TÜİK'in geçen hafta açıkladığı verilere göre nüfusumuz 83 milyonu geçti.
Ama öyle bir ayrıntı var ki pek dikkat çekmedi.
Gelin şimdi bilhassa Cumhurbaşkanı Erdoğan'nı bir hayli üzecek, hayal kırıklığı yaşamasına neden olacak bu ayrıntıya detaylı olarak bakalım...
TÜİK'in yayınladığı 10 yıllık tablodaki sütünlara bakdığımızda nüfusumuzun sürekli arttığını görüyoruz. Bunda sorun yok hatta memnuniyet verici bir gelişme.
Fakat aynı tablodaki mavi çizgiye dikkatinizi çekmek istiyorum.
O mavi eğri nüfus artış hızını gösteriyor.
Baktığınızda o eğride de geçen yıla kadar bir sorun yok. 2010'dan başlayarak geçtiğimiz yıla kadar ufak tefek oynamalarla yüzde 1,2'lik stabil bir nüfus artış hızını görüyoruz.
Her ne kadar, "Bir çocuk iflas, iki çocuk iflas, üç çocuk ancak yerinde sayma. 4-5 çocuk yapmalı her aile" diyen Erdoğan'ın hedefini tutturmasa da kabul edilebilir bir artış hızı...
Her ne oluyorsa 2019-2020 senesinde nüfus artış hızında manidar bir düşüş yaşanıyor.
Yıllardır yüzde 1,2'lik oranda seyreden nüfus artış hızı 2019-2020 arasında manidar bir düşüşle aniden yüzde 0.55 seviyesine iniyor.
Böyle bir düşüş savaş ya da İspanyol Gribi gibi salgın hastalıkların yaşandığı yıllarda olabilecek bir durum...
Savaş yok salgın da... Evet koronavirüs salgını var ama 2 milyarlık dünyada 50 milyon kişinin ölümüne neden olan İspanyol Gribi gibi yok edici değil.
Peki, izah edilemeyen bu düşüş TÜİK'in sehven yaptığı bir hata olabilir mi?
Bana pek mümkün gibi gelmiyor bu ihtimal.
Geriye mantıklı gibi görünen ihtimali şöyle izah edebiliriz. Ekonomik kriz, geçim sıkıntısı, gelecek endişesi, umutsuzluk, Covid, mutluluk endeksi, beyin göçü derken daha az insanın evlenmesi, evlenenlerin de ya hiç çocuk yapmaması ya da tek çocukla yetinmesi...
Üç çocuk yetmez, diyen Erdoğan'ın 20 yıla yaklaşan iktidarındaki en büyük başarısızlığı bu olsa gerek...