Medicana Sağlık Grubu 15’inci hastanesini Ataköy’de açtı

İSTANBUL (AA) Sağlık alanında 30 yılı aşkın süredir özel sağlık hizmeti sunan ve 7 ilde hizmet veren Medicana Sağlık Grubu, 15'inci hastanesi Medicana Ataköy'ü hizmete açtı.

Bakırköy Sahil Yolu üzerinde hizmete giren Medicana Ataköy Hastanesi, yurt içi ve yurt dışından hasta kabulüne başladı.

Modern mimari yapısıyla dikkati çeken Medicana Ataköy Hastanesi'nde acil servis, anestezi ve ağrı polikliniği (algoloji), yoğun bakımlar, beyin ve sinir cerrahisi, biyokimya, çocuk sağlığı ve hastalıkları, çocuk cerrahisi, dermatoloji, ağız ve diş sağlığı, enfeksiyon hastalıkları, fizik tedavi ve rehabilitasyon, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları, gastroenteroloji, genel cerrahi, göğüs cerrahisi, girişimsel radyoloji, göğüs hastalıkları, göz hastalıkları, iç hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğum, kardiyoloji, kulak burun boğaz, medikal onkoloji, nöroloji, radyoloji, ortopedi ve travmatoloji, üroloji ve psikiyatri bölümleri bulunuyor.

Güncel teknolojilerle donatılmış hastanede hem cerrahi branşlarda hem de fizik tedavi branşında robotik cerrahi ve rehabilitasyon imkanları kullanılıyor.

Hastaneye gelme imkanı bulunmayan hastalar için evde sağlık hizmeti de veriliyor.

SGK anlaşması da olan hastanede king, suit ve standart oda seçenekleri bulunuyor.

Dünyanın değişik yerlerinden hasta alacak

Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni açılan Medicana Ataköy Hastanesi'nin gerek bina yapısı ve cihaz parkuru gerekse doktor kadrosu olarak sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da sayılı özel sağlık merkezlerinden biri olduğunu söyledi.

Birçok tıbbi branşta hizmet vereceklerini belirten Bozkurt, "Medicana'nın geleneğinde küçük cerrahi branşlar ya da saç ekimi gibi küçük ameliyatlar yoktur. Bizim geleneğimizde daha çok kanser ameliyatları, karaciğer nakli, böbrek nakli, yenidoğan bebeklerin kalp ameliyatları, kemik iliği nakli gibi tıbbın en üst, en ağır ameliyatları ve en ağır tedavileri yapılır. Burada da bu hizmeti vereceğiz. Dolayısıyla bu hizmeti verirken sadece Türkiye'den değil, dünyanın değişik yerlerinden de hasta alarak burada sağlık hizmeti sunmak istiyoruz." diye konuştu.

Bozkurt, 100 hekimle hizmete başlayacaklarını, ancak daha sonra kadronun genişleyeceğini söyledi.

Hekim kadrosunun yüzde 80'inin doçent ve profesör olduğunu belirten Bozkurt, uzman doktorların da birbirinden kıymetli, sektörün önde gelen hekimleri arasında yer aldığını ifade etti.

Personel, fiziksel şartlar ve tıbbi cihazlar gözönüne alındığında hastane açmanın çok pahalı ve ciddi bir yatırım olduğunu vurgulayan Bozkurt, Medicana Ataköy Hastanesi'nin 4,5 yılda inşa edildiğini aktardı.

Bozkurt, deniz seviyesinin altında kalan temeline yüzlerce kazık çakılarak çok sağlam bir şekilde yapılan hastanenin dünyanın her yerinden hasta alacak şekilde dizayn edildiğini dile getirdi.

"Türkiye'deki sağlık sektörü kabuğunu çoktan kırdı"

Yaklaşık 33 yıldır sektörün içinde olduklarını belirten Bozkurt, Türkiye'de özel sağlık sektörünün de aşağı yukarı bu süre içerisinde gelişim gösterdiğini söyledi.

Bozkurt, 2530 yıl önce doktorların birikimlerini bir araya getirip 2530 yataklı küçük çaplı hastaneler açmaya başladıklarını belirterek, son 25 yıldır ise özel sağlık sektörünün hızla geliştiğini anlattı.

Dr. Hüseyin Bozkurt, Türkiye'de sağlık sektörünün kabuğunu çoktan kırdığını anlatarak, şöyle konuştu:

"Dünyanın herhangi bir ülkesinde, en gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek düzeye geldi. Unutmayın, dünyada pandemide en gelişmiş ülkelerde, Amerika'da, İngiltere'de, Almanya'da binlerce, milyonlarca insan ölürken, Türkiye'de bir tek hasta dışarıda kalmadı. Burada da ölenler tabii ki oldu ama dışarıda doktora, ilaca ulaşamayan hiçbir hasta kalmadı. O yüzden Türkiye'deki sağlık sektörünü tebrik ediyorum. Bu işi yapan, bu işe gönül veren arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Çünkü sağlık meşakkatli bir iş. Maraton koşusu gibi. Bugün bir fabrika açarsınız, yarın performansa göre kendini döndürebilir. Bizde öyle değil. Herkesin işi kendine göre zordur ama sağlık sektörü oldukça zor bir alan. Uzun yıllar sübvanse ettiğimiz, emek verdiğimiz, yatırım yaptığımız, kendimizi kabul ettirdiğimiz bir branş burası."

"En çok yabancı hasta alan ülkelerden biri Türkiye"

Bozkurt, birikimlerini artık yurt dışına götüreceklerini ve yurt dışında ilk hastanelerini yakın zamanda Bosna'da açacaklarını belirterek, "Gelecekte Türkiye'deki hastaneler dünyanın birçok ülkesinde olacak. Buna eminim. Biz de şu anda 78 ülkeyi radarımıza aldık. Bunlarla görüşüyoruz. Birkaç tanesi imza aşamasında. Önümüzdeki 78 sene içinde en az 10 ülkede olmak istiyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin yabancı hasta alan önemli ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Bozkurt, "Türkiye dünyada şu anda en çok yabancı hasta alan 5'inci, 6'ncı ülke ama maalesef bunların bir kısmı, basit cerrahi ameliyatlar ve saç ekimleri gibi, merdiven altı yerlerden ya da birtakım transferlerle Türkiye geldiği için kayıt altına alınamayabiliyor. Buna rağmen Türkiye'nin şu andaki sağlıkla ilgili girdisi 11,5 milyar doları geçmeye başladı. Kayıtdışıları saymıyorum. Hata yapmazsak, 10 sene sonra Türkiye'nin sağlık turizmi 10 milyar dolarlara gelecek." değerlendirmesini yaptı.

Sağlık turizminin geleceği

Bozkurt, bugün Türkiye'ye gelen 5055 milyon turistin Türkiye'ye bıraktığı dövizin 50 milyar dolar olduğunu, yaklaşık bir turist 600700 dolar kişi başı gelir bırakırken, sağlığa gelen kişilerin ise 78 bin dolardan aşağı para bırakmadığını aktardı.

Sağlık için gelen insanların mutlaka yanında refakatçileri ile birlikte geldiğini kaydeden Bozkurt, "Çocuksa annesi ve babasıyla yaşlıysa çocuklarıyla geliyor. Bunların burada kalması, oteli gezmesi, eğlenmesi, alışverişi derken sağlık için gelen bir kişi en az 67 normal turiste bedel. Bu çok önemli. Sağlıktaki turizmin katma değeri normal turizmden çok çok daha fazladır. Bu çok önemli. O yüzden gelecekte Türkiye'de daha fazla hasta alacağız."

Bozkurt, geçmişte Türkiye'den insanların Houston'a, İngiltere'ye, Almanya'ya tedavi için gittiklerini anlattı.

Şu an Türkiye'nin sağlık hizmeti götürdüğü ülkelerde de bu işleri yapan insanlar çıktığında, ülkenin sağlık turizminden elde ettiği gelirin azalabileceğini kaydeden Bozkurt, ancak özellikli işler yapılırsa daha uzun süreler bu alandan gelir elde edilebileceğini dile getirdi.

Dr. Bozkurt, "Gelecekte Avrupa'da, Orta Doğu'da, Asya cumhuriyetlerinde, Türki cumhuriyetlerde mutlaka Türk hastaneleri olacak. Gelecekte Türkiye'den sağlıkta bir uluslararası marka çıkarsa buna şaşırmayın. Bu çok olabilecek bir şey." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA