İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4588 %-0.06
36,5388 %-0.14
3.521.964 %3.474
3.054,31 0,03
Ara
MUHALIF GAZETECILIK ARAŞTIRMA Bitkiler koku alabilir mi?

Bitkiler koku alabilir mi?

Baharda bahçeleri dolduran çiçekleri, yaz sıcağında sahilde bir karpuz dilimini ya da soğuk kış günlerinde cezvede köpüren kahveyi görmesek de kokusundan tanırız. Tanıdığımız, bildiğimiz bu kokuların üzerimizdeki etkileri saymakla bitmez… Peki ya bitkiler kokuları algılayabilir mi?

Sinir sistemleri olmamasına rağmen bitkiler de görür, duyar ve koku alırlar. Bu duyumlar bir insanın algılayışından elbette farklıdır ancak temelde aynı amacı karşılar. Bitkilerin daha iyi beslenmek için ışığa doğru uzaması, yaşam döngüsünü devam ettirmek için yaprak dökmesi gibi fiziksel birçok değişim bu algılamalar sayesinde olur.

Uyaranlar aracılığıyla havadaki uçucu maddelerin algılanması kokuyu oluşturur. İnsanlar burunlarındaki sinir hücreleri sayesinde bu maddeleri algılarken bitkilerin kokuyu algılama ve tepkileri farklı şekillerdedir.

Kökeni Antik Mısır'a kadar dayanıyor


Eski mısırlılardan bu yana özellikle meyveleri olgunlaştırmak için ısı, gaz, karanlık ya da diğer meyvelerden yararlanılmıştır. Ancak bu yöntemlerin ana kaynağı bütün bitkilerin yaşam döngüleri boyunca ürettikleri etilen adlı maddedir.  Etilen; bitkilerin olgunlaşmasını, çiçek açmasını, meyve vermesini ve hatta yapraklarının dökülmesini sağlayan doğal bir bitki hormonudur. Bu hormon bitkilerin kuraklık ve yaralanma gibi çevresel baskılara verdikleri tepkileri düzenlemek üzere evrimleşmiştir.

Özellikle bazı olgun meyvelerin yoğun bir etilen gazı salgıladığı görülür. Bu doğal bitki hormonu sayesinde bitkilerdeki olgunlaşma süreci hızlı gelişir. Evrimsel süreçte bitkinin hızlı olgunlaşması, meyvelerin canlılar tarafından yenilip tohumlarının yayılmasını sağladığı için ekolojik açıdan oldukça faydalıdır. Olgun bir muzla bir arada bulunan henüz erginleşmemiş elma, armut gibi meyveler bu gazın kokusunu algılar ve olgunlaşma süreci hızlanır.
Siz de günlük yaşantınızda erginleşmesini beklediğiniz meyvelerin yanlarına bir olgun muz ya da elma koyarak etilen hormonundan yararlanabilirsiniz.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *