İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7552 %0.02
37,3222 %-0.55
103.039,18 %3.478
3.171,51 0,66
Ara
Muhalif. ARAŞTIRMA Beynimizin hikayeleri anlama şekli büyüdükçe değişiyor

Beynimizin hikayeleri anlama şekli büyüdükçe değişiyor

Bilim insanları, beynimizin bir filmdeki duygusal ve sosyal uyaranlara bebeklikte ve yetişkinlikte farklı tepki verdiğini keşfetmiş.

Okunma Süresi: 3 dk

Bulgular, çocukların algıladığı şeylerin aslında yetişkinlerin algıladığı şeylerin daha gürültülü bir hali olduğu kuramına meydan okuyor ve çocukların dünyayı kendilerine has biçimde anlayıp yorumladığını akla getiriyor.

Etrafımızdaki dünyayı algılayıp hatırlama kabiliyeti, hayatın ilk 20 yılında köklü bir değişimden geçiyor. Büyük çocukların ve yetişkinlerin, etraflarındaki dünyayı daha iyi anlayıp yorumladığı ve yaklaşan durumları daha iyi sezdiği kabul ediliyor. Fakat bu bilgi edinme döneminin altında yatan beyin faaliyetlerindeki değişimler tam olarak anlaşılmış değil.

Columbia Üniversitesi Psikoloji Bölümünde doktora sonrası araştırma görevlisi olan baş yazar Samantha S. Cohen şöyle açıklıyor: “Yetişkinlerde film izlemek, farklı kişilerde eşgüdümlü beyin yanıtlarını harekete geçiriyor ve bu kişilerin filmi nasıl algıladığını, anladığını ve hatırladığını yansıtıyor. Yapılan pek çok çalışmada, gelişim esnasındaki bilgide meydana gelen değişimlere bakılmış. Fakat hikaye anlatımına ait karmaşık uyaranların içimizdeki temsilleri yaşla birlikte nasıl ortaya çıkıyor ve tıpkı bir filmin olay örgüsü gibi dünyadaki tahmin edilebilir, tabiata uygun olayları anlamamıza olanak sağlıyor? Bu pek anlaşılmış değil.”

Beynin karmaşık hikayelere ve filmlere verdiği yanıtları analiz etmek kolay değil çünkü beyin genelinde bu türden uyaranlara verilen yanıtların tahmin edildiği hiçbir model yok. Alternatif ve modelsiz bir yaklaşım ise özneler arası ilişkiyi (ISC) kullanmak. Bu yöntemde, film seyredenlerin beyinlerindeki bir bölgede görülen tepkilerin benzerliği ölçülüyor.

Araştırmacılar yeni çalışma kapsamında, çocuklar ve genç yetişkinler hem sosyal hem de duygusal temalar barındıran kısa bir video animasyonu izlerken kaydedilmiş fMRI beyin taramalarını kullanmış. Bu taramalar, halka açık büyük bir veri tabanından alınmış. Bilim insanları daha sonra en küçük (5-8 yaş) ve en büyük (16-19 yaş) yaş gruplarında, aynı yaşta ve farklı yaş çocuklar arasındaki ISC’yi ölçmüş.

Analiz sonucunda, filme dönük beyin tepkilerinin aynı yaştaki çocuklarda tutarlı olma eğilimi taşıdığı ancak bu yanıtların çocuklar büyüyüp yetişkinliğe geçerken değiştiği keşfetilmiş. Özellikle de hikayenin içindeki olayları içsel biçimde anlamakta kullanılan beyin bölgeleri, yüzeysel anlatım bilgisini takip eden bölgelerden çıkarak hikayedeki duyusal detayları ve karakterlerin zihinsel durumlarını takip eden bölgelere geçiş yapmış.

Çocukların ve yetişkinlerin hikayelere verdiği tepkilerdeki farklılıkları incelemenin bir yolu da, filmde hikayeyi meydana getiren kilit olayları nasıl fark edip algıladıklarını karşılaştırmak. Araştırma takımı hem çocuklara hem de yetişkinlere, hikayedeki anlamlı sahne değişimlerinin nerede meydana geldiğini düşündüklerini sormuş. Bunun sonucunda yedi yaş kadar küçük çocukların, hikayeyi yetişkinlerle aynı şekilde bölümlere ayırdığı fakat büyük çocukların beyinlerinin, filmde yaklaşan olayları daha iyi öngördüğü keşfedilmiş. Hatta anı oluşumu bakımından önemli bir bölge olan hipokampüste, yaşı küçük çocukların hikayedeki olaylar arası geçişlere daha kuvvetli tepkiler verdiği görülmüş. Çocukların halen dünyadaki olaylara yönelik bir anlayış geliştiriyor olması, bu durumun sebebi olabilir.

Columbia Üniversitesinde yardımcı psikoloji profesörü olan kıdemli yazar Christopher Baldassano, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Elde edilen sonuçlar, beynin hikayelere verdiği tepkilerin çocuklar büyüdükçe hem daha eşgüdümlü hale geldiğini, hem de dinamiklerinin ve zamanlamalarının yetişkinlere daha benzeyecek şekilde değiştiğini gösteriyor. Dahası ise bu çalışma, çocukların dünyaya dönük şematik bilgiyi nasıl kazandığını ve bu bilgiyi uygun zamanda konuşlandırmayı nasıl öğrendiklerini belirlemeye zemin hazırlıyor.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *