© Muhalif 2024

Özgür Özel: Kazandığınız paranıza el atmaya çalışıyorlar

Manisa Soma'da düzenlenen Yırca Zeytin Şenliği'nde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti’nin savunma sanayisiyle ilgili kanun teklifini eleştirerek "Şimdi tehlike büyük, İsrail gelecek diye cebinize, kazandığınız paranıza el atmaya çalışıyorlar'' ifadelerini kullandı.

Manisa Soma'da düzenlenen Yırca Zeytin Şenliği'nde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti’nin savunma sanayisiyle ilgili kanun teklifini eleştirerek "Şimdi tehlike büyük, İsrail gelecek diye cebinize, kazandığınız paranıza el atmaya çalışıyorlar. Onun için buradan bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Bu ülkenin güçlü bir ordusu var. O ordu ihtiyaç duyulduğunda her birimiz o ordunun neferiyiz. Bu ülke zor günlerden birlikte çıktı. Ama ülkeyi kötü yöneten ve bu kötü yönetiminden dolayı ekonomiyi perişan eden, işsizliği çözemeyen, enflasyonu tek hanelilerden yüzde 80’lere kadar çıkaran, bugün yüzde 50 enflasyonu, daha aşağı çekemeyen, hayat pahalılığında hepimizi ezen bu iktidar şimdi, ‘Savaş çıkacak, sesinizi çıkarmayın’ diyor. Onlara inanmayın. Savaş çıkarsa bu memleketi biz koruruz" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'nın Soma ilçesinde düzenlenen Yırca Zeytin Şenliği'ne katıldı. Burada konuşan Özel, “Bugün siyasi hayatımda az yaşadığım, bundan sonra çok yaşayacağımı ümit ettiğim bir günü yaşıyorum. Siyasi hayatımız, CHP’nin geçmişteki Manisa milletvekilleri, Türkiye’deki bütün milletvekilleri, mücadelelerle, direnişlerle mağdurun, mazlumun, çevrenin, doğanın, hayvanseverlerin yanında geçti. Bazen başardık, bazen başaramadık. Bazen kaybederken kazandık. Bazıları kazanırken kaybettiler. Ben Yırca’da bir söz vermiştim, ‘Göreceksiniz. Bir gün Soma’yı alacağız. Manisa Büyükşehri alacağız. Yırca’ya geleceğiz ve burada zeytin festivali yapacağız’. İşte o gün bugün arkadaşlar” dedi. Özel, sözlerinin devamında ise şunları söyledi:

“Tabi böyle çok söyledik, ümit ederim olur. Mesela dedim ki Soma davasında suçluları bırakıp, ölenleri neredeyse suçlu ilan ettiklerinde, ‘Bir gün iktidar olacağız. Bu dava yeniden açılacak. Suçlular cezasını çekecek. Soma için adalet gelecek. O güne kadar mücadele edeceğiz. Ant olsun.’ Henüz o gün gelmedi. Ama bugün geldi. Çok mutluyum. Tabi şöyle bir güzel tarafı var. O günkü mücadelede, Kolin sandı ki kazanırım. 60 gün 60 gece direndik. Ellerinde bıçkıları, dozerleriyle, biz direndikçe köşede bekleyip, maalesef o zaman jandarma bugünkü gibi görevini yapmıyordu. Çünkü o günküler jandarmaya köylüleri, zeytinleri Kolin’e karşı koruma değil Kolin’i bize karşı koruma görevi vermişlerdi. Biz zeytinleri korumak için nöbet tutuyorduk, gece 01.00’lere kadar. Sonra nöbetçiler burada kalıyordu. Ben Manisa’ya eve yatmaya gidiyordum. Bir haber geliyordu, saldırdılar. Cem burada, danışmanımız. Cem, 55 dakikada Manisa’dan buraya beni yetiştiriyordu. Ama biz gelene kadar 60 tane kesilmiş. Dozerin önünde ben durunca dokunulmazlığımız var diye duruyorlardı. Ablalarıma, annelerime kelepçe taktılar, yere yatırdılar. Gözaltına almaya çalıştılar. Büyük mücadele verildi. Tabi o mücadelenin içinden geliyor mesela Sercan Okur. Soma’da böyle bir belediye başkanı olması, Soma davasının, Yırca davasının mücadelesinin içinden gelen birinin belediye başkanı olması çok çok anlamlıdır. Hepimize örnek olacak bir meseledir.

"BİRLİKTE DURURSANIZ HİÇBİR ENGEL DURAMAZ''

Bugün Emine ablayı, Münire ablayı, Elvan ablayı, Nazmiye ablayı, Firdevs ablayı, Cevriye, Zeynep, Nurdan, Münevver, Gülşen, Hatice ablayı, Kadriye ablayı burada yeniden böyle sağlıkla görmüş olmak… Başkanımı yine köyün başında görmüş olmak çok kıymetli. Bana şunu söylüyor. Bizim evladımız diyor. Sonrasında da geldik, gittik milletvekili olarak namaza Yırca’daki camiye geldik. Ama 3-4 yıllık yoğun mücadelede çok özlemiştim onları. Bu direniş nasıl başladı? Bir kez sadece bizimle olmadı bu iş. Grennpeace’teki avukat Deniz Hanım’ı unutmamak lazım. O yürütmeyi durdurma almasaydı, bugün burada bu santralden bir tane daha vardı. Video aktivisti Kazım, eczacı Kazım, geldi Yırca’da günlerce bizimle durdu. Sosyal Haklar Derneği kurulmadan önce çok büyük mücadele verdiler. Bugünkü Sosyal Haklar Derneği’nin bileşenleri orada bizimle birlikteydi. Cumhuriyet Halk Partisi vardı. Bunun dışında şu bulunduğumuz alandaki zeytinler, iki ay içinde teker teker kesildi. İlk planladıkları kısmı bitirdiklerinin ertesi günü yürütmeyi durdurma kararı alındı. Bu halde kaldı. Sonra dava kazanıldı. Termik santral bundan 10 kilometre ileriye, Kozalıören’in ötesine, dağın öbür tarafına gitti. Burada yoksa bundan bir tane daha bu alanda olacaktı. Olmaması, Soma, Akhisar ve bilhassa Yırca Köyü için çok önemli. O gün kesilen zeytinlerin yerine 6 bin zeytin ağacı çeşitli derneklerden, belediyelerimizden temin edildi, ekildi, bugün ilk kez onun hasadını yapacağız. Tabi ekileli 6-7 yıl oluyor. O gün ekemedik. Ama bu direniş nasıl başladı derseniz, şöyle başladı. Muhtarım ile köy kahvesinde oturuyorduk. Herkesi toplamıştı. Buna direnmek istediklerini ama insanların kötü örneklerden korktuğunu söylüyordu. Bir tane mendil vardı. Kapının önünde de kum vardı. O kumdan bir avuç aldım ben. Herkes hatırlar. Dedim ki her biriniz ayrı ayrı durursanız bu kumlar gibi bu camda dağılırsınız. Camda kumlar döküldü. Sonra muhtarımın kahverengi, beyaz mendili vardı. Onu açtık. İçine kumu koyduk. Kumları böyle sıktım. Topaç oldu. Dedim bunu bu cama atayım mı? Muhtar dedi atma kırılır. Dedim ki birlikte durursanız önünüzde hiçbir engel olmaz. Ayrı ayrı kum taneleri değil. Hep birlikte mücadele vereceğiz. O gün direnmeye karar verdik. Bugün direnişin başarısının 10’uncu yılında zeytin hasadı yapacağız. Kooperatif kuruldu. Sabun Kooperatifi. O konuda CHP’li belediyeler, Büyükşehir Belediyemiz inisiyatif alacak. Bunların çok daha fazla değerlendirilmesini sağlayacak.

"BİZ MÜCADELE EDENLERİN KAZANDIĞINI, BAŞARDIĞINI TÜRKİYE'YE GÖSTERDİK''

Ben burada öğrendim ama Soma ve Büyükşehir Belediye Başkanlarımız sıcak bakıyor. Kara yollarından gerekli izni alıp, burada bir yerimiz varmış. Oraya bir kahvaltı salonu açacağız. Yırcalı kadınlar, gençler çalışacak. Çok gelen olur, ben de arada gelirim. Reklamını yaparım inşallah. O yüzden hiç merak etmeyin. Biz mücadele edenlerin kazandığını, başardığını Türkiye’ye gösterdik. Bundan sonra hep birlikte mücadele ederek, başaracağız. Türkiye’de iktidar olacağız. Gözü yaşlı kim kaldıysa, Soma’dan başlayarak, tren faciasından, gar katliamına, Afyon’daki cephanelik patlamalarından Hendek’teki havai fişek kazasına kadar hakkını alamayan kim varsa ya da çevre mücadelesinde şimdilik kim kaybetti görünüyorsa, kazandı görünenlerin kaybedeceğini, köylülerin, çevrecilerin kazanacağını hep birlikte göreceğiz.”

"PEŞİNİ ASLA VE ASLA BIRAKMAYACAĞIZ''

Bu iktidar zengin, şirket, duman seven bir iktidar. Biz halkı, doğayı, çevreyi, suyu, yeşili sevenleriz. Biz, bizim gibilerin iktidarını kurmak için bir büyük mücadele veriyoruz. Bakın bu iktidar yedi kez, ilki 3 Temmuz 2009’da, sonuncusu 12 Aralık 2022’de zeytinlerle ilgili kanunu değiştirmeye çalıştı. Hepsini biz bozdurduk. Ya mücadele ile geri çektirdik ya Anayasa Mahkemesi’nden bozdurduk. Komisyondan geçti, Meclis’ten geçmedi. Meclis’ten geçti ama mahkemeden geçmedi. En sonunda yönetmelik çıkardılar. Onu da Çiftçi Sen, başvuru yaptı. Yönetmeliği iptal ettirdi. Ülkede 200 milyona yakın zeytin ağacı var. Türkiye’nin en çok zeytin ağacı olan ilçesi Akhisar. Belediye Başkanımız Besim Bey burada. Milletvekilimiz Vehbi Bey burada. 16 milyona yakın zeytin ağacı olduğu söyleniyor. Türkiye’deki her 25 zeytinden bir tanesi Akhisar’da. Geri kalanı, önemli bir miktarı diğer ilçelerimizde. Biz zeytine, çevreye sahip çıkmaya devam etmek mecburiyetindeyiz. Tabi bu iktidardan güç alanlar, bu iktidar artık her geçen gün belki de biraz daha sona geldiğini fark ederek, daha da sertleşiyor. Daha da acımasızlaşıyor. Örneğin hep birlikte hayvan hakları yasasında çok büyük mücadele verdik aylarca. İstediklerini tam yapamadılar. Eğer olsaydı, hayvanları topla, götür, barınağa koy. İki ay bekle. Sahiplenmiyorsa öldür diye kanun getirdiler. Buna çok büyük isyan oldu. Çok büyük itiraz oldu. O itirazın hem Meclis ayağında, hem sahada, o mücadelenin önünde olduk. İçinde olduk. O yasa, itlaf maddesi üstü örtülerek, birtakım yerleri yumuşayarak geçti. Ama yasanın esas mantığı şu. Diyor ki topla, eskiden aşıla bırak vardı. Bırakamazsın. Barınak yap ama 2028’e kadar yap. Para da vermiyor barınak için. Hayvan Hakları Fonu vardı, Meclis’te tüm partilerin uzlaşıp önerdiği. Onu da yapmadı. Ne oluyor, hayvanı al, tut, sığmıyor. Bırakamazsın. Cezası var. Ne yapacağını yazmadan söylüyor. O hayvandan kurtul diyor. CHP’li belediyeler olarak bu kanunu uygulamayacağımızı, doğrusunu yapacağımızı, hayvanlara dokunmayacağımızı, barınakları çoğaltacağımızı, elden geldiğince, imkanlar dahilinde direneceğimizi söyledik. İhbarlar geliyor bazen. Bizzat genel başkan olarak ilgileniyorum. Efendim, şu belediyede hayvanlar alınmış, kaybolmuş. Ne oldu diye bizzat arıyorum. Çok şükür belediye başkanlarımız insan üstü gayretle bu işle mücadele ediyorlar. Ama dün ne oldu? Dün Gebze’de 50 hayvan, 50 can zehirlenerek öldürüldü. Niye, bu yasa onların kulağına gizlice, bunu söylüyor diye. İlk niyet oydu. Al, 60 gün sonra öldür. Buna siz, biz, vicdanlı insanlar karşı çıkıyor diye öldürüp kapattılar üstünü. Ama bizim CHP’li belediye başkanlarının bilincinde olmayan belediye başkanı gerekli tedbirleri almadığı için maalesef, büyük bir katliamla karşı karşıyayız. Bunun peşini asla ve asla bırakmayacağız.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER