Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği bölümünü tercih eden öğrencinin yaptığının mantığı ne?

Muhalif Analiz - Oğuz Büber

Her sene olduğu gibi bu yıl da YKS’de milyonlarca öğrenci istedikleri üniversite ve bölümlere girebilmek için büyük çaba sarf ettiler.

İstedikleri hedefe ulaşanlar olduğu gibi hayalleri yarım kalanlar da oldu. 

İçlerinde birisi vardı ki; Tıp Fakültesi puanı yapmasına rağmen Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği' gibi pek bilinmeyen ve düşük puanlı bir bölümü tercih etmişti.

Herkes bu tercihin sebebini merak ediyordu. Biz de sizlere; önce kişinin ifadelerini ardından düşüncelerimizi aktaracağız.

 Aksaray’da yaşayan Oğuz Çat YSK’nin sayısal bölümünde 509 puan alarak sıralamada 13 bine girdi. Çat yüksek puanına rağmen tercihini, taban puanı yalnızca 225 olan Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'ndeki 'Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği' bölümünden yana kullandı.

Bu tercihin arka planında ise farklı detaylar yatıyordu. Oğuz Çat, hali hazırda Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 4'üncü sınıf öğrencisiydi. Bunun yanı sıra dijital platformlar aracılığıyla ortaokul ve lise öğrencilerine sayısal alanda dersler veriyordu. 

Çat’ın üniversite sınavına girmekteki amacı ise bir bölüm kazanmak değildi. Kendi bilgilerini güncel tutmak ve öğrencilerini motive etmekti. Fakat tercihlerin sona ermesine kısa bir süre kala “anı olsun diyerek” başvuruda bulundu. Listede tek bir okula yer verdi: 225 puanlık Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği bölümü.

Kendisi sebebini şöyle aktarıyor: 

“Tıp, diş hekimliği, eczacılık ya da hukuk gibi bir bölümü yazarak insanların önüne geçip haklarını Yemek istemedim. Bu sebeple kontenjanı boş kalan ve fazla tercih edilmeyen lisans bölümlerini araştırdım. Ayrıca ilginç, pek duyulmamış ve espri konusu olabilecek bir bölüm yazmak istedim. Karşıma, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nin Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği bölümü çıktı. Terk tercih yaparak orayı yazdım ve yerleştim. Ancak kayıt yaptırmayacağım. Çünkü tıp öğrenimini bırakmayı düşünmüyorum.

Tıp, diş hekimliği, eczacılık ya da hukuk gibi bir bölümü yazarak insanların önüne geçip haklarını yemek istemedim. Bu sebeple kontenjanı boş kalan ve fazla tercih edilmeyen lisans bölümlerini araştırdım. Ayrıca ilginç, pek duyulmamış ve espri konusu olabilecek bir bölüm yazmak istedim. Karşıma, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nin Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği bölümü çıktı. Tek tercih yaparak orayı yazdım ve yerleştim. Ancak kayıt yaptırmayacağım. Çünkü tıp öğrenimini bırakmayı düşünmüyorum.”

Çat ünlü bir gazeteye böyle ifadeler vereceğini ve isminin duyulacağını tahmin etmiyor muydu sizce?

Sosyal medya hesabından “Her yüksek puan alan tıp yazacak değil ya” diyerek slogan oluşturmuş ve “Öylesine girilmiş bir sınavın, öylesine yapılmış bir tercihidir” diyerek havasını da atmıştı.

Bu yıl yaptığı 13 bin sıralama ile mevcut okulundan daha iyi bir tıp fakültesine gitme şansına da vardı. Ancak amaç bu değildi düşüncemize göre.

Çat’ın düşüncesi bir anlık ünlü olmak ve reklamını yapmaktı. Instagram paylaşımında yer verdiği ‘tipciogretmenn’ etiketi de bu durumun parçalarından biriydi.

Tüm ulusal haber mecraları haberlerinde kendisine yer vermiş, tanınır hale gelmişti.

Açıklamalarında belirtiyor ya, “Tıp, diş hekimliği, eczacılık ya da hukuk gibi bir bölümü yazarak insanların önüne geçip haklarını yemek istemedim.” diye. Onların hakkını yemedi belki ama basit gördüğü ‘Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği bölümü’nü yazacak birinin hakkını yemiş olmuyor mu o zaman? 

Günümüzde herkesin bir anlık ünlü olma çabasını yıllar önce tasvir etmişti tanınmış sanatçı Andy Warhol, “Herkes bir gün on beş dakikalığına ünlü olacaktır” diyerek. Söz, bir kişi veya olgunun kısa ömürlü medya şöhreti yaşaması anlamına geliyor. 

Sözün söylendiği 1968 yılında, bugünkü gibi herkesin 15 dakikalığına da olsa meşhur olma şansı yoktu belki bu ölçüde. 

Fakat bugün sosyal medya insanlara bu imkanı hiçbir yeteneğe veya vasfa bile sahip olmalarına gerek olmadan sağlayabiliyor. Bu bazen bir hareket, bir söz veya davranış olabiliyor. 

Üstelik iyi ya da kötü olmasının da hiçbir önemi yok.

Oğuz Çat’ın da tıp okuyorken, kanatlı hayvan yetiştiriciliği bölümü tercihinde bulunmasını bu kefeye koyabiliriz. Keza çok daha başarılı tıp fakültelerinde okuyan öğrencilerden daha tanınır olmayı başardı, eğer mesele tanınır olmaksa. 

Hatta YKS birincisinden bile çok konuşulmuş da olabilir. Bu da günümüz dünyasında başarıdır bir nevi.