Sevgili Okurlarım
İnsanın hayatında bazı olaylar önemsiz gibi görünseler de hayatın akışı içinde aniden çok önemli oluverirler. Benim Sami Kohen ile anılarım bu tür olaylardan sayılır. Onunla ilk yakın temasım 1980’li yıllarda Milliyet Gazetesi ile birlikte yaptığımız bir ansiklopedi kampanyası sayesindedir. Bu ansiklopedi yüzünden o yıllarda Devlet Güvenlik Mahkemesinde bölücülükten yargılanmıştım. Bu davadan beraat çıkması ile rahatlamış ve ansiklopedi dağıtımına şirket olarak devam etmiştik. Bununla Milliyet ilgilenmiş ve neticede kampanya yapılmıştı.
Bir akşam Milliyet’in idari müdürü bizi davet etmiş ve iki ortak oraya gitmiştik. Akşam saat 20.00’de olan toplantıya erken gitmiştik. Müdür toplantıda olduğundan bize beklememizi rica etmişti. Ben her zaman meraklı idim. Gazete içinde dolaşmaya başlamıştım. Sami beyin odasının önüne geldiğimde camdan beni görmüş ve yanına davet etmişti. O akşam sanki bir hayat dersi gibi onu dinliyor ve bilgeliğinden faydalanıyordum. Bence işi çok zordu çünkü bir Yahudi olarak dış haberleri yazarken bundan dolayı gelecek tenkitleri ve yorumları da dikkate alması gerekiyordu.