Gılgamış Rüya Tableti, Irak'a geri döndü

ABD, Dünyanın en eski destanı olan Gılgamış'ın rüya tableti bölümünü Irak'a iade etti.

Yıllar önce yasa dışı yollarla ABD'ye götürülen Gılgamış Destanı'nın bir bölümünün yazılı olduğu kil tablet Irak'a iade edildi.

ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği, binlerce yıllık tableti Irak Dışişleri Bakanlığında düzenlenen törenle Iraklı yetkililere teslim etti.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Huseyin, burada yaptığı konuşmada, ülkeden kaçırılan tarihi eserlerin iadesi için bu yıl yoğun diplomatik çalışma yürüttüklerini söyledi.

Bakan Huseyin, teslim alınan tableti basın mensuplarına da gösterdi.

Antik Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski eser olarak bilinen Gılgamış Destanı'nın bir bölümünü oluşturan 3 bin 500 yıllık tablet, 1991'de Irak Ulusal Müzesi'nden çalınmıştı.

ABD'li bir antikacının, "Gılgamış Rüya Tableti" olarak bilinen tarihi eseri, 2003'te Londra'da yaşayan Ürdünlü bir aileden satın aldığı ve sevkiyatın içeriğine ilişkin bilgi vermeden ABD'ye gönderdiği belirtiliyor.

Çivi yazısıyla 11 kil tablet üzerine yazılan Sümer destanının parçası, 2014'te Evanjelist Hristiyan inancıyla bilinen Hobby Lobby şirketinin sahibi Green ailesi tarafından 1,67 milyon dolara satın alındı. Tablet daha sonra ABD'deki İncil Müzesi'nde sergilenmeye başladı.ABD Adalet Bakanlığı 2019'da müzedeki tablete el koydu.

Gılgamış Destanı'nın konusu

Dünyanın en eski yazılı edebiyat eseri olan Gılgamış Destanı'nın konusu şöyle:

Gılgamış Destanı, antik Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri ve Piramit metinlerinden sonra en eski ikinci dini metin olarak kabul edilen destansı bir şiirdir.Gılgamış'ın yazınsal tarihi, Üçüncü Ur Hanedanlığı'ndan (y. MÖ 2100) kalma Uruk Kralı Bilgamış ("Gılgamış" için kullanılan Sümerce ad) hakkında yazılan beş Sümer şiiriyle başlar. Bu bağımsız hikâyeler, daha sonra Akadcada birleşik bir destan için kaynak malzeme olarak kullanılmıştır. "Eski Babilce" versiyonu olarak bilinen bu birleşik destanın günümüze ulaşan ilk versiyonu, MÖ 18. yüzyıla dayanır ve adını, açılışından (Shūtur eli sharrī: "Diğer Tüm Krallardan Üstün") almıştır. Destanın sadece birkaç tableti günümüze ulaşmıştır. Sîn-lēqi-unninni tarafından derlenen daha sonraki Standart Babilce versiyonu, MÖ 13. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar uzanır ve Sha naqba īmuru ("Sonsuz Derinliği Gören", modern terimlerle: "Bilinmeyeni Gören") açılışına dayanır. Bunun yaklaşık üçte ikisi daha uzundur ve on iki tabletlik sürüm kurtarılmıştır. En iyi kopyalardan bazıları, MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Asur Kralı Asurbanipal'in kütüphane kalıntılarında keşfedilmiştir.

Hikâyenin ilk yarısında Uruk'un kralı Gılgamış ile tanrılar tarafından Gılgamış'ın Uruk halkına baskı yapmasını önlemek için yaratılan vahşi bir adam olan Enkidu anlatılır. Enkidu, bir fahişeyle cinsel ilişkiye girerek medeni hale geldikten sonra Gılgamış'ı bir güç sınavına davet ettiği Uruk'a gider. Gılgamış, mücadeleyi kazanmasına rağmen Enkidu ile arkadaş olur. Birlikte, efsanevi Sedir Ormanı'na altı günlük bir yolculuk yapar ve burada koruyucu, korkunç Humbaba'yı öldürmeyi ve kutsal Sedir'i kesmeyi planlarlar. Tanrıça İştar, cinsel ilişki teklifini reddeden Gılgamış'ı cezalandırmak için Gök Boğası'nı gönderir. Gılgamış ve Enkidu, Gök Boğası'nı öldürdükten sonra tanrılar, Enkidu'yu ölüme mahkûm etmeye karar verir ve Enkidu'nun canını alır.

Destanın ikinci yarısında, Enkidu'nun ölümünden ötürü acı çeken Gılgamış'ın sonsuz yaşamın sırrını keşfetmek için uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkması anlatılır. En nihayetinde "Aradığınız hayatı, asla bulamayacaksınız. Tanrılar insanı yarattığında insanın payına ölüm düşmüştür ve tanrılar, hayatı kendi ellerinde tutmuştur." bilgisini öğrenir. Bununla beraber inşa ettiği büyük yapılar, Siduri'nin tavsiyesi ve ölümsüz adam Utnapiştim'in Büyük Tufan hakkında söyledikleri sayesinde Gılgamış'ın ünü, ölümünden sonra Gılgamış hikâyesine olan ilginin artmasıyla günümüze ulaşmış; birçok dile çevrilmiş ve popüler kurgu eserlerinde yer almıştır.

İLGİLİ HABERLER