© Muhalif 2024

Hayalet ağların endemik deniz canlılarına verdiği zarar akademik çalışmayla ortaya çıktı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından yürütülen ”Hayalet Ağ Avcıları Edremit” projesi kapsamında, son 2 yılda denizden çıkarılan 50 dönümlük araziyi kaplayacak büyüklükteki ağlar, nesli tükenmekte olan canlılara verilen zararı gözler önüne serdi Proje koordinatörü Prof. Dr. Adnan Ayaz: ”Ağların üstünde nesli tükenmekte olan canlılar tespit ettik. Bir ağın üstünde vatoz vardı, nesli tükenmekte olan türlerden. Başka bir ağda lapin türü vardı. Artık çürümeye başlamış haldeydi. Farklı bir noktada deniz hıyarı ve 3 adet örümcek yengeci dediğimiz türe rastladık”

ÇANAKKALE (AA) BURAK AKAY Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesinden akademisyen ve öğrenciler tarafından Ege Denizi'nde gerçekleştirilen dalışlarda hayalet ağların nesli tükenmekte olan endemik türlere zarar verdiği tespit edildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) işbirliğinde hazırlanan "Hayalet Ağ Avcıları Edremit" projesi kapsamında, ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesinden akademisyen ve öğrencilerden oluşan 30 kişilik ekip, 2021'den beri araştırma gemisi "ÇOMÜ1" ile Balıkesir'in Ayvalık ilçesi açıklarında çalışmalarını sürdürüyor.

Ekip, son 2 yılda yaptıkları dalışlarda 50 dönümlük araziyi kaplayacak büyüklükte hayalet ağ çıkardı.

Proje koordinatörü ve ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, AA muhabirine, projenin bir benzerinin daha önce Marmara Denizi'nde yapıldığını, bu bölgeden de önemli miktarda hayalet ağın bertaraf edildiğini hatırlattı.

Çalışmalar kapsamında Balıkesir açıklarında farklı noktalarda dalışlar gerçekleştirdiklerini belirten Prof. Dr. Ayaz, tespit ettikleri ağları tekneye çektiklerinde üzerlerinde nesli tükenmekte olan canlılar gördüklerini dile getirdi.

Prof. Dr. Ayaz, "Bir ağın üzerinde vatoz vardı, nesli tükenmekte olan türlerden. Başka bir ağda lapin türü vardı. Artık çürümeye başlamış haldeydi. Farklı bir noktada deniz hıyarı ve 3 tane örümcek yengeci dediğimiz türe rastladık. Bunların tümü nesli tükenmekte olan canlılar. Ve bu ağların deniz içinde bu türlere zarar verdiğini tespit etmiş olduk. Çünkü ağ orada kaldığı sürece avlanmaya devam ediyor" diyerek, hayalet ağların nesli tükenmekte olan canlılar üzerindeki olumsuz etkisine dikkati çekti.

Denizden çıkarılan ağlar markasız

Ayaz, yaptıkları incelemede en yakın tarihli ağın 6 aydır suyun dibinde olduğunun anlaşıldığını, bu ağlarda Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün markalarının olmadığının da belirlendiğini belirtti.

Bu ağların bir bölümünün sahipleri tarafından terk edildiğini anlatan Prof. Dr. Ayaz, "Her ağı denizden aldığımızda üzerinde canlılar olduğunu gördük. Ağ bırakıldığı yerde durdukça ava devam ediyor. Sahibi belki çekemediği için burada bıraktı ya da başka bir sebep var bilemeyiz. Sudan çıkardığımız ağları teknemizin güvertesine aldık. Bunları geri dönüşüme göndereceğiz." dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığının yeni bir projeye başladığını aktaran Ayaz, proje kapsamında hayalet ağlar ve istilacı türler ile ilgili seminerlerin düzenleneceğini, kendisinin de Samsun ve Bursa'da hayalet ağları anlatacağını belirtti.

"Hayalet ağları denizden çıkarma yarışına girildi"

Son zamanlarda hayalet ağları denizden çıkarma yarışına girildiğini gözlemlediklerini vurgulayan Ayaz, şöyle devam etti:

"Bu ağları denizden kaldırmamız çok önemli ama bu bir yarış olmamalı. Örneğin gırgır ağları gibi ağlar ya da trol yağı, bir resif alanın üzerini örtüyor ve o altındaki yapıyı öldürüyor. Daha sonra burayı da kullanılmaz hale getiriyor. Uzatma ağları ise serili kaldığı süre boyunca av yapmaya devam ediyor, Balıkesir'de gördüğümüz örneklerde olduğu gibi. Bu çok tehlikeli bir durum."

"Kuzey Ege'nin mercek altına alınması lazım"

Prof. Dr. Adnan Ayaz, özellikle ince ağlarla yapılan avcılıkla ilgili Kuzey Ege Bölgesi'nin mercek altına alınması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:

"Özellikle Kuzey Ege'de derin su avcılığı yapılıyor. Çok eskilerden bu yana burada bırakılmış ve çıkarılmamış ağlar olduğunu biliyoruz. Bu ağların da çok ciddi hayalet avcılık yaptığını biliyoruz. Zaten yapılan avcılık böcek öncelikli tür olduğu için ağlar denize atılıp birinci gün, ikinci gün, üçüncü gün tuttuğu balıklar gözden çıkarılıyor. Bu kokan balığa böcek gelip ağa yakalanıyor. Daha sonra böcekler ağdan alınıp, aynı ağlar yeniden denize bırakılıyor. Bu şekilde yanlış bir avcılık yöntemi vardı. Hala derin ağ avcılığına aynı şekilde devam ediliyor bu bölgede."

"Bilinçli avcılık şart"

Ayaz, hayalet ağların nesli tükenmekte olan canlılara zarar vermesinin önüne geçilmesi için bilinçli avcılığın şart olduğunu vurguladı.

Bazı köpek balıklarının da nesli tükenmekte olan türler arasında bulunduğunu dile getiren Ayaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hayalet ağlar koruma altındaki türlere, ava devam ettikleri için zarar veriyor. Bu konuların çok iyi irdelenmesi gerekiyor ve insanların, sonucunun ne olacağını az biraz düşünmesi gerekiyor. Eski zihniyeti artık terk etmemiz, bilinçli avcılık yapmamız gerekiyor. Bilinçli avcılık en önemli şart. Özellikle kayalık bölgelerde uzatma avcılığında ciddi önlemler alınması gerekiyor. Kayalık bölgelerde uzatma ağı kullanımı, resif alanlarda şu anda yasak. Sadece oltayla avcılığa izin veriliyor. Uzatma ağı alanının esas kullanacağı bölgeler düz zeminler olmalı, kayalık bölge olmamalı."

Kaynak: AA

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER