Fransızlar Ridley Scott’ın Napolyon’unu hiç sevmedi
M. ÖZELÜnlü yönetmen Ridley Scott’ın yönetmenlikteki kalitesine laf etmek pek kimsenin harcı değil. Ancak yeni eseri Napolyon’a özellikle Fransızlar tarafından eleştiriler gelirken göz önünde bulundurulan Scott’ın yönetmen kimliği değil bir İngiliz olması.
Muhalif Özel - Oğuz Büber
Fransızlar bir İngiliz tarafından yaratılan ‘Napolyon’ filmini yerden yere vuruyorlar. Tabii bunun eleştirmenler bazında olduğunu söylemek mümkün. Fransız eleştirmenler, Ridley Scott’ın biyografik filmini; tembel, anlamsız, sıkıcı, migren tetikleyen, fazla kısa ve tarihsel açıdan sorunlu şeklinde değerlendiriyorlar.
İngiliz ve Amerikalı eleştirmenlerin filme bakışı ise çok daha farklı. Joaquin Phoenix, The Guardian’da heyecan verici biyografik filmde muhteşem bir imparator olarak tasvir edilirken; New York Times, Phoenix’i Ridley Scott’ın tarihi destanında Fransız İmparatoru rolünde garip bir şekilde büyüleyici olarak görüyor.
Fransız medyasında ilk olarak Liberation’a baktığımızda gazetenin filme karşı değerlendirmesinin oldukça acımasız olduğunu görüyoruz: “Beceriksiz ve kötü hazırlanmış, konusu da kasıtlı olarak değersiz olan Joaquin Phoenix’in başrolünde yer aldığı biyografik film ne Napolyon’a, ne de efsaneye ilişkin hiçbir bakış açısı içermiyor.”
Le Monde da değerlendirmesinde Liberation’dan geri kalmadı. Gazetedeki incelemede, “Yönetmenin eğer bir vizyonu varsa o da basitliktir” denildi.
Sağ kanatta yer alan gazetelerden Le Figaro ise filmle ilgili oldukça detaylı çalışmalara girişti. Napolyon hakkında 132 sayfalık özel baskı bir derginin yanı sıra okuyucu anketi ve Napolyon bilgi testi gibi eklere de yer verildi.
Tüm bu teferruatlı çalışmanın en önemli yorumu ise Napolyon Vakfı Yöneticisi Thierry Lentz’den geldi. Bu rolü daha önce oynayan 100’den fazla oyuncu ile Phoenix’i kıyaslayan Lentz, “Biraz kaba, biraz kaba, biraz kaba” olarak değerlendirdi.
Filmin aceleci bir yaklaşımla ele alındığını belirten Haftalık eleştiri dergisi Le Canard Enchaine, eseri “İngiliz Ridley Scott’ın Fransızlardan tarihi intikamı olarak görmemek elde değil” dedi ve ekledi: “Sinemanın Austerlitz’i mi? Daha çok Waterloo’su gibi.”
Diğer ismi ‘Üç İmparator Savaşı’ olan Austerlitz Muhaberesi, Napolyon Bonapart’ın elde ettiği en büyük zafer olarak görülüyor. Napolyon’un mutlak yenilgisiyle sonuçlanan Waterloo Savaşı ise Avrupalı güçler arasında 23 yıl boyunca devam eden silahlı mücadelenin sonunu temsil ediyordu.
Fransız medyasında filme dair her bir yandan olumsuz yorumlar yağarken diğer bir konu da Napolyon’un Fransızlar için neyi temsil ettiği.
Napolyon; Fransız İhtilali sonrasında iktidarı ele geçirerek kendisini imparator ilan eden, Batı Avrupa’nın çoğunu fetheden ve daha sonra kaybeden bir Korsikalı.
Fransız lider hakkında 5 kitap yayınlamış olan Napolyon Uzmanı Arthur Chevallier, “Napolyon hakkında konuştuğumuzda, ilkelerimizin ve siyasi ayrılıklarımızın tam ortasına geliyoruz” diyor. Chevallier ayrıca Napolyon’un kendilerine ve kimliklerine dair anlayışlarını etkileyen tüm Fransız halkının ortak noktası olan bir konu olduğunun da altını çiziyor.
İlginizi Çekebilir