Parlamenter sistemle gitmişti, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle döndü

Yusuf Has Hâcib rehberliğinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

Hazine ve Maliye Bakanlığı devir teslim töreninde, ekonomi de izlenilecek rotanın ipuçlarını “Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır" sözleriyle özetleyen yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bundan 9 yıl önce Meclis’te 2015 yılı bütçe sunumunda Türk dili ve edebiyatı için temel bir eser sayılan Kutadgu Bilig’in yazarı Yusuf Has Hâcib’in, “İnsan her işe başlarken bilgi ile başlar ve akıl ile sona erdirir” sözüyle 2023’e atıfta bulunmuştu.

Muhalif Özel

AKP hükümetlerinde Devlet Bakanı, Maliye Bakanlığı ve en son Başbakan yardımcılığı gibi görevlerde bulunduktan sonra parlamenter sistemin son bulduğu 65. Hükümetle birlikte bu sorumluluklardan ayrılan ekonominin önemli ismi  Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yeniden iş başı yaptı. Önceki gün Hazine ve Maliye Bakanlığı devir teslim töreninde, izlenilecek rotanın ipuçlarını “Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır" sözleriyle özetleyen yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bundan 9 yıl önce Meclis’te 2015 yılı bütçe sunumunda Türk dili ve edebiyatı için temel bir eser sayılan Kutadgu Bilig’in yazarı Yusuf Has Hâcib’in,  “İnsan her işe başlarken bilgi ile başlar ve akıl ile sona erdirir” sözünü  kullanarak, “ Bu anlayış doğrultusunda bilgiye dayalı olarak hazırladığımız bu bütçeyi her zaman olduğu gibi akıl ile uygulayacağız” demişti. Şimşek, 2015 yılı bütçesini, “Yeni Türkiye’yi inşa eden, ülkemizi 2023 vizyonuna yaklaştıran bir bütçe’ olarak tanımlamıştı.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde döndü

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında 6 Haziran Salı günü yapılacak toplantının ardından yeni kabine resmen görevine başlamış olacak. 23. Dönemde Gaziantep, 24. Dönemde Batman Milletvekili, 60. Hükümette Devlet Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı, 61 ve 62. Hükümetlerde Maliye Bakanlığı, 64 ve 65. Hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Şimşek, parlamenter sistemde bıraktığı Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde dönmüş oldu. 1 Ocak 1967 Batman doğumlu, ekonomist; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını İngiltere'de University of Exeter'de tamamladı. Ankara, İstanbul, New York ve Londra'da uluslararası kuruluşlarda ekonomist, stratejist ve yönetici olarak çalıştı. "Emerging Markets" dergisi tarafından 2013 yılında "Yükselen Avrupa'da Yılın Maliye Bakanı" seçildi, aynı yıl "Foreign Policy" dergisi tarafından da dünyanın en etkili 500 kişisinden biri olarak gösterildi.

Mehmet Şimşek’in daha önce Meclis’te sunduğu bütçelerden bazı örnekler şöyle:

20 Kasım 2008 Perşembe

BAŞKAN: Gündemimizde Devlet Planlama Teşkilatı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Hazine Müsteşarlığı bütçeleri yer almaktadır.

DEVLET BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonu'nun saygıdeğer üyeleri ve basınımızın değerli temsilcileri; Hazine Müsteşarlığının 2009 Mali Yılı Bütçe Tasarısının görüşülmesi vesilesiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Türkiye ekonomisi ile ilgili genel bir değerlendirme yaptıktan sonra, Hazine Müsteşarlığının 2008 yılında yürüttüğü ve önümüzdeki dönemde yapmayı planladığı faaliyetler konusunda sizleri bilgilendirmek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli üyeler; uluslararası finans piyasalarında 2007 yılı yaz aylarında başlayan sorunlar 2008 yılı Eylül ayından itibaren derinleşmiştir. Bu süreçte dünya ölçeğinde birçok önemli finansal kuruluşa devlet müdahalesi gerekli hale gelmiş ve bu kuruluşların bazıları ise iflas etmiştir. Uluslararası mali piyasalarda yaşanan sıkıntı tüm dünyada reel sektöre de yansımaya başlamıştır.

Küresel ekonomi 2007 yılı sonundan itibaren yavaşlama eğilimine girmiştir. Küresel büyüme görünümündeki bozulma ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde görece daha yüksek bir düzeyde seyretmektedir. Mevcut veriler, küresel büyümedeki yavaşlamanın önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret etmektedir.

Türkiye'de son altı yılda uygulanan mali disiplin, ihtiyatlı para politikaları, başta bankacılık olmak üzere birçok alanda gerçekleştirilen yapısal reformlar, ülkemizin dış şoklara karşı direncini göreli olarak artırmıştır. Bununla birlikte, yaşanan küresel krizin derinliği ve Türkiye'nin uluslararası sistemle bütünleşme düzeyi dikkate alındığında ülkemizin bu gelişmelerden etkilenmesi de doğal karşılanmalıdır.

---

26.10.2009

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) - Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan 2010 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı ile 2008 Yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine başlıyoruz. Huzurlarınıza getirdiğimiz 2010 yılı bütçesi, AK PARTİ hükûmetlerinin sekizinci bütçesi ve yeni kamu mali yönetim anlayışına uygun olarak hazırladığımız beşinci bütçedir.

Bu bütçe, orta vadeli programla uyumlu, küresel ekonomik krizden çıkış bütçesidir. Ülkemizin ekonomik ve mali istikrarını sürdürmeyi esas alan bir bütçedir.

Sayın Başkan, değerli üyeler, küresel finansal piyasalar son iki yıldır dünyayı hem mali hem de sosyoekonomik açıdan ağır şekilde etkileyen ciddi bir kriz ile karşı karşıya kalmıştır. Küresel ekonomide likidite şartları sıkılaştı, risk algılamaları bozuldu. Kredi piyasalarında ciddi bir daralma yaşandı.

Slaytlarla da göreceğiniz gibi gerek Amerika’da gerek Avrupa’da kredi koşullarında çok ciddi bir sıkılaşma yaşandı. Tabii ki bu, reel ekonomileri ciddi bir şekilde etkiledi.

Dünyayı etkisi altına alan kriz, büyüme oranlarını sert bir biçimde düşürdü. Nitekim 2007 yılında yüzde 5,2 olan küresel büyüme, krizin derinleşmesiyle birlikte 2009 yılında yerini İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en büyük daralmaya bıraktı. Küresel ekonomideki daralmanın bu sene yüzde 1,1 olması beklenmektedir.

--

 23.10.2014

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) – Dünya Bankasının İş Yapma Kolaylığı Endeksi’ne göre 2006 yılında 175 ülke arasında 84’üncü sırada yer alan Türkiye, 2013 yılında 189 ülke arasında 69’uncu sıraya yükselmiştir. Türkiye’nin 2018 yılında İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde ilk 50 arasında yer almasını hedefliyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tüm bu reformlar ve elde ettiğimiz başarılarla yatırım ortamını iyileştirdik. Türkiye’ye gelen toplam uluslararası doğrudan yatırım tutarı 1980-2002 yılları arasında sadece 14,8 milyar dolar seviyesinde iken bu rakam son on-on iki yıl içerisinde 10 katına çıkarak 145,1 milyar dolara ulaşmıştır. Ülkemizde faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirket sayısı 2002 yılında yaklaşık 5 bin iken bugün 40 bini aşmıştır.

Önümüzdeki dönemde de kurumsal kapasiteyi güçlendirmek ve yatırım ortamını daha da iyileştirmek için gerekli reformları gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda, AB süreci ve reform programı temel önceliklerimizdendir.

Hedefimiz, çağa ayak uyduran, geleceği okuyan, bilgi toplumuna dönüşmüş, her alanda AB standartlarını yakalamış, katma değer zincirinde yukarı çıkmış, teknoloji yoğun üretim yapan ve böylece küresel ölçekte rekabet gücü yüksek güçlü bir Türkiye’dir.

Sayın Başkan, değerli üyeler; sürdürülebilir büyüme sadece niceliksel büyümeyi değil niteliksel gelişmeyi de içermektedir. Bu çerçevede büyümenin kapsayıcı olması, gelir dağılımında adaletin sağlanması ve refahın bölgeler arasında dengeli dağılması önceliklerimiz arasında yer almaktadır.

Gelir dağılımına ilişkin göstergeler, yaşanan hızlı büyüme sürecinin toplumun tüm kesimlerine olumlu yansıdığını, toplumsal refahın artarken toplumun farklı kesimlerine daha adil bir şekilde dağıldığını göstermektedir. 2002 yılında en zengin yüzde 10’luk kesimin ortalama geliri en yoksul yüzde 10’luk kesimin gelirinin 18,3 katı iken yoksul kesimin geliri daha fazla artarak 2013 yılında bu oran 11,9 katına gerilemiştir.

Gelir dağılımındaki adaletin en önemli ölçüsü olan Gini katsayısı 2002’deki 0,44 olan değerinden 2013 yılında 0,38’e gerilemiştir. Türkiye’deki bu iyileşmeye karşılık küresel kriz sonrasında birçok ülkede gelir dağılımı daha da Bozulmuştur. Bu maaş tutarları ve artış oranlarıyla bu dönemde gerçekleşen enflasyona bakıldığında emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın harcanabilir gelirinde önemli bir artış olduğu görülecektir. En düşük memur maaşı ve net asgari ücret ile satın alınabilen temel tüm ürün miktarları 2002-2014 kıyaslaması bunu açıkça göstermektedir. Bu tabloları zaten veriyoruz, tabloların detaylarına müsaade ederseniz girmeyeyim, sadece bir örnek vereyim: Aralık 2002’de en düşük devlet memuru aylığıyla çalışan bir kişi evine 386 kilo ekmek, 45 kilo et ve 304 kilo süt alabiliyorken şimdi 621 kilo ekmek, 67 kilo et ve 746 litre süt alabilmektedir.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) – 2013 yılında yapılan toplu sözleşme görüşmeleri sonrasında kamu görevlilerinin geneline ve hizmet kollarına yönelik malî ve sosyal haklara ilişkin 2014-2015 yıllarını kapsayan ikinci dönem toplu sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme uyarınca çalışanlarımızın maaş ve ücretlerinde 2015 yılı Ocak ve Temmuz aylarında yüzde 3 artış yapılacaktır. Bunun yanı sıra 2015 yılının birinci yarısında gerçekleşen TÜFE oranının yüzde 3’ü aşması hâlinde aradaki fark 2015 yılı Temmuz ayından geçerli olmak üzere ayrıca ücretlere yansıtılacaktır. 2015 yılı bütçesi sosyal yönü güçlü bir bütçedir

---

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) – Sayın Başkan, değerli üyeler; gelir politikalarımızı, ekonomik gelişmeleri dikkate alarak, 2023 hedefleri çerçevesinde, sürdürülebilir büyümeyi destekleme, istihdam artışını gerçekleştirme, mali kazanımları devam ettirme, yurt içi tasarruf oranlarını artırma ve cari açığı azaltma hedefleri kapsamında, sosyal amaçlarla uyumlu olarak yürüteceğiz. Bu çerçevede 2015 yılında gelir politikalarımızın yürütülmesi sırasında dikkate alacağımız temel amaçlar şunlardır:

Vergi mevzuatını modern ve adil bir yapıya kavuşturma. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele. İstihdamı artırma, yatırım ve rekabet ortamını iyileştirme. Araştırma ve geliştirme faaliyetlerini destekleme. Yurt içi tasarruf oranlarını artırma. Bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarını azaltma. Sosyal ve çevresel gelişimi destekleme

2015 yılı bütçesi yeni Türkiye’yi inşa eden, ülkemizi 2023 vizyonuna yaklaştıran bir bütçedir. Bu bütçe ile Türkiye’yi daha güçlü, daha müreffeh kılmak, demokrasimizi güçlendirmek; birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi pekiştirmek temel amacımızdır. Yeni Türkiye olarak 21’inci yüzyıla damgasını vuracak olan ülkemizin beşerî sermayesine, altyapısına ve geleceğine kaynak ayıran bir bütçedir. Bu bütçe 81 vilayetimizi mamur edecek, refahı daha adil dağıtacak, 77 milyon vatandaşımıza kaliteli hizmet götürecek bir bütçedir. Bu bütçe muhacirlere ve mazlumlara sahip çıkan bir bütçedir. Yusuf Has Hâcib’in Kutadgu Bilig’de söylediği gibi “İnsan her işe başlarken bilgi ile başlar ve akıl ile sona erdirir.”

Bu anlayış doğrultusunda bilgiye dayalı olarak hazırladığımız bu bütçeyi her zaman olduğu gibi akıl ile uygulayacağız. Sayın Başkan, değerli üyeler; sizlerin ve aziz milletimizin yaklaşan Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum. Cumhuriyetimizin kurulmasında ve ilerlemesinde en büyük rolü oynayan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum.

İLGİLİ HABERLER