BBP Lideri Destici: Mal varlığı fazla olan daha fazla ödemeli, asgari ücretliden ve emekliden vergi almak ahlaki değil
GÜNDEMBBP Genel Başkanı Mustafa Destici, daha önce yapmış olduğu vergi çıkışını yineleyerek, ”Kimin mal varlığı fazlaysa o daha fazla katkı sağlamalı, daha fazla vergi ödemeli. Düşük gelirli ise işte asgari ücretliyse, 7 bin 500 lira gibi bir emekli maaşı alıyorsa bu artık bundan vergi almak bence hem ahlaki değil, hem yasal da değil aslında” dedi.
Destici, 2024’te yapılacak yerel seçimlere ilişkin partisinin seçimlere tek başına girebileceğini, gerek görülmesi halinde ittifak için Cumhur İttifakı’yla görüşebileceklerini de belirtti.
”Vatandaşımız daha farklı çözümler bekliyor”
Destici, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Destici, şunları söyledi:
”Başta dolaylı vergiler olmak üzere Özel Tüketim Vergisi bu kapsamın içerisinde işte KDV olmak üzere zam yaparak vergi artışlarıyla bütçe açığını kapatmak. Bunlar geçmiş yani dediğim gibi 70’li yılların çözüm önerileri, çözüm yollarıydı. Bugün artık vatandaşımız daha farklı çözümler bekliyor, daha konforlu çözümler bekliyor. Kendi hayatını adeta zorlaştıracak değil ya da kemerini böyle son iliğine kadar sıkacak şekilde değil daha böyle konforlu daha rahat çözümler bekliyor vatandaşlarımız. Dolayısıyla bütçe açıkları elbette kapatılmalı, ama bu sadece örneğin dolaylı vergiler vasıtasıyla fakir, zengin ayırt etmeden vatandaşların hepsinin sırtına birden yüklenmemeli. Kimin mal varlığı fazlaysa o daha fazla katkı sağlamalı, daha fazla vergi ödemeli. Düşük gelirli ise işte asgari ücretliyse, 7 bin 500 lira gibi bir emekli maaşı alıyorsa, bundan vergi almak bence hem ahlaki değil, hem yasal da değil aslında. Çünkü vergi de anayasaya da baktığımız zaman vergi kazançtan alınır. Yani kazanandan alınır, zenginden alınır. Ama maalesef ülkemizde önemli bir kısmı dolaylı vergi olduğu için toplanan vergilerin örneğin akaryakıttan alınan ÖTV zenginle fakir aynı oranda ödüyor.”
”Meclis’ten NATO üyeliğinin geçmeyeceğini düşünüyoruz”
İsveç’in NATO üyeliği sürecine de değinen Destici, “Biliyorsunuz son zamanlarda İsveç olsun, Danimarka olsun bu ülkelerden yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı büyük saygısızlıklar yapıldı. Tüm İslam dünyası, Müslümanlar incindi. Tüm bunlar olurken İsveç’in NATO üyeliği de söz konusuydu. Finlandiya’ya evet diyen Türkiye teröre sahip çıktığı için, teröristlere ev sahipliği yaptığı için Türkiye bugüne kadar İsveç’in NATO’ya giriş vizesini vermedi. En son NATO toplantısında sayın Cumhurbaşkanımız yapılan görüşmelerde İsveç’in NATO’ya girişinin oylanacağı kararnameyi ya da tasarıyı meclise sevk edeceğini söyledi. Ama İsveç’te hemen peşine tekrar Kuranı Kerim’e yönelik kutsallarımıza yönelik saldırılar gerçekleşince bu sefer, ’evet ben gönderirim ama takdir milletvekillerinindir’ dedi. Yani bir açık kapı bıraktı. Bu hal ve vaziyette elbette ki meclisten İsveç’in NATO’ya üyeliğinin biz geçmeyeceğini düşünüyoruz. Geçmemesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
”BBP kendi adı amblemi ve adaylarıyla seçime girecek güce sahiptir”
Destici, 2024 yerel seçimlerine katılacaklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Cumhur İttifakı devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü ve milletin istiklalini ve istikbalini önceler. Dolayısıyla da ana ilkelerde bizim ittifakımız devam etmektedir. Biz elbette ayrı partileriz. Seçimlere ortak girebiliriz, ayrı girebiliriz. Belli yerlerde ittifak yapabiliriz, belli yerlerde yapmayabiliriz. Cumhur İttifakı devam eder; çünkü Cumhur İttifakı’nın dediğim gibi kapsamı bellidir. O da devletin varlığı ülkenin bütünlüğü, milletin istiklali ve istikbalidir. Bu anlamda Cumhur İttifakı devam etmektedir ve Büyük Birlik Partisi de bu ittifakın ayrılmaz bir parçasıdır içerisindedir. Yerel seçimlerle ilişkin bizim şu andaki bütün hazırlıklarımız aynen genel seçimlerde olduğu gibi bütün seçim çevrelerinde bin 400’e yakın yanlış hatırlamıyorsam bin 391 belediyelik var. Tüm bu belediyelerin tamamında kendi adımızla, kendi adaylarımızla ve kendi amblemimizle girme yönündedir bütün bizim hazırlıklarımız. Tabii ki seçim sathı mahalline gelindiğinde başta İstanbul olmak üzere Ankara olmak üzere, İzmir olmak üzere, Bursa’dır, Balıkesir’dir, Manisa’dır, Adana’dır, Mersin’dir, Antalya’dır, Eskişehir’dir, Van’dır, Diyarbakır’dır, Mardin’dir. Bu tür büyük şehirlerimizde ve bazı illerde ilçelerde ittifak yapmamız gerekirse ittifakla ilişkin bir gündem oluşursa Büyük Birlik Partisi’ne böyle bir taleple gelinirse Cumhur İttifakı ortaklarımız tarafından o zaman elbette ki Büyük Birlik Partisi’nin kapısı açıktır. Bunları da oturur konuşuruz değerlendiririz. Yine ülkenin menfaati neyi gerektiriyorsa, milletin menfaati neyi gerektiriyorsa Cumhur İttifakı’nın menfaati neyi gerektiriyorsa bunu yaparız ve daha sonra da elbette ki parti kurullarımız, partinin menfaatini, arkadaşlarımızla yapacağımız istişareler neticesinde de hangi illerde ya da ilçelerde ittifak yapacağımıza karar verir, oralarda ittifak yaparız. Diğer yerlerde de tekrar eksiksiz bir şekilde partimiz amblemi ve logosuyla seçimlere katılırız. İstanbul’da da başta büyükşehir belediyesi olmak üzere 39 ilçenin tamamında Büyük Birlik Partisi kendi adı amblemi ve adaylarıyla seçime girecek güce de sahiptir. Teşkilat gücüne de sahiptir. Adaylara da sahiptir.”
İlginizi Çekebilir