Dilek İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu için yapılan “ikinci Erdoğan” yorumlarına dikkat çeken yanıt

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, kendisine yöneltilen "ikinci Erdoğan" benzerliği eleştirilerine yanıt verdi. Dilek İmamoğlu, iki liderin sadece Karadenizli olmaları yönünde bir ortaklıkları bulunduğunu, Ekrem İmamoğlu'nun siyasi tarzı ve liderlik anlayışının tamamen farklı olduğunu vurguladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üzerine açılan soruşturmalar ve muhtemel Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları sürerken, eşi Dilek İmamoğlu, "ikinci Erdoğan" yorumlarına cevap verme gereği duydu. Eşi hakkında yapılan benzetmelere karşı durağan olan Dilek İmamoğlu, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yaklaşımlarındaki farklılıkları vurguladı.

Ersiz Kenarların Şekillendirdiği Bir Farklılık

Dilek İmamoğlu, yaptığı açıklamalarda, eşinin Karadenizli olması dışında Erdoğan ile pek çok ortak noktasının olmadığını belirtti. Ekrem İmamoğlu’nun liderlik tarzı, siyasi geçmişi ve siyaset geleneği açısından önemli farklılıklar bulunduğunu ifade etti. "Ekrem, halka hesap veren, şeffaflık ve katılımcılığa önem veren bir yönetim anlayışını savunuyor" diye konuştu. Kendine has bir yönetim felsefesi olduğunu dile getiren Dilek İmamoğlu, mevcut merkeziyetçi yapının getirdiği otoriterleşmeye karşı durduğunu öne sürdü. Bu bağlamda, güçlü ve demokratik bir sistemin gerekliliğine vurgu yaptı.

Güç ve Adalet Üzerine Vurgu

Dilek İmamoğlu, eşinin savunduğu yönetim anlayışının temel taşlarının kurumsallık, adalet ve hesap verebilirlik olduğunu belirtti. Ekrem İmamoğlu'nun, güç kaynaklarını şahıslardan değil, adalet ve kurumlardan aldığını ve devletin her bireye eşit mesafede durması gerektiğini ifade etti. Bu çerçevede, yönetimlerin şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapıda olması gerektiğinin altını çizdi. “Devlet hizmetlerini ayrım gözetmeden sağlamalı” diyen Dilek İmamoğlu, merkezî güçlerin olumsuz etkilerinden arınmış bir yönetim modeline ihtiyaç olduğuna inandığını belirtti.

Toplumsal Dönüşüm İçin Umut Dolu Açıklamalar

Dilek İmamoğlu, eşi Ekrem'in Cumhurbaşkanı olması durumunda Türkiye’de nasıl bir dönüşüm yaşanacağı konusundaki düşüncelerini de paylaştı. İlk olarak, normalleşme, huzur ve özgürleşme süreçlerinin başlayacağına inandığını aktardı. Kültürel ve siyasi kutuplaşmanın son bulması gerektiğini, bu süreçte insanların özgürce düşüncelerini ifade edebileceği bir ortamın tesis edileceğini belirtti. Dilek İmamoğlu, eşinin liderliğinde, fırsat eşitliği ve adil bir toplum oluşturulabileceğine olan inancını dile getirerek, toplumun ferahlaması için ümitvâr olduğunu sözlerine ekledi.

Kutuplaştırma Siyasetine Dikkat Çekti

Dilek İmamoğlu, eşi için duyduğu endişeleri de aktardı. Ekrem İmamoğlu’nun kutuplaştırıcı bir siyasete yönelmesi durumunda kendisine "sakın" uyarısında bulunacağını belirtti. Bu durumun politika ve topluma olan etkilerini değerlendiren Dilek İmamoğlu, iktidarın, etkili ve liyakatli bir yönetim anlayışına sahip olmasının önemine dikkat çekti. Kendi mücadelesini gerektiği gibi sürdüreceğini belirterek, eşiyle birlikte bu yolda kararlılıkla ilerlemekte olduğunu ifade etti.

İLGİLİ HABERLER