Lemi Özgen'in kaleminden: Zelda...

Karşısında, sevgiyle ona bakan sarışın, yeşil gözlü, çok yakışıklı bir adam oturuyordu ve Yunan ilahlarını andıran bu adam onun kocasıydı...

Ne kadar da baş döndürücü bir hızla değişmişti hayatı. Daha üç ay önce bir genç kızın yaşaması gerektiği gibi yaşıyordu. Kızların uyması gereken ne çok kural vardı ve “adabımuaşerete” verilen ne çok önem.

Omuzlar dik tutulacak. Eller eldivenli olacak. Dudaklar boyanmamış (ve tabii öpülmemiş). Etekler ütülü, sözler iddiasız, gözler yerde, düşünceler namuslu…

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

İLGİLİ HABERLER