Arzu Çerkezoğlu: Gelirde adalet, vergide adalet ve ülkede adalet için yürüyoruz
M. ÖZELDevrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ‘gelirde adalet, vergide adalet’ sloganıyla İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. Muhalif’e konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu: “Gelirde adalet için yürüyoruz. Vergide adalet için yürüyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi için yürüyoruz.” dedi.
Oğuz Büber - Muhalif Özel
DİSK, ‘gelirde adalet, vergide adalet’ talebiyle bugün (13 Kasım) İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüşe başladı. Yürüyüşün sloganı amacını özetler nitelikte olsa da konu hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak için DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’na ulaştık.
Çerkezoğlu’nun Muhalif’e anlattıkları şöyleydi:
“Bugün gelirde adalet, vergide adalet mücadelemizi yeni bir boyuta taşıdık. Yaklaşık iki yıldır Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyon, ücretlerin düşük olması, hayat pahalılığı ve işçilerin, emekçilerin, çalışanların üzerindeki vergi yükünün azaltılması talepleriyle bir üst mücadele süreci içerisindeyiz. Geçtiğimiz yıl iş yerlerinden başlayan daha sonra alanlarda, meydanlarda, vergi daireleri önünde devam eden bu mücadele süreci, en son büyük bir imza kampanyasıyla Maliye Bakanlığına kadar taşımıştık. Ancak yıl sonunda yine vergi adaletsizliğinin devam ettiği, gelirimizin, ücretlerimizin, alım gücümüzün olağanüstü düştüğü bir süreç yaşadık. Dolayısıyla 2023 yılı boyunca da gelirde ve vergide adaletsizlikler de devam etti. Bizim mücadelemiz de devam etti. Bu noktada Mayıs seçimleri sonrası her şeyin fiyatında artış oldu. Bunun karşısında iktidar işçinin elinin rahatlatacak adımlar atacağına dolaylı vergiler, KDV, ÖTV’yi daha fazla arttırdı.
"Bir ülkede dolaylı vergilerin oranı ne kadar yüksekse o ülkede vergi adaletsizliği o kadar büyüktür"
Bir ülkede dolaylı vergilerin oranı ne kadar yüksekse o ülkede vergi adaletsizliği o kadar büyüktür. Çünkü işsizin de patronun da; en zenginin de, en yoksulun da aynı oranda ödediği vergilerdir bunlar. Gelir üzerinden alınan vergiler ise çalışan tarafından peşin peşin daha ücretlerini almadan ödeniyor. Ama bu verginin hem oranı çok yüksek, hem vergi dilimleri çok düşük belirlenerek sürekli olarak vergi dilimine girmemize yol açıyor ve böylelikle bütün vergi yükü işçinin üzerinde, çalışanın üzerinde kalıyor. Yani örneğin Ocak ayında 1300 Lira bir vergi ödeyen çalışan; Ekim, Kasım, Aralık aylarında 3500 Lira vergi ödüyor. Dolayısıyla bütün bu tablo milyonlarca çalışanın yaşam koşullarını giderek daha fazla ağırlaştırdı.
Biz yine bu süreçte tabii bir dizi eylemler, etkinlikler yaptık. En son 5 Ekim’de İzmir’de, 21 Ekim’de de İstanbul’da Kartal’da vergide adalet için işçi buluşmaları düzenledik. Şimdi de bir Ankara yürüyüşüyle bu taleplerimizi yineliyoruz . Gelirde adalet için yürüyoruz. Vergide adalet için yürüyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi için yürüyoruz. Bu konuda yapılması gereken düzenlemeleri içeren beş maddelik bir kanun teklifini de hazırladık ve bunu Meclis’e sunduk. Meclis’teki bütün siyasi partilere, 600 milletvekiline ulaştırdık. Bu süreçte bu taleplerle de Ankara yürüyüşümüzü başlattık.
“Anayasa Mahkemesi kararlarını bile tanımayan anlayış söz konusu”
Aynı zamanda ülkedeki adaletsizliklerin de arttığı bir süreç bu. Özellikle son yaşanan, anayasayı ayaklar altına alan, Anayasa Mahkemesi kararlarını bile tanımayan anlayış söz konusu. Dolayısıyla gelirde adalet, vergide adalet ve ülkede adalet için yürüyoruz. Bugün İstanbul’dan başladık Gebze’ye kadar yürüdük. Yarın Gebze-Kocaeli arasındaki etabı yürüyeceğiz. Daha sonra da Yalova, Bursa, Bilecik, Eskişehir ve Cuma günü Ankara’da olacak şekilde yürüyüşümüzü planladık. Son derece coşkulu, katılımların da olduğu bir yürüyüş ile; işçilerin, emekçilerin, sendikalı, sendikasız bütün işçilerin taleplerini taşıyoruz Ankara’ya. Aslında İşçi sınıfının adalet mücadelesini Ankara’ya taşıyoruz. Böylesine bir yürüyüş sürecinin bugün birinci gününü tamamladık."
Sayın Arzu Çerkezoğlu’na dün gece gelen kararla da ilgili bir soru yönelttim: Vergideki asıl yükün işçi kesiminin üzerine kaldığını belirtmiştiniz. Dün Resmi Gazete’de yayınlanan belgelere göre kamu kurumları ve halk tarafından boykot edilen Coca-Cola’ya devlet tarafından teşvik verildi. Bunu nasıl yorumlarsınız?
Çerkezoğlu’nun bu konudaki yanıtı da şu şekilde oldu:
“Türkiye’de vergi sisteminin kendisi zaten olağanüstü derecede adaletsiz. Dolaylı vergilerle ilgili söylediğim kısım da bunla ilgili. En zenginin de, en yoksulun da bir kilo patates aldığında aynı vergiyi ödediği bir sistem var.
“Yandaş sermayenin vergi borçları bir gecede sıfırlanabiliyor”
Bizlerden kesilen, ücretimizden kesilen gelir vergisi çok yüksek ama bunun karşılığında sermayeye her gün yeni bir teşvik geliyor. Sermayeden, patronlardan vergi almayan ya da alamayan hükümet hatta yandaş sermayenin biliyorsunuz vergi borçları bir gecede sıfırlanabiliyor. Bütün vergi yükünü; işçilere, emekçilere, halka yüklemiş durumdalar. Biz iktidara buradan sesleniyoruz; basın açıklamalarında da söyledik. Eğer hükümet, iktidar daha fazla vergi toplamak istiyorsa artık işçinin, emekçinin, halkın cebine bakmaktan vazgeçsin. Etrafına baksın. Kar rekorları kıran şirketlere baksın. Bankaların kat ve kat artan bilançolarına baksın. Kur korumalı mevduat sisteminden milyonlar kazananlarına baksın. Artık işçinin emekçinin sofrasına, ekmeğine el uzatmaktan vazgeçsinler. O yüzden de adaletli bir vergi sistemi son derece önemli. Sermayelere, şirketlere sürekli aflar, teşvikler getirirken tüm vergi yükü bizlerin üzerinde. Bu kabul edilebilir bir durum değil.”
İlginizi Çekebilir