YARSAV eski başkanı hukukçu Eminağaoğlu YSK’ya başvurdu

Muhalif Özel / Nursun Erel 

Yargıçlar Savcılar Birliği (YARSAV) eski başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu,  Seçim Kurulu Başkanlığına resmen başvurarak “seçimlerin ertelenemeyeceği”ne dair hukuki gerekçeleri anımsattı. Eminağaoğlu Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) iletilmesini de talep ettiği dilekçesinde , “YSK,  seçimlerin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü konusunda her türlü işlemi yapmakla görevlidir.Erken seçim kararı alınmazsa, genel seçimlerin ve cumhurbaşkanı seçiminin 19 Haziran 2023 tarihinde yapılması anayasal bir zorunluluktur. OHAL gerekçesiyle seçimler geri bırakılamaz” görüşüne yer verdi.

Eminağaoğlu, Muhalif’e yaptığı açıklamada  kendi başvurusunun yanı sıra, herkesin bulunduğu il veya ilçe seçim kurullarına aynı yönde başvuru yapabileceğine dikkat çekerek, “Deprem acıları sömürülerek Erdoğan’a adaylık yolu mu açılmak isteniyor? Askeri yönetimlerin 12 Eylül’de yapamadığını şimdi AKP mi yapmak istiyor?” Diye sordu.

——Seçimler ertelenemez—-

Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, 12 Eylül döneminde OHAL nedeninin seçimlerin ertelenmesine dayanak olması için Askeri Yönetim tarafından anayasaya eklendiğini, ancak daha sonra bu maddenin hükümetler tarafından seçimden kaçma yolu olarak kullanılabileceği gerekçesiyle anayasadan çıkarıldığını anımsatarak, “sonraki anayasalarda seçim ertelemesinin sadece savaş haline özgü olacağı düzenlemesi bilinçli olarak getirilmiştir” dedi.

—Erdoğan'a adaylık yolu—

Eminağaoğlu şimdilerde AKP çevrelerinde “millete bir kumpas planı” hazırlandığını ifade ederek şu endişeyi dile getirdi:

“Anayasaya göre en geç 18 Haziranda seçimler yapılmak zorunda.

Bu durumda haliyle TBMM'nin erken seçim kararı olmayınca Erdoğan aday olamıyor. Anayasaya 18 Haziran seçimleri için bir geçici madde eklenmesi yoluyla seçimlerin maddede belirtilecek tarihte yapılacak olması durumunda, -bu, seçimler için bir TBMM kararı anlamına gelir- diyerek  hülle ile Erdoğan'a Deprem acıları sömürüsü ile adaylık yolu mu açacaklar?Asla olmaz, seçimler ertelenemez.” 

——Resmi dilekçe—-

Eminağaoğlu’nun seçim kuruluna göndererek YSK’ya iletilmesini istediği  dilekçede yer alan görüşleri şöyle:

Konu: Genel seçimler ve Cumhurbaskanı seçiminin yapılması

Anayasaya göre, seçimler sadece savaş halinde ve TBMM kararı ile geri bırakılabilmektedir.

Anayasada olağanüstü hal ilan edilebilecek nedenler açıkça sayılmış, savaş hali de bu nedenler içinde gösterilmiştir. Anayasa koyucu, Anayasada olağanüstü hal nedenlerine açıkça yer verirken, bu nedenlerden sadece savaş halini seçimleri geri bırakma nedeni olarak kabul etmiştir. Anayasa koyucunun bu açık iradesi karşısında, seçimlerin geri bırakılması nedeni genişletilemez.

1982 Anayasası hazırlanırken Danışma Meclisi Anayasa Tasarısında, "sıkıyönetim, savaş ve olağanüstü hallerde", seçimlerin geri bırakılabileceği öngörülmüş iken, madde bugünkü şekliyle kabul edilmiştir. Konu her yönüyle tartışılarak, anayasa koyucunun seçimleri geri bırakma iradesi sadece savaş haline özgü olarak ortaya çıkmakla, bu neden genişletilemez. Madde, iktidarların çeşitli gerekçelerle seçimlerden uzak durmamaları için özellikle sınırlı düzenlenmiş olup, bu konuda aksi bir irade sergilenmesi, gelecekte de her türlü yol dolanılarak seçimlerden uzak durulmasına yol açabilecektir. Halkımızın yaşadığı acı demokrasinin gereklerinden uzaklaşma nedeni yapılamaz.

YSK, seçimlerin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü konusunda her türlü işlemi yapmakla görevlidir. Erken seçim kararı alınmazsa, genel seçimlerin ve cumhurbaşkanı seçiminin 19 Haziran 2023 tarihinde yapılması anayasal bir zorunluluktur. Halen 10 ilde OHAL devam etmekte olup, savaş nedenine dayanmayan OHAL gerekçesiyle zaten seçimler geri bırakılamaz.

Seçim takvimi konusunda; 298 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesinde YSK'nın seçim takvimi içinde bazı işlemleri kısaltarak yapabileceği öngörülmüş iken, daha sonra çıkan 2839 sayılı Yasanın 9. maddesinde, YSK'nın bu maddede sayılan yasalarla ilgili süreleri kısaltarak uygulayabileceği, 2012 tarihli Cumhurbaşkanı Seçim Yasası'nın 2/son maddesinde ise, bu maddede öngörülen tüm süreleri kısaltabileceği belirtilmiştir. Seçim takvim süresi 60 gün olup, YSK'nın gerekirse bu süreyi de kısaltarak seçim yapabileceği öngörülmüştür.

Anayasada deprem, OHAL nedeni olarak düzenlenmiş iken, tüm bu düzenlemeler karşısında, anayasa koyucu ve yasa koyucu YSK'nın böyle bir durumda bile, 60 gün veya hatta daha da kısa bir sürede seçim yapabileceğini kabul etmiştir.

Oy verme gününe yaklaşık dört ay, seçim takviminin başlangıcına yaklaşık iki aylık süre vardır. YSK'nın sadece seçim takvimi içinde değil, eğer gerekiyorsa seçim takvimi öncesinde de, seçim takvimi başlarken bir aksama yaşanmaması için, gereken genelgeleri çıkarmak, ilke kararlarını, prensip kararlarını almak, ilgili karar ve işlemleri yapmak, gerekli düzenlemeleri gerçekleştirmek görevi de bulunmaktadır. Anayasaya göre hiç kimse veya bir organ, kaynağını Anayasadan almayan devlet yetkisi kullanamaz. Seçimleri yapma görevi karşısında YSK'nın, seçim yapmama gibi bir yola girmesi demek, varlık nedenini inkar etmesi, Yüce Divanlık görev suçu işlemesi demektir.

Bu nedenlerle; seçim mevzuatı hükümleri uyarınca seçim işlemlerinin yürütülme zorunluluğu ve nasıl yürütüleceği konusunda başvuru dilekçem de eklenerek YSK'ya yazı yazılmasını, YSK'nın da şimdiden gereken işlemleri yapmasını, tarafımı ve kamuoyunu bilgilendirmesini ister ve dilerim.

İLGİLİ HABERLER