Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladığı gün, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Yargıtay’ın HDP hakkında inceleme başlattığını olumlu bulduğunu söylemesi, AK Partili meclis grup başkanvekili Cahit Özkan’ın da "HDP’yi kapatacağız" çıkışında bulunması Ankara’da Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki çekişmeyi büyüttü.
İyi Parti lideri Meral Akşener, HDP’nin kapatılması ve meclisteki fezlekelerle ilgili duruşlarını soran Bahçeli’ye meclis kürsüsünden "İyi Parti fezlekelere gözü kapalı el kaldırmaz. Elbette bu utanmazlığa geçit vermeyeceğiz" çıkışıyla karşılık verdi.
Akşener bu çıkışıyla yetinmedi, partisinin "terörün yanında olmayacağı" mesajını AK Parti’ye gönderme yaparak, "Mesela İyi Parti seçim kazanmak için terörist mektubuna, katil röportajına bel bağlamaz" ifadelerini de kullandı.
İyi Parti içinde genel başkan yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’nun da aralarında bulunduğu bir grup siyasetçi HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına destek vereceklerini söylese de, Akşener’e yakın isimler partinin bu konuda grup kararı alamayacağını hatırlatarak, fezlekelerin mutlaka inceleneceğini söylemişti.
AK PARTİ VE MHP YALNIZ KALDI
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından Akşener’in de meclis kürsüsünden açıkça "fezlekelere gözü kapalı el kaldırmayacağız" çıkışında bulunmasıyla HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda AK Parti ile MHP mecliste tamamen yalnız kalmış oldu.
DW Türkçe'den Hilal Köylü'nün haberine göre, hem CHP’de hem de İyi Parti’de "iktidarın beklediği oranda büyük fire vermeyeceğiz. Millet ittifakı demokrasinin güvencesidir" değerlendirmeleri yapılıyor. HDP’nin kapatılması sözkonusu olduğunda da iki partinin tutumu benzeşiyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DW Türkçe’ye bu benzer tutumun gerekçesini anlatırken "Bugün Türkiye bir demokrasi mücadelesi veriyor. Millet ittifakı demokrasi mücadelesinin güvencesidir. İktidar cephesi oyları eridikçe demokrasiye, meclisin meşru partilerine saldırıyor. Buna geçit vermeyeceğiz" diyor.
Dokunulmazlık dosyalarını da, parti kapatma girişimlerini de 'siyasi mühendislik' olarak nitelendirdiklerini anlatan Erkek, CHP’li vekil Enis Berberoğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili fezlekenin gündeme gelmesi için de aynı şeyi söylüyor: "Millet ittifakını bölmeyi, bozmayı başaramayacaklar."
"CUMHUR İTTİFAKI'NI BÖLECEK HAMLE"
Sabancı Üniversitesi’nden siyaset bilimci Berk Esen, Akşener’in "fezlekelere geçit vermeyeceğiz" çıkışını "Cumhur İttifakı’nı bölecek bir hamle" olarak nitelendiriyor. "MHP de, AKP de oy kaybediyor. Dağılmaları zor ama Akşener’in fezlekelere geçit vermeyen hamlesi AKP’nin bir kanadı ile MHP arasındaki ayrışmayı ortaya çıkaracak. Fezlekeler meclise gelecek ama AKP içinde fireler olacak" öngörüsünde bulunuyor.
"İyi Parti, merkez sağ, milliyetçi demokrat bir parti olma yolunda hızlıca ilerliyor ve MHP’den ayrışıyor" diyen Esen’e göre bu ayrışmayı hızlandıran etken "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasetteki kutuplaştırıcı tavrı".
Eski Anayasa Mahkemesi başkanlarından Yekta Güngör Özden, DW Türkçe’ye Türkiye’de yargının tamamen siyasallaştığına dair değerlendirmelerin arttığı bir atmosferin hakim olduğundan yakınıyor. Özden, "Böyle bir atmosfer varken, yargıya talimat verir gibi konuşmak, yargının siyasetten gelen telkinlerle hareket edeceği izlenimi yaratmak, dahası bir siyasi partinin varlığına son vermek demokrasi açısından sakıncalıdır" diyor.
Hükümete "Yargıyı serbest bırakın, rahat bırakın" çağrısı yapan Özden, Türkiye’de yargı bağımsızlığı tartışmaları sürdükçe hukuk devleti ilkesinin zedeleneceğini de söylüyor. Özden, "Türk yargısı bağımsız olmalı. Bu bağımsızlığa zarar verecek her türlü davranışa, açıklamaya kaygıyla yaklaşıyorum. Kimse kendi gereksiz siyasi beklentisi uğruna Türkiye’de hukuk devleti ilkesine, devletin bu niteliğine zarar veremez" değerlendirmesi yapıyor.
Türkiye’de 1961’de kurulan Anayasa Mahkemesi tarafından bugüne kadar 25 siyasi parti kapatıldı.