Çin’den gümrük tarifelerine misilleme: Lüks markalara ve tüketim ürünlerine “logosuz” savaş

Çin’den gümrük tarifelerine misilleme: Lüks markalara ve tüketim ürünlerine “logosuz” savaş
Çin, artan gümrük tarifelerine karşı misillemeyi lüks markalar üzerinden yaptı. Hermès, Chanel gibi devlerin ürünlerini “logosu yok ama malzemesi aynı” diyerek onda bir fiyatına satışa sunan videolar dolaşıma girdi.

ABD ile Çin arasında yıllardır süren ticaret gerilimi, şimdi farklı bir cepheye taşındı: lüks markalar ve günlük tüketim ürünleri. Çin, artan gümrük tarifelerine karşı, fikri mülkiyet haklarını hedef alan dikkat çekici bir stratejiye yöneldi. Sosyal medyada yayılan çok sayıda videoda, Çinli üreticiler, dünyaca ünlü markaların birebir aynı malzemelerle üretilmiş logosuz versiyonlarını, orijinal fiyatlarının onda birine satışa sunduklarını duyuruyor.

Hermès'in 38 bin dolara sattığı bir çantanın, gerçekte yalnızca 1450 dolara mal edildiğini anlatan detaylı bir üretim süreci videosu bunlardan yalnızca biri. Benzer şekilde Chanel'in 100 dolarlık makyaj ürünleri, Çinli üreticiler tarafından 10 dolara satışa sunuluyor. Üstelik bu içeriklerin büyük kısmının, devlet desteği veya yönlendirmesiyle hazırlandığı düşünülüyor.

Çin’in bu taktiği, 20 yıl önce yapılan bir anlaşmaya gönderme niteliğinde. ABD, Çin'e düşük gümrük tarifeleri uygulamak karşılığında, fikri mülkiyet haklarına saygı gösterilmesini şart koşmuştu. Bugün Çin, “Sen anlaşmayı bozarsan, biz neden uyalım?” mesajı veriyor gibi görünüyor.

Sadece lüks segmentle sınırlı kalmayan bu kampanya, bulaşık deterjanı gibi günlük ürünlere kadar uzanıyor. “Zaten üreten biziz” diyen Çinli üreticiler, ABD’de satılan bulaşık makinesi deterjanının aynısını çok daha ucuza doğrudan Çin'den sipariş etme çağrısı yapıyor.

Öte yandan moda dünyasından bazı uzmanlar, bu içerikleri eleştirerek, “Gerçek Hermès üretimi bu değil, kullanılan malzeme aynı olsa da bu fabrikalar orijinal üretici değil” uyarısında bulunuyor. Ancak Çin’in mesajı açık: Tüketiciye, markadan çok ürünü sunmayı hedefliyorlar.

Bu adımın, özellikle lüks markalar ve Batılı üreticiler için nasıl bir ekonomik ve yasal karşılık bulacağı ise merak konusu. Tarafların nasıl bir stratejiyle karşılık vereceği önümüzdeki dönemde netleşecek.

İLGİLİ HABERLER