Londra'da Parlamento Meydanı'nda toplanan aktivistler, üzerinde "İlaç şirketlerinin açgözlülüğü öldürüyor" ve "Aşı patentlerini serbest bırakın" yazılı sembolik tabutlarla Başbakanlık ofisi 10 Numara'ya yürüdü.
"Kovid 19: Utanç Günü" adlı gösteride, İngiliz hükümetinden aşı patentleri konusundaki tavrını değiştirmesi istendi. Sembolik cenaze töreninde siyah giyen göstericiler, "Daha ne kadar ölüm" ve "Aşı stoklamaya son verin" yazılı dövizler de taşıdı.
Aktivist Sasha Fitzpatrick, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yürütülen kampanyalar ve kamuoyu baskısı neticesinde daha önce ilaç şirketlerinin patentleri serbest bıraktığını ve böylece insanların uygun fiyatlı ilaçlara erişebildiğini söyledi.
Aynı amaçla bugün dünya çapında eylem yaptıklarını kaydeden Fitzpatrick, "Evet bu bir ölüm kalım meselesi hepimiz için. Hepimiz bu konuda birbirimize bağlıyız ve herkesin Kovid-19 aşılarına, testlerine ve tedavilere eşit erişime sahip olmasını sağlayacak bir çözüme ihtiyacımız var." dedi.
İlaç şirketleri, geliştirdikleri Kovid-19 aşılarının patentlerini vermediği için aşılar ancak o şirketler tarafından üretilebiliyor. Düşük gelirli ülkeler aşı üretemedikleri gibi Batılı ülkelerin aşıları stoklaması nedeniyle vatandaşlarını aşılamada zorluk çekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nden patent çağrısı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile 7 Ekim 2021 tarihinde ortak basın toplantısı gerçekleştirmişti.
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, ilaç şirketlerine patent haklarından vazgeçme çağrısında bulunmuştu. Genel Direktör şunları söylemişti: "Salgınla birlikte eşi benzeri görülmemiş zamanlardan geçiyoruz. Patent hakkı feragatini şimdi kullanmayacaksak ne zaman kullanacağız? Bence aşı üreticisi firmalar ve ülkeler bu soruyu kendilerine sormalıdır. Biz hiçbir ülkeyi veya firmayı zorlayamayız, fakat bu soruyu yineleyerek kendilerini sorgulamalarını sağlayabiliriz. Bundan önce patent hakkı feragatini savunmayan ülkelere neden feragat etmediklerini sorduğumuzda, bunun bir faydası olmayacağı görüşünü savundular. Biz de buna karşın kendilerine, 'Faydası olmayacağını düşünmek yerine neden denemiyorsunuz?' sorusunu sorduk."