TBMM İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu toplandı
AJANSRTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler: ”Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansının verilerine göre, Avrupa’da Müslümanların neredeyse yüzde 40 olumsuz bir bakış açısıyla karşılaşmakta, yüzde 27’si dışlanmakta, yaklaşık dörtte 1’i ayrımcılığa uğramakta”
TBMM (AA) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı Deniz Güler, "Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansının verilerine göre, Avrupa'da Müslümanların neredeyse yüzde 40 olumsuz bir bakış açısıyla karşılaşmakta, yüzde 27'si dışlanmakta, yaklaşık dörtte 1'i ayrımcılığa uğramakta." dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım başkanlığında toplandı.
Komisyonun çalışmalarını anlatan Yıldırım, İslamofobi ve ırkçılığın doğma noktasının Batı olduğunu dile getirerek, ırkçılığın da İslam düşmanlığının da kabul edebilecekleri bir yaklaşım olmadığını kaydetti.
Komisyonda sunum yapan RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler, İslamofobinin ortaya çıkış nedenlerini 4 ana başlıkta değerlendirdiklerini belirterek, bunların kültürel farklılıklar, küresel güvenlik kaygıları, bilgi eksikliği ve siyasi faktörler olduğunu ifade etti.
Güler, 11 Eylül saldırıları gibi küresel terör olaylarının İslam diniyle ilişkilendirilmesinin, İslam dini ve Müslümanlar hakkında yeterli bilgi sahibi olunmamasının, ön yargıların önemli bir etkeni olduğunu dile getirerek, "Bazı siyasi liderlerin ve Avrupa'da son dönemde çıkan aşırı sağcı grupların kendi çıkarları için İslam dinini farklı yöne çekmesi de İslamofobiyi körükleyen etkenler olarak karşımıza çıkmakta." diye konuştu.
Sosyal medyada nefret söylemlerine, aşağılayıcı, dışlayıcı ve tehdit edici ifadelere sıkça rastlanıldığını, provokatif paylaşımlarla da Müslümanların diğer gruplarla çatışmasının amaçlandığını belirten Güler, "Özellikle 2001 yılı sonrasında İslam karşıtlığının sistematik bir şekilde inşa edildiğini ve bu dönemde Müslümanların sıklıkla radikalleşmeyle ilişkilendirildiği gözlenmekte. 'Terör, saldırı, örgüt, militan, ayrılıkçı grup ve radikal grup' gibi terimlerin medya söyleminde Müslümanlarla özdeşleştirildiği dikkat çekmekte." ifadelerini kullandı.
Sosyal medya platformlarının, bu söylemlerin zirveye çıktığı yerler olduğunu dile getiren Güler, geleneksel ve dijital medyadaki yansımaları incelendiğinde, İslam'ın ve Müslümanlığın öncelikle şiddetle ilişkilendirildiğinin çok açık görüldüğünü kaydetti.
Güler, "Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansının verilerine göre, Avrupa'da Müslümanların neredeyse yüzde 40 olumsuz bir bakış açısıyla karşılaşmakta, yüzde 27'si dışlanmakta, yaklaşık dörtte 1'i ayrımcılığa uğramakta." dedi.
Türk medyasında da İslamofobik söylemlerin dünya medyasında olduğu gibi artış eğiliminde bulunduğunu belirten Güler, RTÜK'ün, çeşitli müeyyideler uygulamasının yanı sıra çeşitli forum ve farkındalık artırıcı organizasyonlarla İslamofobik ve ırkçı eylem söylemlere karşı net bir tutum sergilediğini söyledi.
Güler, medya çalışanlarına eğitimler verilerek farkındalık oluşturulabileceğini dile getirerek, İslamofobiyi önlemek için kapsamlı hukuki düzenlemelerin gerekli olduğunu da bildirdi.
Kaynak: AA
İlginizi Çekebilir