Uzmanlığı ve tecrübesini bu kitapta dile getiren Dr. Furkan Kayabaşoğlu size ‘ideal doğum’u anlatıyor. Bu kitapta, doğum öncesinde mutlaka bilinmesi gereken konuları hikâyeler üzerinden okuyacaksınız.
Kronik Kitap etiketiyle geçtiğimiz aylarda yayımlanan "Her Doğum Bir Hikâye" kitabıyla Dr. Furkan Kayabaşoğlu raflarda yerini aldı.
Dr. Furkan Kayabaşoğlu kendisi ve kitabıyla ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Öncelikle kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Öncelikle herkese merhaba! Ben kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyım. 2002 yılından bu yana doğum yaptıran bir hekimim. Şu anda özel sektörde çalışıyorum, kurucusu olduğum ALLE adında butik bir klinikte hizmet veriyorum. Ama mesleki kariyerim boyunca sadece özel sektörde çalışmadım, ülkemizin farklı koşullarında görev yaptım. Üstelik sadece İstanbul’da değil, Ağrı’da, Hakkari’de, Yüksekova’da da doğum yaptırdım. Hatta yurt dışı deneyimlerim de oldu.
"Her Doğum, Bir Hikaye" adlı kitabınızı yazmaya nasıl karar verdiniz? Sosyal medyada yaptığınız paylaşımlar mı ilham verdi?
Kitap yazmak aslında instagram öncesinde de aklımda vardı. Hatta şimdi ikinci kitap olarak planladığım içeriği yıllar öncesinde tamamlamıştım. Ancak sonra hazırladığım içerikten daha farklı bir kitap hayal etmeye başladım. Sıralanmış bilgiler şekilde klasik bir kitap yerine, yaşanmış doğum hikayeleri ile doğumu anlatmak istedim. Önce hangi konu başlıklarını anlatacağıma karar verdim, ardından da binlerce doğum notlarımı tek tek inceleyerek, hangi konuyu hangi hikaye ile anlatacağıma karar vermeye çalıştım. Bu süreç çok uzun sürdü, belki bir yıldan daha fazla… O sırada da Kronik Yayıncılık yetkilileri benimle temasa geçtiler, bir kitap yazmam için. Aslında zaten aklımdan geçen süreci ve teklif biraz daha disipline etti, daha fazla motive olmamı sağladı.
Dolayısıyla aslında instagram paylaşımları ilham verdi diyemem ama yayınevinin bana ulaşmasına belki de sosyal medya vesile oldu. Genel yayın yönetmenimizin eşi hamileliği sırasında beni takip etmeye başlamış ve “mutlaka kitap yazmam” konusunda ilk tavsiyeyi veren kişi olmuş.
Kitabınızdan bahsedebilir misiniz? Okuyucularınıza neler aktarmak istiyorsunuz?
Hepimiz biliyoruz ki tüm anne adayları bu en özel dönemlerinde hamilelik ve doğum süreçleri hakkında pek çok detayı öğrenmek istiyorlar. Hem en heyecanlı hem de bilinmezlerle dolu bu yolculuk boyunca bilgiye susamış hâlde, akıllarda pek çok soruyla mücadele ediyorlar. Nitekim farklı farklı içeriklerle yazılmış, çokça emek verilmiş onlarca kitabı raflarda bulabiliyorsunuz. Her biri mutlaka çok değerli, çok emek verilmiş eserler. Benim gönlümden geçen ise doğumu teorik bilgilerle değil, yaşanmış gerçek hikâyeler üzerinden anlatmaktı. Kitabın girişinde ‘hamilelik ve doğum felsefemi’ kısaca anlattıktan sonra kırk dokuz bebeğin doğumunun anlatıldığı otuz yedi hikâyede, doğuma dair mutlaka bilinmesi gereken tüm konu başlıklarına değinmeye çalıştım. Her bölümün sonundaki iki sayfalık notlarla da doğumun tıbbi yönünü pekiştirici nitelikte bilgiler verdim.
Doğum süreci anne adaylarının aklında çok soru olan bir dönem. Bu kitap anne adaylarının aklına takılan sorulara yanıt olacak mı?
Her şeyden önce anne adaylarının sıkılmadan, okuma ve öğrenme stresine girmeden, gerçek hikayeleri heyecanla okurken doğum hakkında pek çok şey öğreneceği bir kitap oldu. Hatta bırakın anne adaylarını, baba adaylarından da daha güzel geri dönüşler aldık. Kitabın kurgusu ebeveyn adaylarının çok hoşuna gitti. Kitabın çıkışıyla okurlarımızdan gelen olumlu geribildirimler gösteriyor ki doğumu bu şekilde anlatmamız yerinde bir karar olmuş.
“Her Doğum Bir Hikaye” tüm hamileler için bir başucu kitabı niteliğinde, anne adayları kitap içeriği sayesinde doğum öncesinde mutlaka bilmesi gereken birçok detayı öğrenebilecekler. Doğumun nasıl başlayacağından korkan, doğuma yetişip yetişemeyeceğinden endişe duyan, anne karnındaki bebeğin sağlığı hususunda mütemadiyen tedirgin hisseden, doğuma ve hamilelik sürecine dair pek çok tıbbi bilgi bombardımanına maruz kalıp doğru ve anlaşılır bilgilere ulaşmak isteyen herkes için tatmin edici bir çalışma olduğuna yürekten inanıyorum. Anne-baba adayları hikayeleri keyifle okurken ne kadar çok bilgi edindiklerini, kitap bittiğinde anlayacaklar.
Babalara da kitabınızı tavsiye ediyor musunuz? Onlar kitapta neler bulacaklar?
Baba adaylarına özellikle ve özellikle tavsiye ediyorum. Anne adayları türlü türlü kaynaklardan öyle ya da böyle bilgi edinmeye çalışırken, klasik bilgi kaynakları baba adayları için çok ilgi çekici olamayabiliyor. Bu kitap baba adayları için bilgiyi hiç sıkmadan, hatta çaktırmadan sunma özelliğinde… Özellikle doğumun nasıl başlayacağı, hastaneye hangi koşullarda ulaşacakları konusunda tedirgin olan baba adayları çok rahatlayacaklar. Kitabın hikaye hikaye olması okunabilirliğini de kolaylaştırıyor. Kısa hikayeler sayesinde minik minik koca bir kitap bitiyor. Doğum sürecinde babalar çok kıymetli, annelerin en büyük destekçileri onlar oluyorlar. Babasız yaşanan bir doğum hikayesi bir parça eksik kalacaktır.
Bir hekim olarak kitapta anlattığınız hikayelerden sizi en çok etkileyen hikaye hangisi oldu?
Bu soru çok soruluyor. Öncelikle şunu bir defa daha belirtmek isterim. Yaşadığım en iyi doğum hikayelerini kitaplaştırmadım. “Her Doğum, Bir Hikaye” bir hatıra kitabı değil… Doğumu anlatmak, doğum yapacak anne-baba adaylarına yardımcı olmak için önceden belirlediğim konu başlıklarını en iyi anlatabileceğim hikayelere yer verdim kitabımda. Dolayısıyla aslında yer vermek istediğim onlarca hikaye kitapta maalesef yer alamadı. En başta kendi çocuklarımın doğum hikayelerini bile, editörlerimin kitabın 300 sayfayı aşmaması tavsiyesi nedeniyle kitaptan çıkarmak zorunda kaldım. Yine de kitap 300 sayfayı aştı.
Kitabı okuyan anne-baba adaylarına aynı soruyu sorduğumda herkesin favori hikayesi değişiyor. Böyle olması da beni çok mutlu ediyor. Herkes kendi özgeçmişine, hassasiyetine, beklentilerine göre başka bir hikayeden en çok etkileniyor. Benim için ise tüm hikayelerim evlat gibi, birbirinde ayrılmaz!
Doktorluk ve yazarlık dışında Campalle ile de anne-baba adaylarına ulaşıyorsunuz. Biraz Campalle’dan da söz edebilir misiniz?
Ben bir doktorum, doğum ve tüp bebek uzmanıyım. Ama yazar olmak için çok erken… Bu kitabın başarılı olması, kitapların devamının gelmesi ile belki “yazar” sayılabilirim, şimdilik sadece yazanım… Bir de Campalle ile “eğitmen” sıfatı da eklemiş oldu. Campalle çok önem verdiğim bir etkinlik. Sonuçta herkes hekim olarak bire bir ulaşamasa bile, bu etkinlikler sayesinde onlarca anne-baba adayı ile bir araya geliyoruz. Sadece ben değil, çok değerli bir eğitmen kadrosu ile bir hafta sonu boyunca “doğum ve annelik” konuşuyoruz. Pandeminin getirdiği zor koşullara rağmen dokuz etkinlikte yüzlerce anne-babayı misafir ettik. Çok keyifli geçen iki gün sonunda tüm katılımcılar ile çok sıcak duygularla vedalaşıyoruz. İki gün boyunca tüm ekipçe çok koşturuyoruz, çok yoruluyoruz, ama etkinlik bittiğinde yaşadığımız mutluluğu, tatmini anlatamam. Bunu çok net söyleyebilirim ki, Campalle katılan anne-babaların hayatlarına dokunuyor, onların sadece doğuma değil, anne-babalığa bakış açılarına çok önemli katkı sağlıyor.
Buradaki anılardan da bir kitap çıkar mı?
Kim bilir… Ben yazmayı çok seviyorum, yazarken keyif alıyorum. Ama önemli olan yazanın değil, okuyanın keyif alması… İlk kitabın başarılı olduğunu, beğenildiğini görelim sonrasında yazmaya devam edecek cesaretimiz olur.
O zaman kitabın devamı gelecek gibi?
İnşallah gelecek gibi! Kitap tam kapanma günlerinden hemen önce yayınlandı. Bırakın alışveriş merkezlerini, kitabevlerini, benzin istasyonlarından bile kitap satışı kısıtlandı. Ona rağmen çok iyi bir çıkış yakaladık. İlk baskıda 25.000 gibi çok yüksek bir basım ile bana olan güvenini gösteren Kronik Kitap’a tekrar teşekkür ediyorum. Aslında benim için asıl kriter satıştan çok beğenilmesi… Şu anda sadece sosyal medyadaki geri dönüşlerden anlıyorum ki, insanlar sevdiler kitabımı . Eğer fırsat olursa okuyucularla bir araya gelmek, onlardan geri bildirimleri yüz yüze de almak çok istiyorum. Tüm bu süreç sonrası için bize yol gösterici olacak.
Konuyla ilgili eklemek istedikleriniz var mı?
Bu kitap ve eğitimler ile ülkemizdeki anne-baba adaylarına vermek istediğimiz bir mesaj var. Ülkemizdeki doğum hakkındaki yaygın olumsuz yargıyı kırmak istiyoruz. Anne adaylarımızın hayatlarındaki en güzel süreçlerden biri olan hamileliği korku içinde, endişeli şekilde yaşamalarına hiç gerek yok. Hekimliğim süresince bir felsefem vardı, “doğum anlarını anne adayları için hayatlarının en güzel anlarına çevirmek”… Meslek hayatımı bu felsefe üzerine inşa ettim. Yıllar içinde gördüm ki bu felsefeyi hayata geçirmek çok da zor değil. Öyle olunca hekim olarak hastalarımla bire bir kurduğum bu ilişkiyi, önce Campalle etkinlikleri ile yüzlerce anne-baba adayına, ardından da kitap ile binlercesiyle kurmaya çalıştım. Meslek hayatımın bundan sonrası için kendime edindiğim misyon da işte tam olarak bu! Ülkemin insanlarının doğuma bakış açısını değiştirmek, doğuma keyif katabilmek, doğumu hayatlarının en güzel günü olarak yaşamalarına katkı sağlamak… Umarım başarılı oluruz. Bana bunları ifade edebilmem için bu fırsatı sağladığınız için e-bebek ailesi olarak sizlere de çok çok teşekkür ederim.