Halkı enflasyona ezdirdiler
GÜNDEMTürkiye 24 Aralık akşamı “Ben yaptım oldu” anlayışının yeni bir icraatıyla daha karşılaştı. Yıllık enflasyon Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yüzde 47 olarak gösterilirken, asgari ücrete yapılan zam oranı sadece yüzde 30’da kaldı.
Üstelik gerçek enflasyonun yüzde 47’nin fazlasıyla üzerinde olduğu herkesin malumu iken, yapılan zammın ne kadar yetersiz olduğunu söylemeye gerek bile yoktur. Açıklanan ücret, emekçilerin geçim derdine çare olmaktan çok uzak olduğu gibi, önümüzdeki yılda sıkıntılarını daha da arttıracaktır.
Sonucun böyle olacağı, hükumet kanadının Türk İş temsilcileriyle üç defa toplanıp herhangi bir zam teklifi yapmamasından zaten belliydi. Nitekim dördüncü toplantının yapılacağı da önceden belirtilmesine rağmen, Erdoğan tarafından buna gerek duyulmayarak zam oranı sosyal medya aracılığıyla alelacele açıklandı.
Bu durum, asgari ücret tespit komisyonunun ne kadar vasıfsız olduğunu ortaya çıkarmasının yanı sıra, muhalefeti bütün yönleriyle yok sayan anti demokratik baskı rejiminin artık iyice pervasızlaştığını da bir defa daha göstermiş oldu.
Erdoğan’ın önceki yıllarda kameraların karşısına geçerek ve önceden planlanmış biçimde sözde kendi inisiyatifiyle eklediği zammı da üstüne basa basa belirterek yaptığı şovların aksine bu defa sessiz sedasız sadece iki cümlelik X açıklamasıyla yetinmesi, yapılan zammın yetersizliğinin, bir başka deyişle halkın enflasyona ezdirildiğinin kabulü anlamına gelmektedir. Ertesi gün Meclis’te yaptığı grup toplantısında dar gelirlilerden sabır istemesi ise yaşanan trajikomik durumun son halkası olmuştur.
Cumhurbaşkanının bu tür bir açıklamaya cesaret edip bundan siyasi anlamda fazla bir zarar görmeyeceğini düşünmesinin sebebi, Suriye’de yaşanan rejim değişikliğinden kendine pay çıkararak ve yanlış bir biçimde bu kaosa el atarak toplum nezdinde tekrar yükselişe geçtiğini düşünmesidir. Ancak geçim sıkıntısı çeken ve enflasyona direnmekte zorlanan yığınlar için Suriye’den çok hayatta kalma mücadelesinin ağır bastığını öğrendiğinde yaptığı bu hareketten pişman olacağı da kesindir.
Çünkü yaklaşık beş yıldır tarihinin en büyük ve en uzun ekonomik krizini yaşamaya devam eden Türkiye’nin mevcut iktidar eliyle daha iyiye gitmesi artık hiçbir alanda mümkün değildir. Yapılan zam bunun son örneğidir. Bu gerçek, önümüzdeki ilk genel seçimde seçmenler eliyle teyit edilecek ve artık her işi eline yüzüne bulaştırmaya başlayan bu iktidar son bulacaktır.
Yapılan emrivakiye karşı sendikaların alacağı tavır bir diğer merak konusudur. Erdoğan’ı ne pahasına olursa olsun istikrarlı bir biçimde destekleyen kesimlerin bile memnun olmadığı bu zam oranı karşısında, emekçi yığınları temsil etme görevini üstlenenlerin seslerini daha gür çıkarmaları şarttır. Aksi takdirde tıpkı asgari ücret tespit komisyonu gibi, onların varlıklarının da bir anlamı kalmamış demektir.
İlginizi Çekebilir