CHP’deki ‘değişim’ tartışmasında Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na eleştiri

Atatürk araştırmacısı-yazar Eriş Ülger, Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerinde beklediği sonucu almayan CHP’de, tartışmaları süren ‘değişim’ üzerine konuştu. Atatürk’ün Kurduğu CHP ile bugünkü CHP arasında dağlar kadar fark var demenin sorunu basite indirgemek olduğunu belirten Ülger, “Atatürk’e ve mirasına sahip çıkmayan, O’nun ilke ve devrimlerine nasıl sahip çıkabilir ki” dedi. Ekrem İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu ve ekiplerinin kıran kırana bir mücadele içine girdiklerine dikkat çeken Ülger, “Hani bunlar Baba/Oğuldu” diyor.

Hülya Özmen- Ankara özel

Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerinde beklediği sonucu almayan CHP’de başlayan sağa açılma politikaları, seçim yenilgileri ve liderden başlayacak değişim tartışmalarına, Mustafa Kemal Atatürk üzerine belgelere dayalı kitaplarıyla bilinen Atatürk araştırmacısı, yazar Eriş Ülger, “Atatürk’ün Kurduğu CHP ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun tanınmaz hale getirdiği CHP arasında dağlar kadar fark var veya uçurumlar var demek olayı çok basite indirmek demektir. Aralarında fark kelimelerle ifade etmenin çok çok ötesindedir” dedi. “Sayın Kılıçdaroğlu Mustafa Kemal Atatürk’ün Parti tüzüğüne koydurduğu bu altı oktan hangisine içtenlikle sahip çıkmıştır” diyen Ülger’in, “Atatürk’e ve mirasına sahip çıkmayan, O’nun ilke ve devrimlerine nasıl sahip çıkabilir ki” sözleri dikkat çekiyor.

Ekrem İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu ve ekiplerinin kıran kırana bir mücadele içine girdiklerine dikkat çeken Ülger, “Hani bunlar Baba/Oğuldu” diye soruyor. Ülger, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı ile seçim meydanlarında olmasını da doğru bulmadığını belirtiyor.

Atatürk araştırmacısı-yazar Eriş Ülger’in CHP’deki son tartışmalara ilişkin Muhalif’e değerlendirmeleri şöyle:

“Askerlikte bir komutan düşmanına mağlup olmuşsa bir daha onun karşısına çıkmaz. Napolyon gibi istisnaların dışında. Yenilen ya esir olur veya salıverilir ve bir daha da kendisine güvenilip görev verilmez. Hele hele bu mağlubiyet henüz mücadele başlamadan hemen hemen herkes ve hemen hemen her kesim tarafından görülmüşse bunun mazereti olamaz ve yoktur da.

Siyasette de bu böyledir. Sadece savaşta mücadele de değil, her başarının altında ilme dayalı bir stratejiniz varsa, hazırlık safhasında başarısızlığa çelme atmışsınız demektir. Askerlikte bir binbaşı ile Kurmay bir binbaşının farkı da buradadır. Sayın Kılıçdaroğlu yaklaşık 15 yıllık siyaset hayatında asla Kurmay olamamıştır.

Atatürk’ün Kurduğu CHP ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun tanınmaz hale getirdiği CHP arasında dağlar kadar fark var veya uçurumlar var demek olayı çok basite indirmek demektir. Aralarında fark kelimelerle ifade etmenin çok çok ötesindedir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 6 Aralık 1922 de kuracağını söylediği Cumhuriyet Halk Fırkası (Cumhuriyet Halk partisi) için Hâkimiyet-i Milliye, Yenigün ve Öğün gazeteleri muhabirlerine şu açıklamada bulunmuştur:

“Gördüğüm teveccüh ve itimada layık olabilmek için en mütevazi bir millet ferdi sıfatıyla hayatımı sonuna kadar vatanın hayrına adamak emeliyle, barışın yerleşmesini takiben halkçılık esası üzerine dayalı ve “Halk Partisi” adıyla siyasi bir parti kurmak niyetindeyim”

 TBMM’nin üst balkonundan Ankara'da 10 Ocak 1923’de şöyle haykırıyordu:

“Ey Millet! Diyorsunuz ki istibdat fikri ve gericilik bu aziz vatan topraklarında bir daha yer bulamayacaktır. Bende sizinle aynı fikir ve görüşteyim. Bunu sizin gibi gençlerden işitmek şeref vericidir”

Nihayet 9 Eylül 1923 gün CHP büyük coşkuyla kurulur.  Simgesi altı oktur ve her okun bir anlamı vardır.

1927'de cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik ve milliyetçilik olarak tanımlanan dört ilkeye, 10-18 Mayıs 1931 tarihlerindeki üçüncü parti kurultayında devletçilik ve inkılapçılık ilkeleri eklenerek "altı ok" kavramı benimsenmiştir.

Sayın Kılıçdaroğlu Mustafa Kemal Atatürk’ün Parti tüzüğüne koydurduğu bu altı oktan hangisine içtenlikle sahip çıkmıştır?

Mustafa Kemal Atatürk’e ve mirasına sahip çıkmayan, O’na ve O’nun ilke ve devrimlerine nasıl sahip çıkabilirdi ki?.

İLGİLİ HABERLER