Uysal, Program sunucusu İpek Özbey tarafından kendisine yöneltilen soruları şöyle cevapladı:
Bahçeli Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından neden rahatsız oldu?
İ.U: “Türk Ocaklarını belki de arka bahçesi olarak görüyor. Bu konuyla ilgili CHP’nin son döneme kadar yaptığı bir yanlış vardı aslında. CHP buralarda uzak kaldı. Yani kendisini anlatmak için buralarda da olması gerektiği gerçeği vardı ortada, birincisi bu. İkincisi Ülkü Ocakları 1912 den beri var olan TC’ nin kuruluş ideolojisi ile son derece uyumlu bir yer. CHP’li vekillerin de içinden çıktığı bir yer. Mesela Rabbit Tahir Burak ile Osman Turan aynı dönemde Türk Ocakları’nda vekildiler. Birisi Adalet Partisi’nde, birisi CHP’de. Onlar girerken birlikte siyasi libasları çıkarıp girelim bu kurumlara derlermiş. Türk Ocakları marka değeri kazanmış entelektüel kuruluşların siyasetle birebir bağlantısını doğru bulmam. Bu doğru bulmamam biriyle ilişki kurarken de diğeriyle ilişki kurarken de aynıdır. Yani bundan önce Türk Ocakları’nın çeşitli illerde farklı partilerden belediyelerle programlar yapması esnasında bu sıkıntılar yaşanmış mıdır? Yaşanmadığına göre burada da yaşanmamalıdır. Bu bir tahakküm hali aslında; arka bahçe olarak görmekten çok daha önemli bir şey. Türkiye’deki hemen hemen bütün kurumlara tahakkümü ben ederim hali. Yani benim tahakkümümde yürümelidir bu kurumların hepsi; bunların içinde sivil toplum kuruluşları da varsa bu biraz enteresan bir bakış açısı olmakla birlikte bu ruh halini anlayabiliyorum. CHP’nin buralarda biraz daha kendisini göstermesi ve alışkanlık haline getirmesi gerektiğini düşünüyorum. Aslında üzülmesinin sebebi şaşkınlık.”
Bu sabah bir yazı yayınlandı. 15 Temmuz Darbe girişiminden 3 ay öncesinde darbenin geleceğini yazan Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur bugünkü köşesinde bir darbenin yaklaştığı imasında bulundu. Uğur yazısında “Türk cezaevindeki batılı askerlere yenileri eklenebilir; yine en baştan söyleyelim yok tiyatro, yok kontrollü filan diye sonradan ciyaklamayın” cümlesiyle bitiyor bu yazı. Fuat Uğur’un yazısında bir darbe iması mı yer alıyor?
İ.U: “Başından sonuna birkaç kez okudum yazıyı bir anlam bütünlüğü bulamadım. Yazının bir yerinde marketçiler var, bir yerinde iş birlikçiler var. Bunların hepsini bir işbirlikçilik potasında eritmeye çalışmış. Sonunda da amiyane bir darbe imasında bulunmuş. Buna benzer olarak bir gazetecinin tehditvari bir bitirişi olmuştu konuyu. Onları okuduktan sonra bunu okuyunca dönem dönem tekrarlanması istenen bir endişe kaynağı yaratma projesi. Ben bunların direkt olarak Türkiye’yi yöneten insanlara eksi yazacağını düşünüyorum. Yani siz bunlardan haberdarsınız ama Türkiye’yi yöneten insanlar bunlardan haberdar değil. Siz uyarıyorsunuz Türkiye’yi yöneten insanlar bunları atlıyor. Bu bir dirayet sorununa işaret eder. Öncesinde tespit edilmiş bir şekilde ve şimdi de böyle bir şey söylüyorsunuz bir başka zaafı mı işaret ediyorsunuz diye sorarım ben o zaman. Yani öncekinde bir zaaf var siz biliyordunuz üç ay boyunca kimse öğrenmedi. Niye size bununla ilgili bir şey sorulmadı? Konu bütünlüğü yakalayamadım. Son bölüm oraya nasıl geldi. Mütemadiyen muhalefet partilileri işaretleyen bir dil var orada. Libya teskeresine oy verilmediği söyleniyor orada. Onun dışında son teskerede CHP ile İYİ partinin farklı kararlar verdiğini farkında mı bilmiyorum. Aynı yere koyup herkese birden hakaret etmeye çalışmaktan başka bir şey algılamadım.”