Dijital para Bitcoin, Pi, Bee… Nedir, ne değildir?

Dijital para, önce, kara paracıların tercihiydi, sonra gözlerden uzak yatırımcıların oldu, bugünse kurumsal yatırımcıların pandemiden kendilerini koruma yöntemi. Coinmarketcap.com’un verilerine göre, piyasada 800 kripto para ve bunların karşılığı 170 milyar dolar var. Bir de henüz borsaya açılmayan kripto paralar var ki, en popüler olanları, Pi, Bee, Time Strope. Peki, riskleri nedir? Borsaya açılmamış dijital para ile telefonunuzun ana işlemcisine girme izni mi veriyorsunuz?

Haber Analiz: MURAT BAYAR

Sistem Ticaretinin Öncüsü Edward Arthur Soykota, iyi alım satımın üç şartını: kayıpları azaltmak, kayıpları azaltmak ve kayıpları azaltmak olarak formülize etmiş.

Yani, kripto para alışverişinde ilk adımın, kaybetmemek, olduğunu vurgularken, ilk kez yatırım yapıyorsanız, daha az risk içeren enstrümanları adres göstermiş.

Yatırımlarda bir stop-loss/dur emri, belirlenmeli, yani, kararınızın hatalı olduğunu kabul ettiğiniz, sınırı baştan çizmeli ve durmayı bilmelisiniz.

Devamlı kazanacağım mantığı ile sürekli alım-satım yapma, durumunun bir histeri hali olduğuna dikkat çeken Soykota, bu işlem için çok sayıda teknik analiz yapıldığını anımsatarak, uzmanlardan teknik destek alın, demeye getirmiş. 

KRİPTO OKUR-YAZARLIĞI OLMAYANLAR UZAK DURSUN!

Kripto paraların temel güvenlik problemi, bir dijital ve kripto okur yazarlığı gerektirmesi. Başka bir ifadeyle, kripto okur yazarlığı olmayanların, buradan uzak durmalı. 

10 dolardan/75 TL Bitcoin aldınız bugün 450 TL, ama siz bilgisayar şifresini açığa yazanlardansanız, bu sistemi kullanmayın. 

Çünkü kazansanız bile, bu parayı muhafaza edemezsiniz. 

Bitcoin, diye bir yatırım aracı varmış, bugün parayı yatırıyorsun, yarın iki katına çıkıyor, diye, bilinçsizce, sisteme giriyorsanız, büyük ihtimalle zarar edeceksiniz.

KRİPTO PARADA ŞEHİR EFSANELERİ

Bitcoin’in fişi varmış biri fişini çekecekmiş! 

Belli aileler üretiyormuş!

Ekonomist Ocak 1988’de, “Phonex kuşu ve 2018 ile dünya para birimine hoş geldiniz!” Yazıyor. Dergi, Rothschild Ailesinin, o halde kripto para da bu ailenindir, gibi şehir efsanelerini dinleyebilir ya da aynı dergiyi açıp, okuyabilir ve küreselleşmeyle birlikte dijital parayı da IMF yapacak, saptamasını görebilirsiniz.

BİTCOİN’DE SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?

Bitcoin sistemi şöyle çalışıyor. Dijital paradan önce, şifrepunk grubu ilk makalesi ile bir anayasa ve felsefe belirlerken, bu konuda kafa yoruyordu. Ve dijitalden 30-40 yıl öncesine varan mahremiyet mekanizmalarını, adeta, kripto paranın anayasası gibi ortaya koymuştu. (Signal’ı bulan grup) 

Kripto paranın felsefesini de oluşturan bu makalede, şifrepunk, 1 sene boyunca ABD’de 2008’deki mortgage krizini konuşup, masaya yatırdı. Makalede, “Parayı basıp, faturasını, önce ABD vergi mükelleflerine, ardından enflasyonu dünyaya ihraç ederek, hepimize ödettiler” derken, daha hakkaniyetli bir dünya mümkündür, deniliyordu.

Mevcut para piyasaları sistemine alternatif bir model getirdiler. Bu bir kod mekanizmasıydı. Ve kendi kendine çalışabilen, daha adil bir sistem olabilir mi, mantığından yola çıkıldı.

Ve sonunda, ortaya çıkan anayasa ve algoritma bir koda dönüştürüldü. Herkes o kodu çalıştırıyor, 10 dakikada bir verileri, herkesin bilgisayarına aynı şekilde güncelleyen bir hakem mekanizması getirildi. (Blok zinciri)

KRİPTO PARANIN GARANTİSİ, 107 ÜLKENİN 11 BİN HAKEMİ 


107 ülkede bulunan, birbirinden bağımsız 11 bin bilgisayar, her 10 dakikada bir aynı şekilde güncelleniyor. Bu kayıtları değiştirmenin tek yolu, birbirini tanımayan binlerce sunucuyu değiştirmekten geçiyor.

- ki, bu imkânsız kadar zordur-

Yani, sistem mevcut borsalardaki sitemden çok daha güvenli.Buradaki 11 bin sayısı, 20 bine de çıkabilir. Sistemin 11 bin hakeminin işi ekonomik olarak pahalı. Söz konusu kayıtlar, sistemin yaratıcısının kontrolünde değil. Yani bu kodu yaratıcısı bile değiştiremiyor.

Sistemde örneğin, bir matematik sorusunu en hızlı çözenler hakem olarak atanıyor.

Satır eklenemeyen ya da çıkarılamayan ve 10 dakikada bir güncellenen, yani artık, insansız bir sistem söz konusu. Zaten, bu durum da en çok FED (ABD Merkez Bankası) ile ECB’yi (Avrupa Merkez Bankası)  rahatsız etmesi de, kendilerinden daha iyi bir sistemi görüyor, olmalarından. Bu sistem, deneme sürüşleri dışında bir kere bile hacklenemedi. Bir bankadaki işlemlerle ilgili, 10 tane kayıt var ise Bitcoin’in 11 bin birbirinden bağımsız kaydından kaynaklanıyor, bu.

Bankada geriye dönük işlemleriniz, bir noktadan sonra zorlaşırken, bu tarafta, ilk gününden bugüne tüm kayıtları, rahatça görebilirsiniz.

DİJİTAL PARA, BORSALARDAN GÜVENLİ

11 bin bilgisayar hakemliğinde işlemler yapıldığı için, gönderen ya da alıcı kaç hakem onayladı, kaç madencilik ödülü aldı gibi bilgileri de görebiliyorsunuz.

37 haneli cüzdanlar çok ciddi güvenlik sağlıyor. Çift aşamalı şifreyi kırmak isteyen bir sistemin, asgari 28 sene çalışması gerekiyor.

AÇIK KODLU KAYNAK    

Bitcoin’in kodu açık kaynak. Bunu klonlayıp, anında, Muhalifcoin, bile yapılabilir.

HACKLENEN NE?

Bitcoin’den bir şifre ve cüzdan indirdim. Bu bilgileri açıkta ya da bilgisayarda bıraktım. Ve bir korsan bunu ele geçirdi. Borsalar bile hacklenebiliyor, ama Bitcoinler hacklenemiyor. Borsalarda, teknik ya da altyapı yetersizliğinden kaynaklanan, durum söz konusu. 

BİTCOİN’DE, 4 YILDA BİR ÖDÜL YARIYA İNDİRİLİYOR!

Bitcoin’in teşvik mekanizması 10 dakikada bir güncelleniyor. 10 dakikada bir üretildiği zaman katkıda bulunanların cüzdanına, ödeme gönderiliyor. Ve bu sisteme kimse müdahale edemiyor. O yüzden bu sistem de bir teşvik mekanizması da var. O ödül 4 yılda bir yarıya indiriliyor.

2009 ile 2013 arasında 50 bin Bitcoin dağıtılıyordu. 2013 ile 2017 arasında 25 bin Bitcoin’e indirildi. Şimdi de 3. yarılanma dönemindeyiz. Dijital para, önce, kara paracıların tercihiydi, sonra gözlerden uzak yatırımcıların oldu, bugünse kurumsal yatırımcıların pandemiden kendilerini koruma yöntemi.

YARILANMA, NEDRET KANUNU İŞLETİYOR!

Ve bu, yarılanma durumu, daha az üretip daha fazla talep olduğu için fiyatı patlatıyor. Yazıyla ilgili araştırma yaparken, borsaya açılmayı bekleyen çok popüler, kripto paralardan birininin, kullanıcı sayısı 1 milyara ulaşana dek yarılanma işleminin devam edeceğini belirtiyordu. Sistemin arkasında ise bir oyun geliştirme şirketi bulunuyordu. Bu durum, bir, oyun geliştirme şirketi, bir para sisteminin arkasında olursa, bu durum nereye evrilir? Sorusunu düşündürttü!

Henüz borsaya açılmayan en popüler dijital paralar, Pi, Bee, Time Strope’ye yatırım yapalım mı? Sorusunu, Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat’a sorduk.

Polat, yatırımcıların bazı soruları sorarak, işe başlamasını istiyor.

“Bu yatırım, günlük hayatta neyi çözüyor? 

Tarihi ne?”

Hangi kripto paraya girerseniz girin, önce okuma yapın, sonra anlaşması, ekosistemi var mı? Ne kadarı gerçekçi? Ve ekip kim?

İki tane Stanford öğrencisi deniyor, ama arkasında kim var?

Size madencilik yaptırıp oradan para göndermeyi talep edenler, telefonunuzda hangi izinleri kullanıyor. Ya da ana işlemcinize girme izni mi veriyorsunuz?” sorularına yanıt aradıktan sonra, bunlar, ne kadar sağlam ki, size ne verecek, diye bakılmasını öneriyor.

ARKADAŞ TÜYOSU İLE BUNLARA GİRMEYİN!

Polat, arkadaş tüyosu ile dijital para sistemine girilmemesi konusunda uyarıyor. Bu yazılımların, kimlik bilgisinin ötesinde, cep telefonundan bir terör örgütü adına mesaj atabileceğine de, işaret ediyor.

Polat, dijital okur yazarlığı olmayanların kripto para piyasalarında, evi arabayı satıp bu işe girecek kadar gözü kararttığını belirterek, uyarıyor: “Bu bir histeridir.” 

Belli yaşın üzerindeki kimi yatırımcıların, komşunun çocuğuyla böyle yatırımlara girdiğini kaydeden, Polat, emanet ettiğin kişinin ahlakına güvenmek profesyonel midir? diye soruyor.

Bu tarz pazarlama yöntemlerinde bu işin kanıtının sorulması gerektiğini anlatan Polat, yatırımcıyı şöyle uyarıyor: “Orada bir bilincin ve iradenin devreye girmesi gerekiyor. Kanlı canlı kişiler mi? Hikâyeleri, geçmişleri nedir? diye sormalı, kontrollü bilimselliği elden bırakmamalısınız!”
 

İLGİLİ HABERLER