Yeni araştırma: Aşı sonrası sendromu

Yeni bir araştırma, Covid-19 aşısı sonrası görülen semptomların, kanda koronavirüs proteininin yüksek seviyelerde bulunmasıyla bağlantılı olabileceğini öne sürüyor.

Yeni bir araştırma, Covid-19 aşısı olan bazı bireylerde görülen semptomları inceledi. “Aşı sonrası sendromu” olarak adlandırılan bu durum, kandaki koronavirüs proteininin yüksek seviyelerde bulunmasıyla ilişkilendiriliyor.

Aşı Sonrası Sendromunun Semptomları

Araştırmaya göre, Covid-19 aşıları bazı bireylerde yorgunluk, egzersiz intoleransı, beyin sisi, kulak çınlaması ve baş dönmesi gibi semptomlara yol açabiliyor. Bu duruma “aşı sonrası sendromu” deniliyor ve araştırmada, bu semptomların uzun süre devam ettiği görülüyor.

Araştırma Yöntemi ve Bulgular

Yale Üniversitesi’nden İmmünolog Akiko Iwasaki ve ekibi, 2022 yılının aralık ayından 2023 yılının kasım ayına kadar aşı sonrası sendromu gösteren 42 kişiden ve herhangi bir semptomu bulunmayan 22 sağlıklı bireyden kan örnekleri aldı. Bu örnekler üzerinde yapılan araştırma, sendromu yaşayan bireylerde bazı bağışıklık hücrelerinde farklılıklar olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, Epstein-Barr virüsünün yeniden aktif hale gelmesi ve kanda koronavirüs proteininin varlığını sürdürmesi gibi biyolojik değişiklikler gözlemlendi.

Uzun Covid ile Benzerlikler

Semptomların, uzun Covid vakalarıyla benzerlik göstermesi araştırmacıların dikkatini çekti. Bu doğrultuda, uzun Covid’li 134 kişi ve sağlıklı 134 kişiden alınan kan örnekleri de analiz edildi. Araştırmada, aşı sonrası sendromu yaşayan bireylerde uzun Covid’e benzer şekilde Epstein-Barr virüsünün yeniden aktifleştiği ve spike proteininin kalıcılığının yüksek iltihaplanmaya yol açtığı gözlendi.

Gelecek Araştırmaların Gerekliliği

Araştırmanın hâlâ devam ettiğini belirten Dr. Iwasaki, “İnsanları neyin hasta ettiği henüz belirlenmiş değil, ancak bu, insanların içinde neler olup bittiğine dair ilk bakış açısı” ifadelerini kullandı. Pennsylvania Üniversitesi’nden Dr. Wherry ise verilerin dikkatle incelenmesi gerektiğini ve proteinin kaynağı hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

İLGİLİ HABERLER