Vefatının 10. Yılında Erol Büyükburç’a saygıyla…

Türk pop müziğinin efsane ismi Erol Büyükburç’u, aramızdan ayrılışının 10. yılında sevgiyle anıyoruz.

Erol Büyükburç, müzik tarzı, sahne performansları ve kendine özgü kostümleriyle Türk pop müziğinin öncülerinden biri olarak hafızalara kazındı. Tam 10 yıl önce, 79 yaşında hayata veda eden sanatçı, geride unutulmaz eserler bıraktı.

Muhalif Genel Yayın Yönetmeni Gülru Çongar, 2009 yılında Erol Büyükburç ile bir araya gelerek Emlak Pazarı dergisi için özel bir röportaj gerçekleştirmişti.


Aralık 2009’da yayımlanan bu söyleşide, usta sanatçı çocukluğundan yatırımlarına ve hayata bakışına kadar pek çok konuyu, kendine özgü neşesi ve samimiyetiyle anlatmıştı.


 

 

 

 

Türk pop müziğinin efsane ismi Erol Büyükburç’la gerçekleşen o röportajdan bir kesit:

Adana'da baba tarafım Ulus Parkı’na yakın bir sokağa yayılmıştı ve o sokakta tüm aile bir arada yaşardı. Bende okul zaman İskan Müdürü olarak Adana'ya tayin edilen dedem ve anneannemle yaşardim. O dönem bir ara Fransız mektebinde okudum ve papaz eğitimi de aldım. İnançlı bir aileye sahiptim ama farklı kültürler öğrenmeye her zaman açıktık. Ahlaki bakımdan o eğitimin de bana çok şey kattığını düşünüyorum. Baba evi denilince Çanakkale gazisi olan dedemin evi gözümün önüne geliyor. İçinde kocaman bir avlusu olan 2 katlı müstakil bir evdi. Nerde şimdiki apartmanlar nerde o dönemin evleri. O geniş avluda çok şık bir tulumba vardı.
Koskocaman bir mutfak ve salon ilk katta yer alıyordu. Salonun yanındaki küçük odada ise dedemin koltuğu dururdu.
Dedemle sohbetlerimiz hep o koltukta geçerdi. 6-7 yaşlarındayken bir gün dedeme; siz bu yaşa kadar geldiniz zaman nasıl geçti diye sorduğumu hatırlıyorum. Beni koltuğa çıkarıp camdan baktırdı. Epey uzun bir süre etrafa baktıktan sonra bana dedi ki: iste Erol hayat böyle geçiyor ve bir bakıyorsun bitmiş. O gün anladım ki; hayat gördüğümüz kadar.
Dedemin evinde üst kat odalara ayrılmıştı. En büyük keyfim tırabzandan kaymaktı. Benim odamda dama çıkan bir merdiven vardı.
Dama çıkıp ayaklarımı sarkıtıp komsumuz olan Develi Han'a gelen yolcuları ve etrafı izlemeyi de çok severdim. Bir de uzanabildiğim ağaçlardan meyve koparırdım…

 

 

 

Unutulmaz bir miras


Erol Büyükburç, sadece şarkılarıyla değil, sahne performansları ve enerjisiyle de Türk pop müziğinde çığır açan isimlerden biri oldu. Onun müziğe kattıkları ve bıraktığı iz, yıllar geçse de unutulmayacak. Vefatının 10. yılında, saygı ve özlemle anıyoruz.

 

İLGİLİ HABERLER