Galatasaray Divan Kurulu’nun Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılı ve Dünya Nereye Gidiyor, Özel Gündemli Toplantısı Gerçekleşti
HABERLERGalatasaray Divan Kurulu’nun Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılı ve Dünya Nereye Gidiyor, Özel Gündemli Toplantısı Gerçekleşti
Galatasaray Divan Kurulu, 26 Ekim 2024 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılı: Dünya Nereye Gidiyor” başlıklı özel bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantının ev sahipliğini Divan Başkanı Reha Bilge, Divan Başkan Vekili Esat Tansev ve Raportör Mehtap Karacan üstlendi.
Toplantıda, Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Faik Demir, Fransa’nın Le Figaro Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Yves Thréard ile Jeune Afrique Dergisi’nin Yazı İşleri Müdürü Joséphine Dedet de görüşlerini paylaştı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Reha Bilge, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılına girilen bu dönemde dünya üzerindeki gelişmelerin ve değişimlerin önemini vurgulayarak "Bir yüzyılı geride bıraktık. Fakat bu ikinci yüzyılda dünya yeni gelişmelere, yeni değişimlere gebe. Bu toplantımızda bu değişimlerin ne yönde olduğunu tartıştık" dedi.
Atatürk’ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesine atıfta bulunan Bilge, “Gördüğümüz kadarıyla dünyada yeni jeopolitik dengeler oluşurken, barıştan çok savaş ve çatışma egemen. Bu belirsizlik ortamında arzuladığımız, düşlediğimiz dünya ise barış içerisinde olmalıdır” diye konuştu.
Geçmişte düzenlenen konferansların, üst düzey katılımcılarla zenginleştiğini kaydeden Reha Bilge benzer konferansların gelecekte de devam edeceğinin altını çizdi.
‘Türkiye artık Afrika’da varlık gösteriyor’
Toplantıdaki konuşmasında Türkiye, Fransa ve diğer büyük güçler arasında Afrika’nın yeni gündemi hakkındaki görüşlerini paylaşan Jeune Afrique Dergisi Yazı İşleri Müdürü Josephine Dedet, 1.5 milyarlık tüketici piyasası, yer altı zenginlikleri, doğal güzellikleriyle Afrika’nın önemini vurguladı.
Türkiye’nin daha önce hiç olmadığı kadar bugün Afrika’da kendini gösterdiğine dikkat çeken Dedet, “Türkiye, Afrika’da politik, ekonomik ve insani anlamda varlık gösteriyor. 2002’de sadece 12 Büyükelçiliği bulunan Türkiye’nin Afrika'da faaliyet gösteren büyükelçilik sayısı 44'e yükseldi. Türk Hava Yolları 60 noktaya uçuyor. Güvenlik, askeri malzeme anlaşmaları yapılıyor. Afrika’da yeni oyuncu olan Türkiye’yi soft power dediğimiz TRT programlarıyla halklar da tanıyor. Sağlık için Afrikalılar Türkiye’ye geliyor.” ifadelerini kullandı.
‘Türk dünyası coğrafyayla sınırlı değil’
Dünya’daki jeopolitik gelişmeler ve Türkiye’nin Türk dünyası ile ilişkileriyle ilgili bilgiler veren Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Faik Demir ise Türk dünyasının geleceği hakkında “Artık coğrafi bir sınırla kalmayacak. Çünkü karşımızda bir diaspora var. Milyonlarca Türk yaşıyor Avrupa’da, Amerika’da, Afrika’da. Örneğin Araplar birçok ülkeden gidiyor ama Türkler tek ülkeden giden milyonlar” dedi.
Eski Sovyet coğrafyasında da Rus etkisinin azaldığını kaydeden Demir, “Türk zirvelerinde bile aralarında Rusça konuştular ama artık bildikleri halde Rusça konuşmak istemiyorlar. Ortak alfabenin de kabulünden sonra Türk dünyasında kendine özgü bir model olması gerekiyor. Birbirine ihtiyacı olan, birbirinin eksiğini kapatan bir Türk dünyasından bahsediyoruz. Türk birliği, bir ırk ve etnik birlik anlamında değil, ortak bir dil ve ekonomik iş birliğini işaret etmektedir.” diye konuştu.
‘Batı, geçmişi özlüyor’
Le Figaro Gazetesi Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Yves Threard ise ‘Günümüzde Fransız dış politikasının etkisi’ hakkında konuştu. Threard, Fransa’yı “Kolay heyecanlanan, ayaklanan, büyümekte zorlanan ve sürekli bir ergenlik dönemi yaşayan bir ülke” olarak tanımlarken, ülkesinin insan haklarına saygısı, AB’nin en önemli sütunlarından biri olması, sanat ve edebiyattaki gücü ve 400 milyondan fazla kişi tarafından konuşulan Fransızcanın yaygınlığı gibi güçlü özelliklerini de vurguladı.
Fransa’nın geçmişteki parlak dönemine değinen ancak bugün geçmişe özlem duyulduğunu dile getiren Threard, şunları söyledi: “Dünya şu an değişmekte. Fransa dahil birçok batılı güç bunu anlamadı ve kabul etmiyorlar. Bugün geçmişlerinin özlemini yaşıyorlar. Fransa, geçmişini, büyüklüğünü özlüyor. Bu dünya, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra parçalanıyor, değişiyor, sorgulanıyor. Fransa 3. yolun ülkesi olmak ne doğuda ne batıda olmak istiyordu. Ancak herkesin dostu olarak gözükmek isterken kimsenin dostu olamıyoruz.”
‘ABD gerileme sürecinde’
Eski Paris Büyükelçisi ve dış politika yorumcusu Uluç Özülker de toplantıda 21. yüzyılda dünyanın yeni dinamikleriyle ilgili görüşlerini paylaştı. Amerika’nın artık eski gücünde olmadığını kaydeden Özülker, ABD’nin dünya hakimiyetini yitirme noktasına geldiğini ve gerileme sürecine girdiğini ancak bunu kabullenemediğini söyledi. Ukrayna-Rusya Savaşı, Çin-Tayvan sorunu ve Orta Doğu’daki savaşa ve güncel gelişmelere değinen Özülker, konuşmasında Cumhuriyetin 101. yılında Türkiye’nin geleceği, önündeki fırsatlar ve riskler hakkında da bilgiler verdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir