Bir sivilin gözünden… Beyrut’tan haber var!

Gülru Çongar Gezen – Muhalif Özel

Çağrı cihazlarının patlatılması, bombardımanlar, ekonomik zorluklar ve evlerinden ayrılmak zorunda kalan Lübnanlılar…  

Bu süreç sivil halk tarafında nasıl kayıplara, travmalara yol açıyor? 

Ailesiyle beraber Beyrut’a 8 km mesafede yaşayan, kendi işletmesi olan 48 yaşındaki Fares Murr, Muhalif’in sorularını yanıtladı.

Beyrut’ta sivil bir vatandaşın hayatından….

Bize kendinizden biraz bahseder misiniz? 

Ben 48 yaşındayım, bir gıda işleme tesisim var, Beyrut’a 8 dakika mesafede bulunan Matn bölgesinde yaşıyorum.  Beyrut Dahieh bombardımanından (bana en yakını) yaklaşık 15 km uzakta ve İsrail tarafından vurulan güney bölgesinden yaklaşık 70 km uzaklıkta bulunuyorum. Savaş başladığından beri bizim için her şey zor.

Yıllardır İsrail saldırılarına maruz kalan bir ülkenin vatandaşısınız ama bu kez İsrail, çağrı cihazlarını ve telsizleri patlatarak kimsenin hayal dahi edemeyeceği bir taktik uyguladı.  Bu patlamalardan sonra bir sivil olarak neler hissettiniz?

Hizbullah personeline saldırı bahanesiyle çok sayıda sivili kaybettiğimizi ve çok daha fazlasının da sakatlandığını düşünüyorum. Artık herhangi bir bilgisayarın veya cep telefonunun bana ve aileme zarar verebilecek bir araç olabileceği konusunda daha ihtiyatlı ve şüpheliyim.

7 Ekim 2023'ten bu yana ve özellikle son 1 ayda sivil halkın günlük rutininde neler değişti?

Ekonomi durma noktasına geldi. Zorunlu olmadıkça kimse bir şey satın almıyor. 3 çalışanımı işten çıkarmak zorunda kaldım. Ailem çevrimiçi eğitim aldığı için evde kalıyor. Ben de işten eve olabildiğince erken dönüyorum. Ve genellikle fabrikamın yağmalanması, yok edilmesi veya başka bölgelerden gelen insanlar tarafından işgal edilmesi gibi bir olaydan endişe duyuyorum.

Beyrut Ortadoğu'nun Paris'i….. Şu anda bölgede genel atmosfer nasıl?

Burada bir savaş atmosferi var. İnsanlar eskisi gibi dışarı çıkmıyor. Paramızı daha önemli konulara ayırıyoruz. Her yüksek ses bizi ürpertiyor ve Beyrut’un merkez bölgelerine gitmekten tamamen kaçınıyoruz.

Riskli sayılan yerler var mı?

Evet kesinlikle. Beyrut (Dahieh), Bekaa ve güney yüksek riskli bölgeler olarak değerlendiriliyor ve çok gerekli olmadıkça oraya gitmiyoruz.  

Halk açısından bu süreç nasıl değerlendiriliyor (savaş, saldırı, terör vb.)?

Lübnan'da hiç kimse, komşu bir devletin Hizbullah militanları bahanesiyle bizi bombaladığını kabul etmiyor. Zaten başarısız durumda olan ekonomimizi mahvetti ve bir tür iç savaştan korkuyoruz.

Lübnan'dan Türkiye'ye gelen Türk vatandaşları

Sivil halkın acil ihtiyaçları var mı? Türkiye'den yardım geldiğini biliyoruz ama yeterli mi?

Türk yardımının ne kadar olduğunu bilmiyorum ama kesin olan bir şey var ki, çok sayıda kayıp insan var, kötü koşullarda ve sokakta yaşıyor. Bu yürek parçalayıcı. Dünya, İsrail'in saldırganlığını durdurmaya ve Hizbullah'ı hiçbir askeri varlığı olmaksızın siyasi arenaya geri döndürmek için Lübnan hükümetiyle birlikte çalışmaya zorlamalı. Sonuçta Lübnan egemen bir ülkedir.

Sizin veya tanıdıklarınızın ülke değiştirmek gibi bir düşünceniz var mı?

Ben değil. Ancak tanıdığım pek çok kişi, özellikle durumun kötüleştiğini düşünüyor.

Ülkenizde basında yer alan haberler objektif mi, bilgiler doğru mu? 

Haberler objektif değil. İki taraf var: Biri Hizbullah yanlısı, diğeri ise Hizbullah karşıtı. Hiçbiri olması gerektiği gibi objektif değil.

Olayları yaşayanlar olarak sizce dünya basını saldırıları nasıl gördü, gereken önem verildi mi?

İsrail'in militanları hedef alması ve bu süreçte binlerce sivilin ölmesine rağmen dünya basını bu konuyu hiç takip etmiyor. Bu üzücü çünkü kimse İsrail'e durması için baskı yapmıyor. Bunun nedeni, dünya nüfusunun medyada objektif olarak temsil edilmemesidir.

Bu soruların dışında paylaşmak istediğiniz özel durumlar var mı?

Nasrallah ve 1 hafta sonra yardımcısı İsrail savaş uçakları tarafından bombalandığında travmatik olaylar yaşadık. Uyuyorduk ve birdenbire kıyamet koptu. Gök gürültüsü gibiydi ama aynı zamanda ateş topları patlıyordu. Büyük kızım gerçekten titriyor ve ağlıyordu. Aynı gece eşimin dağdaki kız kardeşinin yanına gittik çünkü hiçbirimiz başka bir travmaya daha dayanamayacak durumdaydık.

Açıkçası, İsrail'in planı sadece Hizbullahı yok etmek değil, daha ziyade güneydeki, çoğunluğu Şii olan, yerlerinden edilmiş iyi insanlarla bir iç savaş çıkarmaktır. Bu gruba Suriyeli mülteciler de dahil. Lübnan'da yaşayan 6 milyon insanın tamamı artık tek bir ana bölgede yoğunlaşmış durumda; o da Leabnon Dağı. Yerleşim alanları acımasızca bombalanıyor, dolayısıyla yerinden edilmiş Lübnanlıların geri dönüşü çok uzun zaman alıyor. Ve belki bazı bölgelerde bu gerçekleşmeyebilir…