Mursaloğlu ailesi, Hatay'ın ilk ve tek cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen'in de ailesi aynı zamanda... Hatay'ın en köklü ailelerinden Mursaloğulları, Soyadı Kanunu'yla Atatürk tarafından verilen Sökmen soyadı nedeniyle farklı bir soyadı taşıyor. Ancak kentte herkes onları Mursaloğulları diye tanıyor. Mursaloğlu ailesi, daha çok Reyhanlı ve Kırıkhan arasında yerleşik büyük bir aile. Oğuz Türkleri'nin Kayı Boyu'na bağlı bir Türkmen aşireti olan Mursaloğulları, Anadolu'da uzun yıllar göçebe olarak yaşamışlar, hayvancılıkla uğraşmışlar. Ailenin Hatay dışında Kayseri, Sivas, Malatya, Erzincan, Elazığ, Kahramanmaraş ve hatta Giresun, Tirebolu gibi çeşitli yörelerde yaşadıkları biliniyor. Mursaloğlu ailesinin Hatay civarına yaptırdığı 17 cami 9 da var. Yaklaşık 2 bin nüfuslu Mursaloğlu ailesi, Türkiye'deki diğer Mursaloğullarıyla bağlarını ise kaybetmiş durumda. Ailede Sökmen- Sökmenoğlu soyadının yanı sıra, Mursal ve Çirkin soyadları da var. Ailenin Çirkin soyadlı kolu, kendilerine nazar değdiğini düşünerek Soyadı Kanunu zamanında bu soyadını almışlar.
500 ATLIYLA SAVAŞ
Cumhuriyet'le birlikte Türkiye'nin ve hatta dünyanın dört bir tarafına dağılan Mursaloğullarının Hatay'daki izlerine dair, Ali ve Mehmet Mursaloğlu'yla Hatay'da buluştuk. Ali Mursaloğlu, ailenin en büyüğü Mursal Hoca'nın sekizinci kuşak torunu. Mursaloğlu ailesinde aileyle ilgili konularda bir danışma meclisi var, Danışma meclisinde Ali Mursaloğlu'nun bir tür ağabeyliğinden söz etmek mümkün. Ali Mursaloğlu bu durumu "Beylik parayla değil, yürekle olur. Bizim evimiz de, soframız da herkese açıktır. Dost bizim için her şeyden önemlidir, bu bize atalarımızın mirasıdır" diye açıklıyor. Aile tarihini ise şöyle anlatıyor: "1810'da buralara gelen bir İngiliz gezginin yazdığına göre, burada bizim büyük dedelerimizden Haydar Ağa'nın konağında kalıyorlar. Ve yanında çalışan insanların başları açık diyor ve eşinin, annesinin söz hakları vardı, diye yazıyor. O dönemde pek çok aile Osmanlı'ya isyan etmiş, orduya çocuklarını göndermek istememiş. Ancak dördüncü nesil olan dedemiz Mustafa Paşa, Balkan Savaşları'na 500 atlıyla katılmış. Ailemizin Elbistan'a kadar nüfuzu var, Maraş'ta, Elbistan'da ailemizin adını taşıyan camiler, medreseler yapılmış. Kırıkhan'daki ünlü Beyazıt Bestami külliyesi, bizim ailemizin külliyesidir, ailemiz tarafından korunmuştur ve büyük dedemiz Mustafa Paşa'nın mezarı da oradadır." Mursaloğlu ailesine 2. Mahmut döneminde Reyhanlı, Kırıkhan, Kumlu ve Demirköprü civarında 380 bin dönüm arazi veriliyor. Bu topraklar Fransız işgali döneminde de Fransız tapularıyla tescil ediliyor. Aile zaman içinde bazı topraklarını elden çıkarmış olsa da yine de 100 bin dönümlük bir araziye hükmediyor ve çiftçilik yapıyor. Çoğu Avrupa'da eğitim gören aile bireyleri, eğitimlerinden sonra memleketlerine yerleşmişler ve topraklarını işletmişler. Ali Mursaloğlu da, bölgenin büyük çiftçilerinden. Nar, nektarin, pamuk, palmiye üretiyor ve bunların büyük kısmını ihraç ediyor.
İSİM KURAN'DAN GELİYOR
Ailenin yazar üyelerinden Mehmet Mursaloğlu soyadlarının kelime anlamının Kuran'a dayandığını ve 'elçi anlamına' gelen 'mürselim' sözcüğünden türediğini belirterek şunları anlatıyor: "Biz vatan olarak Hatay'ı seçmişiz. Aslen konargöçer Türkmeniz. Rahmetli dedelerimizden Derviş Paşa komutasında buradaki Arap istilasını durdurabilmek için buraya tümgeneral olarak atanmış. Onun oğlu olan Mustafa Şevki Paşa bizim son boy beyimizidir. Onun oğlu da Tayfur Sökmen'dir, yani Hatay Devleti Cumhurbaşkanıdır. Tayfur Bey'in asıl soyadı Mursaloğlu'dur. Ancak 1933'te soyadı kanunundan dolayı Mardin bölgesinde yaşayan Artukoğlu Sökmen Bey'in soyadı dedeme verilmiştir. Bu soyadını sadece dedem kullanmıştır. Oğulları dahi soyadını kullanmamıştır. Mesela Meclis Başkanvekilliği yapan oğlu Murat Sökmenoğlu dahi iki soyadını birleştirerek kullanmıştır." Aile her dönem milletvekili de çıkarmış: Şemsettin, İnayet, Abdullah, Hasan ve Reşat Mursaloğlu ile Murat Sökmenoğlu TBMM'de görev almışlar.
DÖRDÜNCÜ MURAT'IN İSTEĞİYLE YERLEŞMİŞLER
Mursal Koca, 1685'li yıllarda 4. Murat tarafından Reyhanlı Türkmenleri'nin başına getirilen bir boy beyidir. 17. yüzyılda yaşamış olan Mursal Koca, Divriği'nin Mursal köyünde doğmuş. Halen Mursal köyü içinde 4. Murat'ın tuğrasını taşıyan bir çeşme ile köy sırtlarından geçen taş yol, Sultan Murat Yolu bu icraatın izlerini taşıyor.
HEM KAYMAKAM HEM UÇ BEYİ
Anlatılanlara göre Reyhanlı'daki Türkmen boylarına sahip çıkan Sultan Murat, Anadolu'daki isyanları bastırıp, aralıksız devam etmekte olan İran harplerine son vermek için sefere çıkmış. Sivas üzerinden Revan Seferi'ne giderken (23 Mayıs 1635), Divriği halkının Sultan Murat Yolu dediği güzergâhı kullanmış, Divriği'nin Mursal köyüne de uğramış, adamlarından birisi olduğu söylenen Kayı boyundan Mursal Koca'yı Reyhanlılara boy beyi tayin etmiş. Arap mıntıkalarının yanı başında kurulan Reyhanlı uç beyliği aynı zamanda İskenderun, Halep kervan ve iskele yolunun muhafızlığını da yapmış. Bu yüzden Mursal Koca aynı zamanda kaymakamlık görevine de getirilmiş. Kaymakamlık ve beylik zamanla babadan oğula geçmek suretiyle Mursal Koca'nın çocuklarına da intikal etmiş. Sırasıyla Mursaloğlu Hacı Mustafa, Mursaloğlu Osman Ağa, Mursaloğlu İbrahim Ağa, Mursaloğlu Halil Ağa, Mursaloğlu Haydar Ağa, Mursaloğlu Çirkin Ağa, Mursaloğlu Çirkin Ömer Ağa, Mursaloğlu Ahmet Paşa ve Mursaloğlu Mustafa Şevki Paşa aşiretin liderliğini üstlenmişler. Mursaloğullarının yönettiği aşiretlerin içinde çeşitli boylar da yer almış. Bu boylar kendi içinde bağımsızmış, ancak müşterek konularda son sözleri Mursaloğulları söylermiş. Aşiret kışları Amik ovasında oturur, yazları ise yaylaya çıkarmış.
HATAY DEVLETİ
Hatay Devleti, İskenderun Sancağı'nın 2 Eylül 1938'de bağımsızlığını ilan etmesi ile kurulmuş olan Türk devleti. 29 Haziran 1939 günü devletin yasama organı olan 22 üyesi Türk olan 40 üyeli Hatay Devleti Millet Meclisinin aldığı karar gereği Türkiye'ye katılmış ve Hatay ili olmuştur.
1937'de Milletler Cemiyeti kararıyla Hatay sorununun çözümü için kurulmuştur. Devletin kuruluşu Hatay Millet Meclisi'nin 2 Eylül 1938 tarihli kararıyla ilan edilmiştir. Devlet Başkanlığına Tayfur Sökmen, Meclis Başkanlığı'na Abdülgani Türkmen, Başbakanlığa ise Abdurrahman Melek seçilmiştir. Devletin resmî dili Türkçe, ikinci dili ise Fransızca olmuştu ancak Arapça eğitim veren okullar Arapça eğitime devam edeceklerdi. Kuruluş taslağında iç işlerinde bağımsız olarak düşünülmüş; dış ilişkiler, mali ilişkiler, gümrüklerin ve toprak bütünlüğünün Fransa ve Türkiye tarafından denetim ve güvence altına alınmasına karar verilmişti.
Bütün karar ve yürütme organları Türk nüfusunun yönetiminde olan devletin statü gereği Fransız Suriye mandasına olan bağımlılığı sorun yaratıyordu. Bu nedenle, aşama aşama gerçekleştirilen değişikliklerle Türkiye'ye bağlanmaya doğru giden Hatay, II. Dünya Savaşı'nın yaklaşması nedeniyle Fransa'nın da ısrarcı olamamasından ve Türkiye ile savaşmayı göze alamaması sonucunda, Fransa ile Türkiye arasında 23 Haziran 1939 tarihinde Ankara'da, “Türkiye ile Suriye Arasında Toprak Sorunlarının Kesinlikle Çözümüne İlişkin Antlaşma”nın imzalanması ile Fransa, Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını kabul etmesiyle, 29 Haziran 1939'da Hatay Devleti Millet Meclisi'nin aldığı karar doğrultusunda Türkiye'ye katıldı. Türkiye ise, 7 Temmuz 1939 günü çıkarılan bir yasa ile "Hatay" ilini kurarak katılma işlemini sonuçlandırdı. 23 Temmuz 1939 tarihinde de Fransız birlikleri Hatay'ı terk ettiler.