aşı ile ilgili yasal düzenleme yapılması çağrısında bulundu.
Prof. Dr. Çokuğraş, "Son zamanlarda kızamığın artması şimdiden önlem alınma gerekliliğini gösteriyor. Bu nedenle çocukluk çağı aşıları yasal zorunluluk haline getirilmeli. Ayrıca aşı karşıtlığına karşı da birtakım önlemler alınmalı. Çünkü bunlar toplum sağlığını riske sokan davranışlar ve sosyal medyada hiçbir kısıtlama olmadan insanlar çıkıp konuşuyor." değerlendirmesini yaptı.
Aşılanmadan doğabilecek sorunlarla ilgili endişeli ailelerin olabileceğini, onların doğru bilgilendirilmesinin önem taşıdığını belirten Çokuğraş, "Ancak aşıya damardan karşı olan kişiler, hatta içinde birtakım hekimler var, sürekli televizyona çıkıp, bu konuda açıklama yapanlar var. Toplum sağlığını riske atan bu tip yanlış bilgilendirmelere de engel olunmalı." önerisinde bulundu.
Çocuklarda "yeterli su tüketimi" uyarısı
Fazla vitamin, besin takviyesi kullanımının çocuklarda yaratabileceği sağlık risklerine ilişkin soruyu yanıtlayan Prof. Dr. Ertuğrul Kıykım ise bu tip ürünlerin hekim önerisiyle ve hekim kontrolünde kullanılması gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Nur Canpolat da çocuklarda yeterli su tüketimine ilişkin soru üzerine, "Özellikle son yıllarda gazlı içeceklerin fazla tüketiliyor olması, bunların suyun yerine geçmesini sağladı. Bu da oldukça riskli bir durum. Çünkü hiçbir sıvı içecek, saf suyun yerini alamaz. Çocuklarda sıvı alımın azalmasına bağlı, normalde erişkinlerde sık gördüğümüz taş hastalıklarının, idrar yolu enfeksiyonlarının giderek artması gibi pek çok sorunla karşı karşıyayız. Bu konuda ailelerin bilinçlendirilmesi önem taşıyor." uyarısında bulundu.
Kaynak: AA
İlginizi Çekebilir