© Muhalif 2024

Kamala Harris - Barack Obama dostluğunun arkasında ne yatıyor?

2008 yılındaki Demokrat Parti ön seçimlerinde; ağır basan taraf Hillary Clinton yerine Barack Obama’yı desteklemek, Kamala Harris için oldukça büyük bir siyasi risk barındırıyordu. Ancak kazananın Obama olmasıyla Harris karşılığını almıştı ve eski başkan da bunu asla unutmayacaktı…

Oğuz Büber - Muhalif Analiz

Kamala Harris 2007 yılında San Francisco bölge savcılığı görevindeydi. Yılbaşı tatilini ise memleketi Kaliforniya’da değil binlerce kilometre uzaktaki Iowa’da geçiriyordu. Bunun tek sebebi ise Obama’ydı.

Üzerinde palto, ayağında çizmeler soğuk bir kış gününde bulunduğu yer bir kampanya ofisiydi. Duvarında ‘Afrika kökenli Amerikalılar Obama’yla’ (African Amerikan for Obama) yazan bir ofis… Harris, Illonios’den başkan adaylığını koyan genç senatör Barack Obama için kapı kapı dolaşmak için orada bulunuyordu.

Yeni Yıl’ın ertesi günü dört bir yanı kampanya çöpleriyle doluyken hissettiklerini şöyle ifade ediyordu Harris: “Burada olmak 1000 şampanya şişesine ve havai fişekli kutlamaya bedel”.

O dönemde Obama’ya destek vermek büyük bir siyasi riskti. Harris; hem seçimle bir makama gelmiş olan nadir Kaliforniyalılardan, hem de Obama’yı başkanlık için destekleyen birkaç isimden biriydi. Partinin ezici bir çoğunluğu, - kocası eski başkan Bill Clinton gibi güçlü bir sima olduğundan dolayı - New York Senatörü Hillary Clinton’ın arkasında yer alıyordu.

Harris iyi ata oynadı desek biraz kaba bir tabir olacak belki ama bunu daha iyi ifade edecek bir söz kalıbı da yok. Harris’in verdiği bu destekte; iki siyasi karakterin kökenlerinin etkisi olduğunu da yadsıyamayız. Nitekim Harris’in desteklediği aday zafere ulaştı ve Obama da bu duruşu hiç unutmadı.

Dönemin eyalet meclisi üyelerinden birisi de, Harris’in Obama’ya verdiği desteği şu sözlerle anlatıyordu: “Siyaset kurumunun tamamının Başkan’ın (Obama) yanında yer almadığı bir dönemde, Başkan’ın kaya kadar sağlam bir destekçisiydi Harris. Seçilmesi için önemli bir zaman ayırdı ve enerji sarf etti. Bu da Obama tarafından oldukça büyük takdir gördü.”



Obama, geçtiğimiz hafta gerçekleşen Demokrat Parti Ulusal Kongresi’nde üç ayı aşkın süredir üzerinde çalıştığı bir konuşma ile Harris’in bu zamana kadar kendisine verdiği desteğe karşılık verdi.

Kongre’de yaptığı konuşmada Obama, “Başkan Kamala Harris için hazırız. Ve Kamala bu görev için hazır” diyerek Harris’in görev için biçilmiş kaftan olduğunu vurguladı. Eski ABD Başkanı kendi seçim kampanyasında kullandığı “Evet, yapabiliriz” (Yes, we can) sloganına atıfta bulunarak Kamala için de “Evet, yapabilir” (Yes, she can) sloganını tasarladı ve kalabalıkla birlikte yüksek sesle dillendirdi.

Obama, Harris hakkındaki asıl önemli noktayı ise şöyle ifade etti: “Tüm hayatını, Amerika’nın kendisine sunduğu fırsatların aynısını insanlara vermeye çalışan bir kişiyi seçme şansımız var. Sizi gören ve sizi dinleyen biri. Her Amerikalı için çalışacak biri.”

İkili, fırsat eşitliğinden mahrum bırakılmış insanlara ekonomik ve sosyal fırsatlar sunmaya çalışan bir siyaset görüşünü paylaşıyorlar.


Obama’nın en yakın arkadaşlarından biri olan ve başkanlığı döneminde kıdemli danışmanlık görevini üstlenen Valerie Jarrett da iki siyasetçi için; “Tanıştılar, anlaştılar ve yıllar içerisinde çok yakın bir dostluk geliştirdiler” diyor.

Bu dostluğun mazisi yirmi yıl öncesine; 2004 yılında Harris’in San Fransisco’daki bir otelin balo salonunda Obama’nın Senato adaylığı için düzenlenen bir bağış toplantısına ev sahipliği yapmasına kadar uzanıyor.

Obama ve Harris’in kültürel geçmişleri üzerinden hızlı bir şekilde bağ kurdukları ve beyaz politikacıların egemen olduğu bir siyasi dünyada birbirlerine güven duymalarını sağlayacak ortak paydalarda buluştukları belirtiliyor.

İkisi de melez Amerikalılar olarak geçiriyorlar. Dünyanın farklı yerlerinden gelen ebeveynlerin çocukları olarak dünyaya adım atmışlar. Bu ortak deneyimleri ikisini de, “Hemen herkesle ortak bir şeyler bulabileceğine inandırmış”.

Hintli bir bilim insanı ve Jamaikalı bir ekonomi profesörünün kızı olan Harris; 2007 ve 2008 yılları arasındaki dönemde, Obama’nın sadece politikalarının güçlü bir temsilcisi olarak yer almıyordu. Aynı zamanda onun kültürel geçmişinin de bir elçisiydi. Daha önce kendileri gibi bir başkan adayını hiç düşünmemiş olan seçmenlere, kimliklerinin karmaşıklığını anlatma görevini üstlenmişti.

Obama 2010 yılında Los Angeles düzenlenen bir mitingde Harris’ten “Sevgili, değerli dostum” diye bahsediyordu. Obama’nın bu desteği; Harris’in yüzde birden daha az bir oy farkıyla, Cumhuriyetçi Steve Cooley’i yenerek Kaliforniya Başsavcılığı’nı kazanmasını sağlıyordu.

2012 Demokrat Ulusal Kongresi’nde de Obama tarafından Harris’e önemli bir konuşma görevi verilmişti. Kaliforniya’da bölge savcısı olarak görev yapan ilk siyahi kadın olarak kendisinden zaten söz ettirmişti. Ayrıca artık eyaletin en üst düzey avukatı; ilk Afro Amerikalı ve Güney Asya kökenli bir Amerikalı oluyordu.

Başsavcı olarak, eyalet başsavcıları ve haciz krizinden sorumlu bankalar arasındaki mali uzlaşmalar görüşmelerinde sağlam durarak ev sahipleri adına 25 milyar dolardan fazla para temin etmesiyle manşetlerde boy göstermişti Harris.

Obama’nın bu konudaki payını vermeyi ihmal etmemişti: “Başkan Obama bankalarla mücadele ederken ve zor durumdaki ev sahipleri için 25 milyar dolar kazanırken benim ve diğer 48 başsavcının yanında yer aldı. İşte liderlik budur.”

“İlerlememiz gerekiyor” diyordu konuşmasında, yine Obama vurgusu yaparak; “Başkan Obama ekonomik oyun sahasını eşitlemek için mücadele verecek ve her Amerikalıya benim ailemin sahip olduğu adil şartları vermek için savaşacak” diyordu.

İkilinin siyaset anlayışlarındaki ortak nokta şuydu: Kendileriyle benzer ırksal ve kültürel geçmişe sahip olan insanların yükselişlerinin sebebini; ülkenin değerlerinin reddedilmesinden ziyade güçlü yanlarının bir göstergesi olduğuna inanıyorlar.

Harris, siyasi ilişkilerinin başlangıcında (Annesi beyaz bir Kansaslı, babası ise Kenyalı olan) Obama’nın statüko için bir tehdit değil, çeşitlilikler içeren Amerikan demokrasisi için bir değer olduğunu savunmuştu.

Her iki siyasi figürü tanıyan insanlara göre, ilişkilerinde karşılıklı bir fayda sağlama durumu vardı. Tabii bunun siyasi düzlemde olduğunu söylemeliyiz. Fakat öyle bir olay var ki, bu ilişkinin farklı yerlere çekilmesine de büyük bir imkan tanımıştı.


Obama, 2013 yılında Kaliforniya’daki bir bağış gecesinde Kamala Harris hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Öncelikle; onun zeki, kendini işine adamış ve sert biri olduğuna, yasaları harfiyen uygulayan ve herkesin adil bir şekilde muamele görmesini sağlayan birinden bekleyeceğiniz her şeye sahip olduğuna dikkat çekerim.”

Açıklamalarının tartışmalara yol açan kısmı ise şöyleydi: “Ayrıca kendisi ülkenin açık ara en hoş (göz kamaştırıcı) başsavcısıdır.” Kalabalığın gülerek karşılık vermesine de, “Bu doğru, hadi ama” şeklinde yanıt vermişti.

Obama hatalı bir ifade kullandığını hemen anlamamıştı.

“Bu bir iltifat değil. Pek çok açıdan kültürel bir model haline gelen bir başkan için utanç verici bir tavır sergiledi.” diyen de oldu; ”Kadınların görünüşlerine göre yargılanmaya devam etmesinin, işgücünde cinsiyet eşitliğine ulaşmayı zorlaştırdığını” söyleyen de.

Sonrasında hatasının farkına varan eski başkan, Harris’ten özür diledi. Beyaz Saray tarafından edinilen bilgilere göre ise Harris yorumla ilgili bir kızgınlık ya da rahatsızlık duymamıştı.

Başsavcı olduğu dönemdeki yardımcısı Gil Duran da söylenenleri şu ifade ile doğruluyordu: “Bir arkadaşına iltifat etmeye çalışan bir arkadaş olduğu açık bir şekilde belli oluyordu” demişti.

Bu yaşananlar iki ismin arasındaki ilişkiye gölge düşürmemişti.

Kamala Harris’in başkan yardımcılığı döneminde Obama’nın kariyerine olan ilgisi daha da artmıştı. Düzenli telefon görüşmeleri ve arada sırada yenilen birlikte yenilen yemekler de bunun bir göstergesiydi. İşler çıkmaza girdiğinde destek ve öneriler de sunmuştu Harris’e.

Bu ikili arasındaki ilişki yalnızca fikir alışverişi ile de sınırlı kalmadı…

 

Obama ve Harris’in ortak yol arkadaşları

Obama’nın ekibinde önemli pozisyonlarda yer alan birçok kişi hali hazırda Kamala Harris’in kampanyası için ter döküyor…

Kamala Harris’in kampanyasında kıdemli danışman olarak görev yapan Stephanie Cutter’ın Obama’nın 2008’deki başkanlık kampanyasında önemli bir rolü vardı. Cutter, o dönem Michelle Obama’nın kamuoyundaki imajını şekillendirmek ve ilk siyahi başkan adayının ilk siyahi eşi olmasının getirdiği görünmeyen tuzaklardan kaçınmasına yardımcı olmak gibi önemli bir misyondan sorumluydu.

Obama’nın 2008’deki kampanya yöneticisi David Plouffe, şu anda Harris’in kampanya danışmanı.

Obama’nın başsavcısı olarak görev yapan Eric Holder da, Harris’in başkan yardımcısı aday listesini inceleme çalışmalarını üstlenmiştir.

Barack Obama’nın başkanlık kampanyasında çekişmeli eyaletler direktörü olan Jen O’Malley Dillon, Kamala Harris’in 2024 başkanlık kampanyasının da yöneticisidir.

Obama döneminde Beyaz Saray İletişim Direktörü olan Jennifer Palmieri de Harris’in eşi Doug Emhoff’un kıdemli danışmanı olacak.

ABD Başkanı Biden; 2024 seçimlerine katılmama kararı aldığında ve bunu başkan yardımcısına bildirdiğinde, Harris’in gerçekleştirmesi gereken bir dizi telefon görüşmesi bulunuyordu.

Tahmin edilebileceği gibi ilk telefonlarını, eşi Doug Emhoff da dahil olmak üzere aile üyeleriyle gerçekleştirmişti. Başkan yardımcısının o gün görüştüğü 100’ü aşkın kişi vardı ve bunlar içerisinde Barack Obama’nın üçüncü ya da dördüncü sırada yer alması oldukça önemli bir detaydı.

Uzun bir süredir Obama, siyasi mesajlar ve personel konusunda Harris’e danışmanlık yapıyor.

Obama’nın ‘umut ve yeni bir başlangıç’ vaat eden kampanyasından 16 yıl sonra Harris’in kampanyasında ‘neşe ve özgürlük’ fikirlerine odaklanması da bunun bir tezahürü…


Biden'ın istifasının ardından gelen telefon

Obama çifti, Joe Biden’ın istifasının ardından Kamala Harris’e destek vermek için birkaç gün boyunca beklediler. Ta ki, Harris’in hiçbir rakibi olmadığı ve partinin tercihi olduğunu duyana kadar.

Kampanyasına resmen destek verdiklerini de, Harris’i aradıkları anları gösteren bir video yayınlayarak açıkladılar.

1 dakikalık videoda şu konuşma geçiyordu:

Michelle Obama "Kızım Kamala, seninle gurur duyuyorum; bu, tarihi olacak" derken, Barack Obama ise "Seni desteklemekten ve seçimi kazanıp Beyaz Saray'a gitmen için elimizden geleni yapmaktan büyük gurur duyuyoruz" diyerek onayladı.

Earlier this week, Michelle and I called our friend @KamalaHarris. We told her we think she’ll make a fantastic President of the United States, and that she has our full support. At this critical moment for our country, we’re going to do everything we can to make sure she wins in… pic.twitter.com/0UIS0doIbA

— Barack Obama (@BarackObama) July 26, 2024

44. Amerikan Başkanı’nın video paylaşımında şu mesaj yer alıyordu:

"Bu haftanın başlarında Michelle'le ben arkadaşımız Kamala Harris'i aradık. Ona harika bir ABD başkanı olacağını düşündüğümüzü ve kendisine tam desteğimizin olduğunu söyledik. Ülkemiz için bu kritik anda, kasım ayında onun kazanmasını sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Umarız bize katılırsınız."

 

Kamala Harris de "Sizin desteğiniz bizim için çok şey ifade ediyor. Hadi işbaşına" mesajıyla karşılık verdi.

It means so much to have your endorsements, @MichelleObama and @BarackObama.

Let’s get to work. pic.twitter.com/rAuTyIlCai

— Kamala Harris (@KamalaHarris) July 26, 2024

Kamala Harris ise "Aman tanrım; Michelle, Barack. Bu, benim için o kadar anlam ifade ediyor ki; bunu ikinizle birlikte yapmak için sabırsızlanıyorum. Bana söyledikleriniz ve uzun yıllardır bana verdiğiniz dostluğunuz, dile getirebileceğimden çok daha fazla anlam taşıyor. İkinize de teşekkür ederim" karşılığını verdi. Danışıklı video çekimi ve yayınına atıfla "Ve bununla biraz da eğleneceğiz, değil mi" diye de görüşmeyi tamamladı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER