Daha önce de söyledim. Herkesin görüşüne ve değerlendirmesine saygı duyulmasına inanırım. Ancak, temsili demokrasilerde tek oyun önemini görmek, bilmek ve o sorumlulukla davranmak gerekir diye düşünürüm. Sevmek sorumluluktur.
Partiler kampanyalarını yoğunlaştırdılar. Adaylar bir yandan partilerinin sorunlara ne gibi çözümler geliştireceğini anlatmaya, diğer yandan da seçmenin tercih oyunu kendilerine vermesini sağlamaya çalışıyorlar. Kimi adaylar ne üstün özelliklere sahip olduklarını, mecliste ve hatta hükümette olmaları durumunda Kıbrıs Türk halkının sorunlarının çözümünde ne üstün hizmetler verebileceklerini anlatıyorlar, kimileriyse sanki meclise değil de iş bulma kurumuna, ya da sosyal yardım başkanlığına adaymış gibi bol kepçeden umut satıyorlar. Bu Zübük ağa siyaset anlayışında değişen hiçbir şey yok, kısaca… Farkında mısınız, bu seçimde Kıbrıs sorununa çözüm vaadi salgının, ekonominin, vatandaşın “adam yerine konması” beklentisinin, turizmin ve hatta üniversitelerin sıkıntılarını aşmadaki ilgisi çerçevesinde gündeme geliyor. Niye?