Komik-ül Semavat

Yazarımız E. Büyükelçi A. Süha Umar kaleme aldı.

Abdülcambaz’ı anımsayanınız vardır mutlaka. Turhan Selçuk’un unutulmaz çizgi roman karakteri. İşte orada, bir de Karanfil Hoca ve onun, “Komik-ül Semavat” dediği “Sema/Gökyüzü Komiği” vardı. Bence bu tanım Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) cuk oturuyor. Anlatayım.

YSK’nın yasayla tanımlanmış görevi, seçimlerin yasalar çerçevesinde, adil, hile-hurdadan uzak yapılmasını sağlamaktır. Peki YSK bu görevini yerine getirmekte midir? Hayır. 

Anayasa’ya aykırı olmasına karşın Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olmasına; Erdoğan’ın ve bakanların istifa etmeden seçime girmelerine; Erdoğan’ın ve bakanların seçim çalışmalarında devletin tüm olanaklarından yararlanmalarına onay veren, göz yuman; bütün bunlar ortada dururken cumhurbaşkanlığı referandumunun kazanmaya en yakın adayı Kılıçdaroğlu’nun telefon mesajı atmasına bile engel olunmasına karşı çıkmayan, bunları sessizce kabul eden YSK, yasaların kendisine verdiği görevi bilerek ve isteyerek yerine getirmemekte, yetkilerini ve görevini en ağır biçimde kötüye kullanmaktadır. Peki neden?

Acaba Erdoğan’ı referandumun kazananı ilan etme talimatını aldığı için olabilir mi? Peki, eğer verdiyse, Erdoğan neden böyle bir talimata gerek duymuş olabilir? Birinci turda kaybedeceğini bildiği şimdi de ilk turda gerçekten de kaybettiğinin farkında olduğu için olabilir mi? 

Yazının tamamı için tıklayınız.

İLGİLİ HABERLER