TBMM’nin Dostluk Grubu sayfasında ‘Filistin Bölgesi’ tanımı yer aldı

Meclis Genel Kurulu’nda sona gelinen bütçe görüşmelerinde Saadet Partisi Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, 147 ülke içinde yer alan Filistin Dostluk Grubu’nun Meclis’in ‘web’ sayfasında “Filistin Bölgesi” olarak yer aldığına dikkat çekerek “Filistin bölgesi” diye tarif edilen yer neresi? Bize “web” sayfamızdan “Filistin bölgesi” diye ilan edilen yer neresi? “Filistin” denildiğinde biz nereyi anlayacağız” dedi. TBMM’nin Parlamentolararası Dostluk Gruplarını harita üzerinde gösteren web sayfasında Filistin bayrağı yer alırken, ‘ Filistin Bölgesi’ deniliyor.

Muhalif- Ankara

Meclis Genel Kurulu’nda sona gelinen bütçe görüşmelerinde Saadet Partisi Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, 147 ülke içinde yer alan Filistin Dostluk Grubu’nun Meclis’in  ‘web’ sayfasında “Filistin Bölgesi” olarak yer aldığına dikkat çekerek “Filistin bölgesi” diye tarif edilen yer neresi? Bize “web” sayfamızdan “Filistin bölgesi” diye ilan edilen yer neresi? “Filistin” denildiğinde biz nereyi anlayacağız” dedi.  Sayfanın görselini de kürsüden gösteren Kaya, “Bakın, arkadaşlarım yetiştirdi, bunun belgesini de burada, gösteriyorum: Türkiye-Filistin bölgesi yazıyor, bir diğeri Türkiye-Venezuela olarak tarif ediliyor, bir diğeri Türkiye-Almanya olarak tarif ediliyor, bir diğeri Türkiye-Rusya Federasyonu olarak tarif ediliyor. Yani Türkiye-Filistin bölgesinden kasıt nedir? Ben bunu merak ediyorum” dedi.

Kaya’nın konuşması şöyle:

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MUSTAFA KAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bendeniz de bu vesileyle, burada söz almış olmam gerekçesiyle, 12 şehidimize, PKK terör örgütü tarafından şehit edilen 12 şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum, milletimize başsağlığı temenni ediyorum. Terörün açmış olduğu yaraların milletimiz tarafından mutlaka sarılacağına olan ümidimi bir kere daha tekrar etmek istiyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, biraz dış politikayla alakalı bölgedeki gelişmeleri ifade etmeye çalışarak sözlerimi tamamlayacağım. Genel bir kabul var; genel kabulün merkezinde “Üçüncü dünya savaşı çıktı, çıkacak.” “Üçüncü dünya savaşında taraflar şunlar olacak, bunlar olacak.” gibi ifadeleri sık sık duyuyoruz oysa üçüncü dünya savaşı çoktan çıktı. Üçüncü dünya savaşının çıkma gerekçeleri, vesayet odakları, vekalet savaşları yürüten terör örgütleri; bunlar bir parçasıdır. Terör örgütlerinin ana görevi, bulundukları bölgelerde küresel dengeleri, bölgesel dengeleri yerinden etmek, o bölgesel dengeler üzerinden gücü elinde bulunduranların hareket alanlarını genişletmektir. Bunu, aslında, bu bölgede çok net olarak gördük. PKK terör örgütünün yapmaya çalıştığı şey, bölgedeki istikrarsızlığı devam ettirmek ve bölgedeki dengeleri, aslında, küresel güçlerin hedeflediği noktaya taşımaktır; bunda hiçbir şüphe yok. Yani itilaf devletleri, ittifak devletleri gibi bir beklenti içerisine girmenin, “Şu ülke şununla hareket edecek, bu ülke bununla hareket edecek.” gibi beklentilerin şu anda karşılığı yoktur ve biz, şu anda, net olarak üçüncü dünya savaşının başladığını görüyoruz.

Üçüncü dünya savaşının başlaması… Hani bir anlamda terör örgütlerini tarif ederken diyoruz ki: “Bunlar koçbaşıdır.” Neyin koçbaşıdır? Aslında, bir anlamda, hedef aldıkları ülkeleri arkaya baktırmayı hedeflerler, arkaya bakmalarını temin ederler, maliyet hesabı yapmalarını arzu ederler, önlerinde atacakları adımları atmamalarını belirlerler ve bunda, bir anlamda, sınırlama hareketi yapmasını isterler. DEAŞ için böyledir, El Kaide için böyledir, El Şebab için böyledir, Boko Haram için böyledir, PKK için böyledir, diğerleri için böyledir; hepsinin amacı budur ve buna göre hareket ederler. Değerli milletvekilleri şunu ifade etmek istiyorum: Hangi yapı olursa olsun, ister terör örgütü olsun, ister bir başkası olsun fark etmez, küresel güçlerle örtünen mutlaka açıkta kalır. Küresel güçlerle birlikte hareket ederek hedeflerine ulaşacaklarını zannedenler aslında fotoğrafın bütününde tam anlamıyla kullanılan birer kart, kullanılan birer piyon mesabesine dönüşürler.

Şimdi, bunları ifade ettikten sonra, aslında bugünkü gündemi de kapsayan, Gazze’yi de içeren bazı değerlendirmeler yapmak istiyorum, bunun bir boyutunda da Kıbrıs var. Şimdi, biraz önce yetiştiremedim, yetiştirdiğimde Hasan Turan Bey burada olsa soracaktım. Şimdi, Hasan Turan Bey Türkiye-Filistin Dostluk Grubu Başkanı ama “web” sayfamıza girdiğinizde “Türkiye-Filistin bölgesi” yazıyor. 1988’de Türkiye’nin Filistin devletini tanıdığı gerçeği ortadayken Hasan Turan Bey Filistin devletinin Türkiye’yle olan Dostluk Grubunun Başkanı mı? “Filistin bölgesi” diye tarif edilen yer neresi? Bize “web” sayfamızdan “Filistin bölgesi” diye ilan edilen yer neresi? “Filistin” denildiğinde biz nereyi anlayacağız? Arkadaşlar ulaştırırsa, Hasan Turan Bey bunun cevabını burada verirse memnun olurum.

İkincisi, şimdi, şu gördüğünüz harita Gazze’yi de kapsayan, gaz yataklarının olduğu bir harita. Gazze, bu gaz yataklarının olduğu bölgede, aslında çok önemli, stratejik bir noktada bulunuyor ve bu Gazze'nin bulunduğu alan bir anlamda Filistin devletine ait olan, onun hakkı olan bir bölge ama Amerika bir süre sonra burada farklı bir adım attı ve Amerika bu bölgede “EastMed” denilen bir projeyi hayata geçirmeye çalıştı. EastMed Projesi neydi? Girit ve Rodos adaları üzerinden Avrupa'ya gazın taşınması projesiydi. Sonrasında Rusya-Ukrayna arasında savaş çıkınca Amerika EastMed’den desteğini çekti. Bu desteği çektikten sonra İsrail'le Türkiye yakınlaşsın, Filistinlilere de ait olan bu gaz Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınsın gibi bir hedefi ortaya koydu ve Gazze'deki olaylar patlak verdi. Gazze'deki olaylar patlak verince…

Bakın, arkadaşlarım yetiştirdi, bunun belgesini de burada, gösteriyorum: Türkiye-Filistin bölgesi yazıyor, bir diğeri Türkiye-Venezuela olarak tarif ediliyor, bir diğeri Türkiye-Almanya olarak tarif ediliyor, bir diğeri Türkiye-Rusya Federasyonu olarak tarif ediliyor. Yani            Türkiye-Filistin bölgesinden kasıt nedir? Ben bunu merak ediyorum.

İLGİLİ HABERLER