© Muhalif 2024

Erdoğan'dan "TUSAŞ" açıklaması: Bize geri adım attıramayacaklar

Cumhurbaşkanı Erdoğan SAHA EXPO 2024 Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı Programı'nda konuştu.

Konuşmasına TUSAŞ şehitlerine başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bu tarz kalleşliklerle bize geri atım attıracaklarını zannedenlerin tepesine inmeye, inlerini başlarına geçirmeye devam edeceğiz." diyen Erdoğan, terörle mücadelenin aynı şekilde devam edeceğini ve 'tuzağa' düşmeyeceklerini de ekledi. 

22 yıldır Türk Savunma sanayisi gelişiminde bir "destan" yazdıklarını kaydeden Erdoğan, İsrail'in füzelere karşı ilk savunma hattı olan Demir Kubbe'ye de gönderme yaptı. Erdoğan, "Birilerinin Demir Kubbesi olabilir bizim de çelik kubbemiz var." ifadelerini kullandı.

"Bize geri atım attıracaklarını zannedenlerin inlerini başlarına geçirmeye devam edeceğiz"

SAHA EXPO 2024 Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı Programı'ndaki konuşmasına TUSAŞ saldırısı şehitlerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dileyerek başlayan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bu tarz kalleşliklerle bize geri atım attıracaklarını zannedenlerin tepesine inmeye, inlerini başlarına geçirmeye devam edeceğiz.  85 milyonun kardeşçe yaşadığı terörsüz Türkiye hedefimizle aramıza kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz. Hiçbir terör saldırısı Türkiye Yüzyılı'nın inşasına engel olamaz. Türkiye,  bu cinayet şebekelerini  üzerimize salan emperyalist çetelerden de daha büyüktür daha güçlüdür. Terörle mücadelemizi daima çok katmanlı yürüttük bundan sonra da aynı stratejik akılla mücadelemizi sürdüreceğiz. Tuzağa düşmeyeceğiz,  kardeşliğimizden taviz vermeyeceğiz. Ortada hiçbir sebep yokken aylar öncesinden Türkiye için iç karışıklık senaryoları yazanların heveslerini kursaklarında bırakacağız. 

Terör eylemi akabinde milletimizin yanı sıra muhalefet dahil, siyasi partilerimizin benimsediği müşterek duruşu takdirle karşılıyoruz. 

Medyaya eleştiri

Ancak burada bir üzüntümü de ifade etmeliyim. Terörün gayesi sadece kan dökmek değildir. Asıl amacı toplumda korku ortamı oluşturmaktadır. Ülkemizde kimi çevreler maalesef bilerek veya bilmeyerek terörün bu amacına ulaşmasına bir nevi aracılık yapmaktadır. Hiçbir oto kontrolün, denetimin olmadığı sosyal medya mecralarını bir tarafa bırakıyorum. Çünkü orası söz konusu Türkiye olduğunda terör eyleminin eksik yanlarını tamamlayan bir operasyon aygıtına dönüşmüş durumda. Batı'da bir terör eylemi gerçekleştiğinde  gösterilen hassasiyetin ülkemize geldiğinde esirgendiğini şimdiye kadar defalarca tecrübe ettik. Artık onlardan ilkeli bir duruş beklemiyoruz. Bizi asıl üzen; böyle meselelerde çok daha titiz yayın yapmasını beklediğimiz yazılı ve sözlü medyamızdır.  Medyamız bu tür hadiselerde çok kötü bir sınav veriyor. Memleketin güzide kurumlarının hak ve çıkarlarının reyting yarışlarına feda edilmemesi gerekiyor.

Görüntüleri filtresiz bir şekilde milletin huzuruna boca edenler ne kadar büyük bir yanlışın içindelerse, bu görüntüleri servis edenler de devletimizin güvenliğine telafisi zor zararlar vermektedir. Bundan sonra bu tür sorumsuzlukların üzerine daha kararlı gideceğiz. Medyamız ve siyasetçilerimizden teröre karşı mücadelenin topyekün ve çok boyutlu bir mücadele olduğunu her zaman göz önünde bulundurarak hareket etmelerini bekliyoruz. 

"Savunma sanayinde yerlilik oranımızı yüzde 80'ın üzerine çıkardık"

Savunma sanayinde yerlilik oranımızı yüzde 80'ın üzerine çıkarmış durumundayız. Artık kendi ihtiyaçlarımızın ezici çoğunluğunu temin ile kalmıyor, dost ülkelerin güvenliğine de güçlü destek sağlıyoruz. Önümüze çıkartılan tüm engellere, maruz kaldığımız gizli- açık ambargolara, içimizdeki ihanet şebekelerinin sabotajlarına, müttefiklik hukukunu ayaklar altına alan kısıtlamalara rağmen son 22 yıldır savunma sanayi alanında tam anlamıyla bir destan yazdık. Bu gerçeği, dost düşman herkes görüyor. Bilhassa 2002 yılı öncesinde teröre karşı mücadele eden paşalarımız, askerlerimiz Türk savunma sanayinin nasıl bir başarı hikayesine imza attığını çok iyi biliyor. 

"Birilerinin Demir Kubbesi olabilir bizim de çelik kubbemiz var"

Polisimizin, askerimizin ihtiyaç duyduğu en basit malzemelerin bile yurtdışından tedarik edildiği eski Türkiye tablosuna son verdik. Sistemler sistemi Çelik Kuble ile kendimizi sürekli geliştirmeye çalışıyoruz. Birilerinin Demir Kubbesi olabilir bizim de çelik kubbemiz var. Bölgemizde yaşanan kritik gelişmeler bize savunma, havacılık ve uzay teknolojilerinde hiçbir alanı ihmal etmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır. Gerek Gazze'de yapılan soykırımda gerek Lübnan'a yönelik saldırı da gördük ki Türk savunma sanayi her açıdan güçlü olmalıdır.  Sadece kendi vatandaşlarımızın güvenliği için değil, bölgemizde huzur ve istikrarın temini için de caydırılığımızın zirvede olması gereklidir. Şayet bugün; kimseden çekinmeden zalimlere en güçlü tepkiyi gösterebiliyorsa, bunun arkasında savunma sanayimizin 22 yıldır elde ettiği başarılar bulunmaktadır. Tüm milletimiz emin olsun ki, Türkiye'nin  savunma sanayindeki bağımsızlık yürüyüşü sadece ülkemiz için değil, dünyadaki mazlumlarla birlikte yeni bir dönemin habercisidir.

Ne eli kanlı caniler, ne de bu canileri üzerimize salanlar ülkemizin kutlu yürüyüşünü  engellemeyecektir. "

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER