© Muhalif 2024

Panjurlu ev her zaman mutluluk getirmez

İşimle ilgili çok seyahat ettiğim yaşlarda ve yıllarda kendim için ilk kurduğum evin kapısına astığım üzerine minik bir yıldız objesi olan çıngırağımı her yeni hatta benim kendim seçmediğim seçilen evlere girdiğimde kapıma astım.

O yıldız objeli çıngırak bana her şeyin geçici olduğunu hatırlatırken şu an bulunduğum yere hale gelmemi sağladı.

Şu an her şeyin geçici her yaşanan halin gerçek, kalıcı olduğunu anlıyorum.

Anladım.

Ama; zamanın insanı olmaya çalıştığımız bu zamanda gerçeğe tutunmaktan uzak, materyalist, gerçekten uzak, üst üste üzerine koyduğumuz eşyalardan, kıyafetlerden orijinal olmayan, taklit süsler ile kendini kandıran insanlarla boğuşuyor gereksiz bir çaba ile anlatmaya çalışırken buluyorum kendimi.

Anlamıyorum.

Öğrendiklerim;

Yazının bundan sonrasını gerçekten, doğrudan ayrılmayanlar okusun isterim.

Yalnız değilsiniz!

 Hatta güzel bir haberim var her şey tahmin ettiğinizden güzel olacak.

Tek an ve kelimede dilimiz ile kalbimiz ayrı sesler söylüyor ise onun gerçekliğine inanmayın.

Ağzınızdan çıkacak doğru olmayan olanı ses ile dünyaya bırakmayın.

Gerçek duygularınızı anlattığınız insanları iyi seçin, tam aksi duyuları yaşadığınızda ’’ ben biliyordum, tahmin etmiştim, yanlış anlama’’ ama diye başlayan cümleler kuran insanlardan hemen uzaklaşın.

İşi arkadaşlıkla karıştırmayın yardımlaşmayın. Bilgi sahibi için en değerli hazine onu bol keseden dağıtmayın.

Yaşadığınız herhangi bir olayda size şahitlik etmiş, kabul etmiş olan bir insan var ise ve konu şahitlik gerektiğinde dili lal olmuş insandan uzak durun diyemeyeceğim. O an uzaklaşacaktır sizden rahat olun.

‘’Ben ‘’ Yardım’a inanmam; ‘’ dayanışmaya’’ inanırım.

Yardım dikey, yukarı aşağı bakan bir ilişkidir.

Dayanışma ise yataydır.

Ötekine eşitlik ve saygı ile bakar.

 İnsanlara ortak bir kaderleri ve birbirinden öğreneceği şeyler olduğunu hissettirir.’’

Eduardo Galeano

Bu cümleleri ben kurmak isterdim ama kurandan anlamak ve alıntılamak da .. Tırnak işareti içine (‘’-‘’ ) ; Bir metin içerisinde başkalarından veya başka metinlerden aktarılan sözlerin (alıntıların) başına ve sonuna konur.

Bu da bunu yazanın hakkı olduğunu onu onurlandırmayı unutmayın.

Tırnak içinden şuraya bağlanacağım bunu bu cümleleri ilklerime kadar hissettim kendi ağzımla yardım ederim dediğim ucu bucağı olmayan hallere düştüm.

Anladım.  

Gelelim panjur nedir?

Pencere dışına takılan, yatay olarak ve açılır kapanır biçimde üst üste bindirilmiş dar tahtalardan ya da plastik parçalardan oluşturulmuş, güneşi ve rüzgârı önemeye yayan kanat.

Genelde pembe olması arzulanan.

Kendinizi kapattığınız içeride bıraktığınız o alana ev denir. Orası size azı ile çoğu ile çok şey anlatır. Nefes aldığınız o yeri nefesinizi kesenleri o panjurun dışında bırakmazsanız dünya dar, nefesiniz dar gelir.

Senin kalbinin panjuru hangisi?

Avatar filmini izleyenler vardır aranızda ‘’ Merhaba’’ demeyen Maviler ‘’ Seni görüyorum ‘’ derler.

Sizi kendi gerçeğinizle gören insanlara, doğaya, hayvanlara saygı duyun. ‘’Beni gör, beni gör’’ demenize gerek kalmayan, gören ve selamını veren.

Bu çok mümkün inanın.

Maviyi soruyordun,

Gözlerimden yüzüme yayılan maviyi mi?

Bir renk değildir, mavi huydur bende.

Edip Cansever

 

Birbirinden habersiz yazan, çizen, çamura derdini, ruhunu aktaran, mavi çini boyasına gönül gözünü koyan, kırılan şeyleri iyileştiren, siparişle değil kendinden olanı aktaran ve nicelerine hayatımdaki varlıklara çok şükür.

Ve siz, ben mimarlar. Ruhumuza üflenen bu hayal dünyasını sabote ettirmeyin.

Biliyorum arayı açtık dünya derdine düştüm

Geri geldim.

Hoş geldim.

 

Sevgi ile.

Özlem Algül

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER