Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekili Can Atalay'ı ziyaret etti
GÜNDEMCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili, Gezi tutuklusu Avukat Can Atalay’ı Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde ziyaret etti.
CHP lideri, milletvekili seçilmesine rağmen 2 aydır tahliye edilmeyen Can Atalay'ı cezevinde ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Numan Kurtuluş'un aksiyon alması gerektiği konusunda bir kez daha çağrı yaptı.
Kılıçdaroğlu, "Kimse seçilmiş, hüküm giymemiş bir vekili TBMM iradesini dışlayarak içeride tutamaz" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Can Atalay'ı ziyaret ettik. Kendisini dinledik. Ziyaretimiz dolayısıyla heyecanlı olduğunu söyledi.
Çıktıktan sonra ilk işim Hatay'a gitmek ve depremzedeleri ziyaret etmek dedi. Davanın haksız bir dava olduğunu ve içeride boşuna tutulduklarını ifade etti. Gördüğüm kadarıyla bütün dava dosyasını ezberlemiş durumda. Yapılan haksızlıkları tek tek anlattı, gerçekten inanılır gibi değil.
Cumhuriyet'i ve demokrasiyi savunma konusunda kendisinin ve arkadaşlarının kararlı olduklarını ifade etti. Biz de demokrasiyi ve Cumhuriyet'i her koşulda savunacağımızı, buraya gelme sebebimizin demokrasiye sahip çıkmak olduğunu aktardım.
Kendisi tutuklu, hükümlü değil. Hakkında bir mahkeme kararı söz konusu değil. Kendisi şu anda tutuklu, tutuklu olduğu zaman milletvekili seçilmek için dilekçe veriyor, ilgili savcılıktan sabıkasının olmadığına dair yazıyı YSK'ya götürüyor, YSK'da 11 yargıç Sayın Can Atalay'ın seçime katılmaya, vekil olmaya hakkının olduğunu onaylıyorlar ve Atalay adaylığını koyuyor ve seçiyorlar.
TBMM'ye gelip yemin etmesi gerekiyor. İsmi okunuyor ama orada olmadığı için yemin edemiyor. Arkasından Atalay, TBMM'de İnsan Hakları Komisyonu'na seçiliyor. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır? Can Atalay hapiste, TBMM'de görev yapan vekiller, onu komisyona seçiyorlar ve Atalay yine hapiste.
Buraya gelişimizin temel nedeni TBMM iradesini kamuoyuna duyurmaktır. Kimse seçilmiş, hüküm giymemiş bir vekili TBMM iradesini dışlayarak içeride tutamaz. Bu görev en çok kime yakışırdı, bunu geniş kitlelere duyurmak en çok CHP'ye yakışırdı. Çünkü bu ülkeye demokrasiyi getiren parti biziz. Demokrasiyi bütün kural ve kurumlarıyla yaşatmak zorundayız.
TBMM Başkanı'na sesleniyorum. Meclis iradesi belli diye açıklama yapmış. Benim başkandan beklediğim şudur. AYM'nin benzer kararı var, o kararı alacak, dilekçe yazacak, AYM kararını süratle yerine getirmesi için Adalet Bakanlığı'na bir yazı yazacak.
'Ben yerimde oturayım, milletvekili tutuklu ama ben de buraya gelmesini istiyorum'. Ne demek istiyorum? Bunun için mücadele edecek bir numaralı aktör TBMM Başkanı olmalı!
Şu hapishanede gazeteciler de yatıyor. Olmaz arkadaşlar. İnsanlar düşüncelerinden ötürü hapse atılamaz, 21. yüzyıldayız, Orta Çağ'da değiliz, insanları düşünceleri yüzünden hapse atamazsınız. Avukatlar, milletvekili, gazeteciler, hukukçular içeride! Yeter ya, yeter artık! Bu milletin biraz da yüzü gülsün. Bu millet 'ülkeye demokrasi geliyor' diye neşelensin ya.
Kimsenin karamsarlığa kapılmaya hakkı hukuku yoktur. Atalarımız Cumhuriyet'i kurduysa, Cumhuriyet'i kökleştirmek, demokrasiyi büyütmek için bu mücadeleye katkı vermek durumundayız. Katkıyı da en çok medyadan bekliyoruz."
İlginizi Çekebilir