Yenikapı'da "Katliam Yasası'na Hayır" mitingi

TBMM’den 30 Ağustos’ta geçerek 2 Eylül’de yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki değişikliklere karşı İstanbul Yenikapı’da düzenlenen ‘Katliam Yasasına Hayır Mitingi’ binlerce hayvanseveri bir araya getirdi.

Mitinge SOÇED, Haydiko, Kocaelider 41, Morpati gibi hayvan hakları savunucusu kuruluşlarının yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, milletvekilleri Nimet Özdemir, Perihan Koca, Mustafa Sarıgül katıldı. Sanatçılar Seren Serengil, Derin Mermerci, Sertab Erener, Şebnem Çapa, Hande Yener, Başak Dizer, Mustafa Ceceli, Sedef Avcı, Çağla Şıkel, Tanem Sivar ve çok sayıda ünlü destek vermek için konuşma ve şarkılarıyla miting alanındaydı.

'SESSİZ KULLARIN MARUZ KALDIĞI ŞİDDET BİZİ YAŞATMAZ HALE GETİRDİ'

Mitingde sokak hayvanları için yaptığı konuşmayla tepkisini dile getiren Seren Serengil, "Hangi padişah, hangi başbakan, hangi Cumhurbaşkanı bu hayvanları bizden soyutlayıp da bir yerlere tıktı? Hiçbirisi halkını sevmedi mi?" ifadelerini kullandı.

Kısa bir konuşma ardından "Olsun" adlı şarkısını söyleyen Sertab Erener, "Bu sahneye çıkıp genelde şarkı söylüyorum. Çok konuşmayı seven biri değilim. Seren zaten söylenmesi gereken olağanüstü şeyleri söyledi. Şimdi o yüzden şarkı söyleyeyim" dedi.

Konuşması sırasında duygulanan Ajda Pekkan "Lütfen bizi daha fazla perişan etmesinler. Hayatını kaybeden masum insanlarımız için nasıl perişan oluyorsak, bize Allah'ın emaneti olan sessiz kulların maruz kaldığı şiddet ve eziyet bizi yaşatmaz hale getirdi” şeklinde konuştu.

‘GERÇEK ÖLÜM FERMANI ÇIKARACAKSANIZ KADIN KATİLLERİNE, ÇOCUK İSTİSMARCILARINA ÇIKARIN’

Mustafa Ceceli konuşmasında yasanın geri çekilmesi gerektiğini vurguladı. 'Es' şarkısını söyleyen Ceceli, "Bu yasayı koyanlara buradan sesleniyoruz. Bugün hayvanlara, yarın insanlara yapılacak. 'Sokaklarda bu masum canlar tehlike yaratıyor' diye ölüm fermanı çıkartıyorsunuz. Gerçek ölüm fermanını çıkartacaksınız kadın katillerine çıkartın, çocuk istismarcılarına çıkartın, psikopatlara çıkartın, tecavüzcülere çıkartın. Bizim 3 köpeğimiz var, 2'sini barınaktan sahiplendik. Bizim kültürümüzde karıncayı bile incitmek yoktur. Toplayıp katletmek, öldürmek nereden çıktı? Gerçekten kalbimiz yaralı, gönlümüz kırık. Buradan kanun koyuculara, Anayasa Mahkemesi'ne sesimizi duyurmak istiyoruz. Lütfen insanı insan yapan merhametidir. Yasayı geri çekin" sözleriyle yaşananlara tepkisini dile getirdi.

‘ONLARIN SESİ OLMAYA GELDİK’

Şarkıcı Hande Yener, kedi sahiplendiği çocukluk yıllarında annesiyle yaşadığı anıyı anlattı. 'Sevdim Seni Bir Kere' ve Barış Manço'nun 'Arkadaşım Eşek' şarkılarını da seslendiren Yener, bir köpeği dirgenle öldüren şahısla ilgili "Son zamanlar zaten... Dünkü görüntülerden sonra kendime gelemiyorum. Dünkü adamı affedemiyorum, affetmem mümkün değil. O garip hayvan ne istiyorsa o olsun ona" ifadelerini kullandı.

Şarkıcı Ceylan Ertem "Çok politik sebepleri olduğunu ne yazık ki biliyoruz. Biz birilerini seçtik, bizi temsil ettiklerini düşündüğümüz kurum ve kişilerden çözüm istedik. Sonuç korkunç bir karar. Öldürmeyi bu kadar basitleştiren, kolaylaştıran bir sistemi reddediyoruz. Ne yazık ki milyonlarca canı ölçüsüz biçimde katletmek kararı aldılar” diyerek yasaya tepki gösterdi.

Şarkıcı Norm Ender, "Katliam yasasına tabii ki 'Hayır' diyoruz. Canların yaşam hakkı için buradayız. Anadolu irfanını yaşatmak için... Ne diyor Kur'an ayetlerinde? 'Onlar benim sessiz kullarım, şimdi susuyorlar, ama ahirette konuşacaklar', dolayısıyla onların sesi olmaya, dili olmaya geldik. Bu düş çok güzel. Yarınların daha güzel, daha adil, daha mutlu sokakları için bu düş çok güzel" ifadelerini kullandı. Ardından şarkılarını söyleyen Norm Ender, kapanışı, Cumhuriyet'in 100. yılı için yazdığı "Parla" şarkısıyla yaptı.

‘KATLİAM YASASININ DEĞİŞTİRİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ’

Alanda yapılan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: "Değerli Basın Mensupları, Köpekleri Öldürme Kanunu'na dönüşmüş 7527 Sayılı katliam kanunu TBMM’de kabul edildi. Bu kanun ile sokak hayvanı sorunu çözülmeyecek, aksine sahipsiz köpek sayısı daha da artacak. Ölüm ve üreme Döngüsü devam edecek.1 Eylülde yaptığımız bu miting ile bu katliam yasasının, TBMM de yeniden görüşülüp, sokak hayvanları konusunda gerçekçi, vicdani, etik ve tıbbi çözümler getirilmek üzere değiştirilmesini talep ediyoruz. Yurdun dört bir yanından gelen 10 binlerce hayvan sever gönüllüler, kitlesel sivil toplum örgütleri, merhametli vatandaşlar ve çok değerli sanatçılarımız ile bu talebimizi Sayın Cumhurbaşkanlığına ve TBMM ye duyurmak istiyoruz.

7527 SAYILI KANUN NİÇİN KATLİAM GETİRİYOR?

- Bu yeni kanunda üretimi durduracak yaptırımlar içeren maddeler YOK. Hayvanlar kaçak, merdiven altı ve ruhsatsız yerlerde üretilmeye, satılmaya devam edecekler. Üretilen hayvanların internet üzerinden satışına karşı da hiçbir önlem olmadığı için üretim serbestçe devam edecek.

- Yeni yasanın 13. Maddesi belediye görevlerinden 5996 sayılı kanuna atıfta bulunarak belediyelere genişletilmiş öldürme yetkisi vermiş. Ayrıca, Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin maddelerini de çarpıtarak yorumlayarak, hiçbir gerekçe aranmadan sırf sayı arttı diye de belediyelere öldürme yetkisi vermiş.

3- Hepsinden daha vahimi, sokak hayvanlarının ana kaynağı olan, Türkiye'de 20 bine yakın köyde hayvancılık tarım ile uğraşan 10 milyonlarca vatandaşın canını malını koruyan 100 binlerce bekçi çoban köpeklerinin, sahiplerince kırsala ilçe ve beldelere atılan yavrularına yönelik başta kısırlaştırma olmak üzere hiçbir tedbir hüküm yasada yok. Bu ana kaynak yok sayılmış. Bu 100 binlerce yavru, 20 yıldır olduğu gibi atılmaya ve üremeye devam edecekler. Bir taraftan üreyip çoğalırken öte yandan öldürülecekler. Bu yasa üreme ve katliam döngüsü getiriyor.

4- 7527 sayılı bu yasanın 6. ve 10. Maddeleri ile 20 yıldır bakımevi kurmamış 1200 belediyeye "bütün sahipsiz kedi ve köpekleri toplayın ve kesinlikle bırakmayın" diyor. Bu akıl mantık ve uygulama dışı tamamen belediyeleri öldürmeye zorlayan bir hüküm. Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı bu yasada katliam yok diyor. Ama bu 1200 belediyenin topladığı hayvanları nereye koyacağı sorusunun cevabını vermiyor Sayın Bakan. Yani kısaca hayvanlar bir taraftan üreyip çoğalırken, öte yandan öldürülecek. Bu yasal bir üreme katliam döngüsü getirecek.

5- Belediyelerin bakımevindeki hayvanları bırakması halinde veya topladığı hayvanları bakımevine getirmemesi halinde 10. Madde ile hayvan başına 50 bin TL gibi büyük cezalar getiriliyor. 20 yıldır 5199 unun bakımevi kurma kısırlaştırma yapma hükmünü uygulamayan belediyelere hiçbir idari yaptırım getirilmez iken, şimdi toplayıp öldürmeyen belediyelere büyük idari para cezaları getiriliyor.

6- Yasadan yerel hayvan koruma gönüllüsü kavramı da çıkartıldığı gibi, merhametli vatandaşlara hayvanlara bakma doyurma iki lokma verme gibi konulara da yaptırımlar getiriliyor. Yasadan koruma kavramı da çıkartılmış. Ya sahipleneceksin ya da hiç bir hayvana yardım etmeyeceksin, iki lokma bile vermeyeceksin hükmü var bu yasada.

7- Bu yasada 20 bine yakın köyde merhametli vatandaşlarca bakılan milyonlarca başta sahipsiz kediler olmak üzere köpeklerin nasıl toplanacağı ne yapılacağı ile ilgili bir husus yok. Bu da büyük bir karmaşa getirilecek.

Özetle bu yasa, bir intikam ve hınç ile hazırlanmış, amacı çözüm olmayan, amacı köpeklerin öldürülmesi olan, hayvan seven merhametli vatandaşların cezalandırılması ve toplumda karmaşa yaratılması olan bir kanundur. Bilinmeli ki, Hayvan severler sadece birkaç bin aktivisten ibaret değil. Yurdun dört bir yanında, Anadolu İrfan Geleneğinin kadim merhametin devamı olan 10 milyonlarca vatandaşımız var. Osmanlı ecdadımızın devamı olan milyonlarca insanımız var. Yavrulu bir anne köpek için ordularının yolunu değiştiren Hz. Peygamberimizin ümmeti olan bir toplum var. Bu toplum bu masum hayvanların katledilmesine izin vermeyecek. Merhamet mücadelesi bu yanlış karardan dönülünceye kadar devam edecek."