© Muhalif 2024

ABD seçmeninin kaderi ne olacak

Amerikan toplumu Türkiye toplumuna döndü: Kasım ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi için tam ortadan iki gruba ayrıldı. Cumhuriyetçilerin adayı Trump’a Demokratlar “Hırsını kontrol edemeyen, ağzı bozuk, küfürcü, kadınlara sarkıntılık yapan ve bunu da daha önceki konuşmalarında alenen söylemiş bir kişi” gözüyle bakarken, Demokratların adayı bayan Camelle"ya Cumhuriyetçiler: “Yalancı, numaracı, güvenilmez, ülkenin geleceği teslim edilemez” gözüyle bakıyorlar. Değişik kamu oyu yoklamaları değişen destek rakamları verirken, kararsızların sayısı da ihmal edilemeyecek derecede önemli.

Cumhuriyetçilerin adayı Trump bir işadamı ve önerdiği vergi kolaylıkları, dış politikada kararlı tutum ve kanunsuz göçmenlere ve teröristlere karşı sert politika izleyeceğini söylemesi bir çok Cumhuriyetçinin duygularına tercüman oluyor. Trump’ın “anti-establishment”-kurulu düzene karşı çıkan- görüşleri özellikle dindarlar ve çiftçiler arasında olduğu kadar işsizler arasında da ilgi görüyor. Trump taraftarları kararsız ve belirli bir stratejiden mahrum olduğunu iddia ettikleri Demokratlara ateş püskürüyorlar. Trumpçılar Biden yönetiminin Amerikan Silahlı Kuvvetlerinin zayıflamasına yol açtığını, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetlerine gereken desteği vermediğini ileri sürüyorlar. Hatta Trump bir konuşmasında Hitlerin subaylarını övmüş.

Demokratlar ise Cumhuriyetçilerin yaptığı hatalara dikkati çekerek Cumhuriyetçi aday Trump’un işhayatında yaptığı hatalara, yanlışlıklarına, cehaletine, ağzı bozukluğuna ve sinirlerini kontrol etmeyi beceremeyen kişilik ile güvenilmez bir aday olduğunu söylüyorlar. Ayrıca onun kendi yalakalarına parlamentoyu işgal ettirmesini unutmuyorlar . Trump’ın yabancı düşmanlığı, kabadayı pozlarının ülkenin geleceğini tehdit ettiğini, dünyada alay konusu olacaklarını belirtiyorlar.

Değişik kamu oyu yoklamaları sonucu henüz tam belirlemekten uzak. Aklı başında Amerikalıların sorguladıkları şey ise yıllardır bozulmayan sistemin niye iki güvenilmez ve yeteneksiz kişilere ülkeyi muhtaç hale getirdiğidir. Yani kim kazanırsa kazansın, her iki aday da genel olarak halkın büyük çoğunluğunun istediği kişi olmayacak. 310 milyonluk bu dev ülkenin geleceği iki seçmeli bir soru gibi: Yani; Ya Kırk Katır, yahut Kırk Buna benzer bir sonuca daha önceki seçimde de varmıştım. Tarih tekerrür ediyor gibi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER