© Muhalif 2024

Türk un sektörü temsilcileri Avrasya’daki meslektaşlarıyla Azerbaycan’da buluştu

Azerbaycan Tarım Bakanı Mecnun Memmedov: ”Değişen dünyada sürdürülebilir tarımsal faaliyetlerin oluşturulması, tabii kaynakların ve çevrenin korunması, sağlıklı gıdaya erişimin temel ilkelerinin benimsenmesi çağrısında bulunuyorum” TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal: ”TMO, şu anda dünyada elinde en çok tahıl bulunduran şirketlerden bir tanesi” IAOM Avrasya Başkanı Eren Günhan Ulusoy: ”Gelecek 30 yılda dünya nüfus artışı projeksiyonlarına paralel olarak gıda talebinde de ciddi bir artış olacak ve bu talebi karşılayabilmek için gıda üretiminin de yüzde 70 artırılması gerekecektir”

BAKÜ (AA) Türk un ve değirmencilik sektörü temsilcileri, Avrasya'daki meslektaşlarıyla Azerbaycan'da bir araya geldi.

Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanlığı tarafından düzenlenen "3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi", Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın katılımıyla Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başladı.

"Değişen İklimde Sürdürülebilir Gıda Güvenliği" mottosuyla düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan Azerbaycan Tarım Bakanı Mecnun Memmedov, ilkim değişiklikleri nedeniyle tarım sektöründe yaşanan sorunlardan bahsetti.

Azerbaycan'ın tarım sektörüne verdiği destekleri anlatan Memmedov, "Azerbaycan, buğday ihtiyacının yüzde 58'ini kendisi karşılıyor. Son zamanlarda, özellikle kamuözel sektör ortaklığı ve modern teknolojilerin uygulanmasına dayalı büyük tahıl çiftliklerinin kurulması ve ayrıca işgal altındaki topraklarımızın kurtarılması sayesinde ülkenin buğdayda kendine yeterlilik düzeyinin daha da artırılmasına yönelik yeni imkanlar oluştu." dedi.

Gıda üretiminin artırılmasının önemine işaret eden Memmedov, "Değişen dünyada sürdürülebilir tarımsal faaliyetlerin oluşturulması, doğal kaynakların ve çevrenin korunması, sağlıklı gıdaya erişimin temel ilkelerinin benimsenmesi çağrısında bulunuyorum." ifadelerini kullandı.

"Son 2 yılda bolluğu yönetmeye çalışıyoruz"

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal da TMO'nun, 85 yıllık tarihinde bugüne kadar üstlendiği görevlerden bahsederek, "(TMO) Son yıllarda gıda arz güvenliğinin öneminin çok daha fazla hissedildiği böyle bir dönemde önemli vazifeler icra etmiştir." diye konuştu.

Son dönemde artık her yıl salgın, kuraklık ve savaş gibi farklı bir problemle karşılaşıldığını anlatan Güldal, hububat ve tahıl sektörünün çok dalgalı bir süreç yaşadığını kaydetti.

Güldal, iki yıl küresel salgın nedeniyle buğday fiyatlarında yaşanan zirveleri hatırlatarak, böyle süreçlerde ülkelerin kendi ihtiyaçları için tedbirler aldığını, Türkiye'nin de tedarikini gerek yurt içinden gerekse yurt dışından yaptığını söyledi.

Kuraklık yıllarından sonra özellikle son iki senede çok ciddi bir bereket yaşadıklarını dile getiren Güldal, "Daha önce azlığı idare ederken, şimdi bolluğu ve bereketli bir ürün/mahsulat dönemini yönetmeye çalışıyoruz. Bu süreçte de elbette bazı tedbirleri almak durumunda kalıyoruz." dedi.

Hububat ithalat yasağının kaldırılması

Ahmet Güldal, TMO'nun hububat alım ve satış süreçlerine ilişkin bilgiler vererek, dış ticaret tedbirleri ile istikrarın ve dengenin devam etmesi için öneriler yaptıklarını söyledi.

Türkiye'nin 21 Haziran'dan 15 Ekim'e kadar hububat ithalatını durdurduğunu anımsatan Güldal, "Bunun ne zaman sonlandırılacağı çok soruluyor. Burada Sayın Bakanımız ekonomi yönetiminin içerisinde. Biz kendi değerlendirmelerimizi onlara elbette sunacağız. Bu süreci yurt içindeki üreticilerimizin ve tüketicilerimizin en makul süreçte yaşamasını teminen ihracatımızın da aksamasına çok fırsat vermeden, tedarikçilerimizin de beklentilerini dikkate alarak istikrarlı bir süreç yönetilmesi için gayret göstereceğimizi ifade ediyorum." şeklinde konuştu.

Güldal, TMO'nun şu anda dünyada elinde en çok tahıl bulunduran şirketlerden olduğunun altını çizdi.

Toprak Mahsulleri Ofisi bünyesinde yer alan laboratuvardan bahseden Güldal, "Gıda güvenliği konusunda ülkemizde ISO 17043 standardında tahıllar, çeltik, nohut ve buğday ununda 'Yeterlilik Testi Sağlayıcısı' olarak akredite olan ilk ve tek laboratuvardır. Azerbaycan'daki ortaklarımıza ve partnerlerimize bu hizmeti bir süredir vermeye başladık. Fuaye alanında bizim de bir masamız var ve yetkili arkadaşlarımız da burada. Orada gerekli bilgileri paylaşacaklar." dedi.

"Gıda üretimi yüzde 70 artırılmalı"

IAOM Avrasya Başkanı Eren Günhan Ulusoy da bu yılki konferansta "sürdürülebilirliğin sadece kamu yararına değil, aynı zamanda işletmelerin rekabet gücünü artırmak" için de kritik olduğunu vurgulamak istediklerini söyledi.

Gelecek 30 yılda dünya nüfus artışı projeksiyonlarına paralel olarak gıda talebinde de ciddi bir artış olacağını dile getiren Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu talebi karşılayabilmek için gıda üretiminin de yüzde 70 artırılması gerekecektir. Yıllar içerisinde günlük alınması gereken kalori miktarı da artmaktadır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre, gelişmiş ülkelerde tahıl ürünlerinin toplam kalori ve protein içindeki payı azalırken, gelişmekte olan ülkelerde tahıllar hala birincil enerji kaynağı olarak önemini korumaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 2535 aralığında iken, gelişmekte olan ülkelerde tahıllar günlük enerji ihtiyacının yüzde 6070'ine kadarını karşılamaktadır. Bu verilerden de görüldüğü üzere ekmekten ve unlu mamullerden kaçış olduğu algısının aksine, insanoğlunun beslenme öyküsünde, tahılın karbonhidrat olarak enerji kaynağı olarak yüzyıllardır sahip olduğu değeri sürdürdüğü ve sürdüreceği açık olarak görülmektedir."

"İklim değişikliği ve gıda güvenliği sektörün gündem maddeleri"

Eren Günhan Ulusoy, konferansın düzenlendiği Azerbaycan'ın stratejik önemine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Azerbaycan hem stratejik konumu hem de Türkiye ile olan güçlü kardeşlik bağıyla tarım sektörü için büyük önem taşımaktadır. Orta Asya'nın geçiş noktası olarak Azerbaycan, Karadeniz ve Hazar Denizi arasında kritik bir ticaret köprüsü oluşturarak, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlamaktadır. Bu durum, tahıl ve tarım ürünlerinin uluslararası piyasalara etkin bir şekilde ulaştırılmasını sağlarken, bölgenin gıda güvenliğine büyük katkı sunmaktadır."

Ulusoy, son dönemde yaşanan toz patlamaları ve silo yangınları nedeniyle sektörde sürdürülebilirlik kadar güvenliğin de önemli olduğunun altını çizdi.

İklim değişikliğinin tarımsal üretimi ve gıda tedarik zincirini doğrudan etkileyen en büyük tehditlerden olmaya devam ettiğini anlatan Ulusoy, "Artan sıcaklıklar, kuraklık ve lojistik zorluklar, sektörümüzün karşı karşıya kaldığı en büyük zorluklardan sadece birkaçı. Bu nedenle enerji verimliliğini artırmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmak artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir." diye konuştu.

Etkinliğe dünyanın önemli buğday üreticisi ve un ihracatçıları da katılıyor

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı'nın katılımıyla düzenlenen etkinliğin açılış kurdelesi, konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından kesildi.

Türkiye'nin başkanlığını üstlendiği 2 milyardan fazla nüfusa ve toplam 7,1 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe sahip 32 ülkeden oluşan IAOM Avrasya Bölgesi tarafından düzenlenen etkinliğe, dünyanın en büyük buğday üreticileri ve un ihracatçıları da katılıyor.

COP29 İklim Değişikliği Konferansı'na paralel olarak "Değişen İklimde Sürdürülebilir Gıda Güvenliği" mottosuyla düzenlenen "3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi", Azerbaycan Tahıl Üreticileri ve İşleyicileri Birliği'nin ev sahipliğinde gerçekleşiyor.

Orta ve Doğu Avrupa, Baltık ülkeleri, Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Türkiye ve diğer Orta Asya Cumhuriyetleri'nden 1000 civarında katılımcıyı ağırlayan etkinlik kapsamında iki gün boyunca sektörün önde gelen isimleri konuşma yapacak.

Sektörün sorunlarının ele alınacağı ve sürdürülebilirlik konusunun tartışılacağı panellerin de yer alacağı etkinlik kapsamında düzenlenen sergide ise değirmencilik sektörünün önde gelen şirketlerinin stantları yer alıyor.

Kaynak: AA

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER