Av yasağı bitiyor: Cennet mavi vatan tehdit altında, sürdürülebilir balıkçılığın sonu mu geliyor?
GÜNDEMBalıkçılar gün sayıyor, 1 Eylül yaklaşıyor. Yasak kalkacak, ağlar denize inecek. Türkiye, üç yanı denizlerle çevrili bir cennet… Övünüyoruz ama bu mavi bolluğu doğru yönetebiliyor muyuz?
Örneğin aynı deniz mi bu üçü? Akdeniz’in yakıcı sıcağıyla Karadeniz’in serin suları bir mi? Akdeniz’in 25-30 derecelik su sıcaklığıyla Ege’nin 20 derecesi, Marmara’nın, Karadeniz’in bambaşka iklimi, hepsinin bir kefede yönetilmesi mümkün mü?
Balıklar suyun sıcaklığına göre yaşar, ürer, göç eder. Ama biz ne yapıyoruz? Aynı tarihlerde av yasağını başlatıp aynı tarihlerde bitiriyoruz. Denizlerin ritmi farklı, ama yasaklar aynı. Bu tür bir toptancı yaklaşım, genel olarak balıkçılığımıza da, kıyı balıkçılığına da zarar veriyor.
Küresel ısınma, sadece hava sıcaklıklarını değil, denizlerimizin hassas dengesini de derinden etkiliyor. Dünya genelinde deniz yüzeyi sıcaklıkları rekor seviyelere ulaşırken, Avrupa Birliği Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre Mart ayında küresel ortalama deniz suyu sıcaklığı 21,07 derece ile tüm zamanların en yüksek değerine çıktı. Dahası, en sıcak 100 günün 94'ü 2024 yılında yaşandı.
Bu endişe verici tablo, Türkiye'nin üç tarafını saran denizlerde de kendini gösteriyor. 2023 yılında, denizlerimizdeki ortalama su sıcaklıkları uzun yıllar boyunca ölçülen değerlerin üzerine çıktı. Karadeniz'de ortalama sıcaklık 15,3 dereceden 16,8 dereceye, Marmara Denizi'nde 15,7 dereceden 17,6 dereceye yükseldi. Ege Denizi 18,7 dereceden 20,5 dereceye, Akdeniz ise 21,5 dereceden 22,6 dereceye ulaştı. Bu artışlar, belki ilk bakışta küçük görünebilir, ancak deniz ekosistemleri üzerinde büyük ve kalıcı etkiler yaratıyor.
İlginizi Çekebilir