© Muhalif 2024

İnşaat ve emlak sektöründe Mustafa Kemal’in askeri olmak

Sara Aydın'ın kaleme aldığı 'İnşaat ve emlak sektöründe Mustafa Kemal’in askeri olmak' başlıklı yazı...

Lütfen başlık sizi yanıltmasın, bu yazı siyasi değildir. Modayı takip hiç değildir. 

Birkaç ay önce yazılmış, özellikle Ekim ayında yayınlanması arzu edilmiş, üzerine çok fazla şey yazılabilecek iken muhtemelen en kısa yazım olacaktır.

Emlak ve inşaat sektörü ile Mustafa Kemal’in alakası nedir diye sorabilirsiniz.

 Her şeyden önce, Mustafa Kemal’in askeri olmak, genel anlamıyla güzel ve iyi ahlaklı bir insan olmaktır bana göre…

Nasıl ki Müslümanlık inancına göre Hz. Muhammed, ırk, dil, dinden bağımsız olarak bütün insanlığa gönderilmiş bir peygamber ise, Mustafa Kemal Atatürk de, Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına liderlik etmiş, bütün hükümetlerden ve siyasi partilerden bağımsız, bu ülkenin sahip olduğu ve olabileceği en büyük değerlerden biridir.

Din ve medeniyet kelimeleri aynı kökten gelir. İnşaat ve emlak sektörü açısından bakacak olursak bu iki liderin çok benzer yollar izlediğini görürsünüz. Üstelik ikisi de, kendi amaçları için hiç pes etmeden yollarına devam etmiştir.

Hz. Muhammed, göç ettiği Medine şehrini inşa ederken insanı, bütün canlıları, doğal kaynakların verimli kullanılmasını ve tekelleşmemesini, ticaret hayatını, sosyal yaşamı, çevre düzenlemesini ve yeşilliklerin çoğalmasını, dengeli göçmen politikasını, çevreci olmayı, şehirde herkesin umumi yerine müstakil tuvaletini inşa etmesini bile en öncelikli konuları haline getirmiştir. Şehrin isminden de anlaşılacağı üzere medeniyeti oluşturmaya çabalamıştır. Merak edenler bu konularla ilgili kaynakları bulup okuyabilir. 

Mustafa Kemal Atatürk de, başta başkentimiz Ankara olmak üzere, Türkiye’nin bütün şehirlerini, Hz. Muhammed’ in bakış açısına benzer bir şekilde nakış işler gibi işlemiştir. İnşaat konularında geliştirdiklerinin ve uyguladıklarının izlerini, neredeyse bütün şehirlerimizde görebiliriz. Kurduğu fabrikalar, ormanlar, kamu binaları, konut alanları, tarım politikaları vs. sayısız örnekler verebiliriz. Atatürk Orman Çiftliği ve çevresi bunun en güzel örneklerinden biridir. Kendisi, henüz Samsun’a çıkmamışken, Avrupa’da gördüğü şehirleri imrenerek gezmiş, gördüğü ve yaşadığı medeniyet hakkındaki fikirlerini yıllarca biriktirip, türlü fedakarlıklarla çok sevdiği halkı için uygulamaya koymuştur.

Bu yüzden, inşaat ve emlak dediğimizde de, Mustafa Kemal’in askeri olmak ve Müslüman olmak arasında aslında pek de fark yoktur.

Burada parantez içinde önemli bir ayrıntı paylaşayım. Günümüzde, dünya emlak piyasasının yaklaşık toplam değeri 50 trilyon Amerikan Doları olup, altın piyasası ile başa baş gitmektedir.

Şimdi, bütün bu bilgilerle ve örneklerle devam edecek olursak eğer,

Günümüzde Mustafa Kemal’in askeri olmak;

Öyle olduğunu iddia eden inşaat şirketlerinin, rant için her türlü talana ortak olmamasıdır.

Öyle olduğunu iddia eden yerli enerji ve maden şirketlerinin su kaynaklarını, her cinsten tarım topraklarını, zeytinlikleri maddi kazançları için kullanmamasıdır.

 

Öyle olduğunu iddia eden ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin, emlak şirketlerinin, emlakçıların pazarlama ve reklam faaliyetlerinde, Mustafa Kemal Atatürk ismini bağıra bağıra kullanmamasıdır.

Mustafa Kemal’in askeri olduğunu dile getiren siyasi partilerin, Atatürk havalimanına yıllar öncesinde neler yapılabileceğini tahmin ettikleri halde sesini çıkarmaması değildir.

Mustafa Kemal’in askeri olmak,

Maddi kazanç söz konusu olduğunda, çıkar sağlamak üzere imar planlarında değişiklik için siyasi parti fark etmeksizin türlü çıkar gruplarının bir araya gelebilmesi değildir.

Bazı muhalefet partilerin belediyelerinin, şehir içi parklardaki çam ağaçlarını kesmesi değildir.

Türkiye Cumhuriyeti ordusunun da ortağı olduğu bir kuruluşun, yaptığı inşaatlarla yabancılara vatandaşlık vermek için daire satması değildir.

Mustafa Kemal’in askeri olmak, Hatay’da, depremzedeler için yapılmış konutlarda, elektrik prizlerini, elektrik hattı vermeksizin duvara alçı ile monte etmek de değildir.

İnşaat şirketlerinin yaptıkları inşaatları yabancılara satarak, ekonomik, demografik ve sosyal açıdan topluma zarar verdiğini, bir çeşit adaletsizliğe hizmet ettiğini fark etmemek değildir.

Gerçek Müslümanın kim olduğunu bilebilmek mümkün değil belki ama kimin gerçek “Mustafa Kemal’in askeri” olduğunu bilebilmek, mümkün olabilir…

Ve belki bu sayede kimin gerçek Müslüman olduğunun da bir işaretini görebilmek mümkündür.

“Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. “ sözü de Mustafa Kemal’in askeri olduğunu söyleyen her bir kişi için olsun.

Yaklaşmakta olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı, en güzel dileklerimle kutlarım.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER