Joe Biden’ın Beyaz Saray’ı kana bulayan köpeği ‘Komutan’

Oğuz Büber - Muhalif Özel

Beyaz Saray’da tarih boyunca farklı zamanlarda şiddet olayları yaşanmıştır. Fakat kan döküldüğü pek görülen bir durum değildir.

Nispeten hiçbir kanlı olaya şahit olmayan bu tarih, bir dizi kanlı şiddet olayı sonrasında bozuldu.

Üstelik bu kanlı şiddet olayları, ABD Gizli Servisi’nin 400 sayfadan fazla belgesinde yer aldı. Hatta bir tanesinde Beyaz Saray turunun yarıda kesilerek temizlenmesine neden olacak kadar kan izi bırakması da vardı.

Peki bu vahşetin sorumlusu kimdi?

Hemen cevap verelim: ABD Başkanı Joe Biden ve ailesine ait olan Alman Kurdu cinsi köpeği ‘Komutan’.

Komutan, Beyaz Saray’dan sürgün edilip ailenin diğer üyeleriyle birlikte yaşamaya başlayana kadar; yani geçtiğimiz Ekim ayına kadar süren 1 yıllık süre boyunca Gizli Servis ajanlarına yönelik en az iki düzine farklı ısırma olayından sorumluydu.

Saldırılara dair tüyler ürpertici detaylar, iki kurumun Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası talepleri sonrasında geçtiğimiz hafta açıklandı.

Bu kurumlardan birisi herkes tarafından bilinen CNN, diğeri ise gizliliği kaldırılmış hükümet belgelerini yayınlayan bir web sitesi olan Black Vault’tu.

Bazıları köpek ısırığı kurbanı olan Gizli Servis ajanlarının özel e-postalarında belli oluyor ki; koruma ekibinin üyeleri kendilerini ‘Komutan’ tarafından ciddi tehdit altında hissediyor ve hatta içlerinden birisi çok ciddi şekilde yaralanacağı endişesiyle hasta bile oluyor.

Raporda belirtilene göre; geçtiğimiz Haziran ayında, Komutan bir Gizli Servis ajanına doğru koşuyor ve dişlerini ajanın sol koluna geçirmesi sonrasında kan dökülüyor. Yaşanan bu olaya dair yapılan açıklama da şöyle: “Doğu Kanadı turları, olaydan kaynaklanan kanın yerlere bulaşması sebebiyle yaklaşık 20 dakika boyunca duraklatılmıştır.” Saldırının bir videosu olduğu fakat henüz yayınlanmadığı düşünülüyor.

Ardından Temmuz ayına gelindiğinde, yine e-postalarda yer alan bilgilere göre bir köpek saldırısı daha gerçekleşiyor.

Saldırı, Başkanlık koruma bölümünün karşı gözetim biriminden, sahil kasabasında kaldıkları süre boyunca Biden’ın güvenliğini sağlamak üzere Rebohoth, Del.’de bulunan ve adı açıklanmayan bir özel ajana yönelik oluyordu.

Mail’de yer alana göre, ajan arka bahçede bulunan güvenlik noktasına doğru ilerlerken Komutan havlamaya başlıyor. Ajan, Komutan’ın serbest ve tasmasız halde olduğunu fark edemiyor. Köpek şahsı sol kolunun ön kısmından ısırıyor. Ve sonucunda ciddi ve derin bir yara oluşuyor, fazla miktarda kan kaybediyor.

Ajanın koluna altı dikiş atılırken, Beyaz Saray sağlık birimi tarafından da antibiyotik veriliyor. Komutan tarafından 2022 sonbaharında ısırılan bir başka Gizli Servis ajanı da yine hastanede tedavi görmek durumunda kalmıştı.

Komutan’ın geçtiğimiz hafta ortaya çıkan vukuatlar haricinde başka ısırma olayları da bulunuyordu.  Ve daha kötüsü Biden’ın köpekleri arasında şiddete meyilli olan sadece Komutan değil…

Biden’ın diğer bir Alman kurdu Major da bir ajana ve bir Ulusal Park Servis çalışanına saldırdı. 2021’in sonlarında Beyaz Saray’dan kovularak Biden’ların Delaware’deki dostlarının yanına gönderildi.

Biden’ın köpekleri için oldukça büyük bir çaba sarfettiği biliniyor. Daha sıkı gözetim altında tutma ve iyileştirici yeniden eğitim alma gibi uğraşlar veriyor. Fakat bu çaba hiçbir karşılık bulmuyor.

Belgelerde yer alanlara göre; ajanlar, köpeklerin sözde gözetim altına alındıktan sonra bile bazen aniden ortaya çıkmalarından ya da denetimsiz bir şekilde dolaşmalarından şikayetçilerdi.

Nitekim, Komutan Beyaz Saray’a dönme izni aldıktan sadece birkaç gün sonra bir kişiyi ısırdı. Sonucunda, geçtiğimiz sonbaharda Beyaz Saray’dan temelli olarak gönderildi.

Biraz da geçmişe bakalım…

Beyaz Saray; köpekler açısından, özellikle de Alman kurtları açısından hep zorlu bir yer olmuş.

Biden’ın köpeği Major ısırma vakası yaşayan ilk başkanlık köpeği değil.

Kaderin cilvesi olacak ki, yine Major isminde Franklin D. Roosevelt’in de köpeği vardı ve o da bir Alman Çoban köpeğiydi. İlk Major; Amerika Birleşik Devletler Senatörü Hattie Wyatt Caraway’i ısırmış ve Birleşik Krallık Başbakanı Ramsay MacDonald’a saldırarak pantolonunu yırtmıştı.

Theodore Roosevelt’in Bull Terrier’i Pete de çok sayıda insanı ısırmış, hatta Fransa Büyükelçisi’nin pantolonunu yırtmıştı.

Tüm bu köpek ısırma vakalarının arka planındaki asıl merak edilen konu ise; saldırganlığa çok da yatkın olmayan bu türlerin, onlarca eğitimden geçmiş olmalarına karşın neden bu kadar saldırgan oldukları sorusu.