İstanbul'un lezzet mimarları, İtalyan gazetecinin özel haberinde yer aldı

İtalyan gazeteci Cinzia Rizzi, İstanbul'un lezzet mimarlarını özel haberinde ele aldı. Explore Türkiye programı kapsamında İstanbul'u ziyaret eden Rizzi, Gastro-kent olarak bahsettiği İstanbul'da lezzet yolculuğuna çıktı. Kahvaltı kültürünü ve İstanbul Beyoğlu'nda yer alan ödüllü restoranları yakından gözlemledi. Rizzi'ye konuşan MAA Lounge'ın sahibi Cemil Topal "Kahvaltı sadece açlığın giderildiği bir öğün değil, insanları bir araya getiren bir sohbet masası" dedi.

Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul, dünya çapında tarihi ve kültürel zenginlikleriyle tanınıyor. Ancak aynı zamanda yemek sevdalıları için de bir cennet bu şehir. Türk mutfağında, geleneksel yöntemler yaratıcılık ve yenilikçilikle buluşuyor. 

İtalyan muhabir Cinzia Rizzi de İstanbul'da tercihini yemekten yana kullananlar arasında.

MAA Lounge'ın sahibi Cemil Topal, Rizzi'ye Türkler için kahvaltı kültürünün önemini anlattı. Michelin Yıldızı'na sahip olan Nicole Restorant'ın şefi Serkan Aksoy ise servis yaparken kullandığı birbirinden özel sunum tekniklerinden bahsetti. İşte o keyifli sohbetler…

Bir Padişaha uygun kahvaltı (Breakfast fit for a Sultan)

Kelime anlamı "kahve altından" gelen kahvaltı Türkler için en önemli öğün. Kahvaltı sofrasında tatlı, tuzlu, ekşi her damağa hitap eden tatlar bulunuyor. Bu kendine özgü öğünde, sofraya küçük porsiyonlarda farklı ürünler serpiştiriliyor.

MAA Lounge'ın sahibi Cemil Topal'a göre kahvaltı sadece açlığın giderildiği bir öğün değil, insanları bir araya getiren bir sohbet masası aynı zamanda.

"Renkleriyle ve tatlarıyla, ailelerin ve dostların buluştuğu, kimi zaman saatlerce süren ve bir şölen havasında geçen bir öğün bu" diyor Topal.

Kahvaltı türleri yöreye göre farklılık gösterse de bazı ürünler sofranın olmazsa olmazı. Örneğin; zeytin, peynir, yumurta, demleme çay ve hamur işleri gibi.

Bu zengin sofradan doyarak kalktıktan sonra, sıra sindirimi de kolaylaştıran sert bir Türk kahvesine geliyor.

Michelin yıldızlarının altında bir şehir

Çeşitliliği, gelenekselciliği yeniliklerle harmanlaması sayesinde; İstanbul'un lezzet durakları dünyanın dört bir yanından gelen gurmelere eşsiz bir deneyim yaşatıyor.

Burada en az bir Michelin yıldızına sahip beş restoran bulunuyor. Bunlardan biri Beyoğlu'ndaki 'Nicole'.

Şef Serkan Aksoy, sanatını konuştururken geleneksel yöntemleri uluslararası tekniklerle harmanlıyor. Yaratıcılık, hürmet ve amaçla buluşuyor.

"Yeşillikler ve çiçekler gibi bazı ürünleri kendi bahçemizden kullanıyoruz. Ekip arkadaşlarımla birlikte mantar toplamaya gidiyoruz. Serviste kullanabileceğim otları topluyorum. Ben köyde doğdum ve büyüdüm, bu yüzden bu tür ürünlere aşinayım" diyor Nicole'ün baş şefi Aksoy.

Türk mutfağı son yıllarda çok daha gelişti ve gelişmeye de devam ediyor. Peki bu gelişim hangi istikamette ilerliyor?

Aksoy'a göre yenilik ve kalitenin peşinde olan çok fazla sayıda genç şef var bu sektörde: "Michelin, kapsama alanını daha da genişlettiğinde Michelin yıldızlı restoranların sayısı da artacak, dolayısıyla da yarış kızışacak"

 

İLGİLİ HABERLER