İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4848 %0.01
36,6914 %0.27
3.493.600 %2.056
3.065,56 0,40
Ara
MUHALIF GAZETECILIK ARAŞTIRMA “Her an kaçmaya hazır insanlar ve acil durum çantaları”

“Her an kaçmaya hazır insanlar ve acil durum çantaları”

Orman yangınlarından ölüm tehditlerine, dünyanın dört bir yanında binlerce insan kapısının önünde acil durumlar için hazır bir çantayla yaşıyor.

Bazıları için bu, kapının vurulma sesi ya da bir patlamanın gümbürtüsü, camların kırılması ve yeryüzünün yarılmasıyken bazıları için ise rüzgardaki duman kokusu veya su seviyelerinin aniden yükselmeye başladığını belirten büyük harflerle yazılmış bir haber kuşağıdır. 

Tutuklanma riskiyle karşı karşıya olan bir insan hakları savunucusundan, çatışma bölgesinde yaşayan bir aile veya gece yarısı aile içi şiddetten kaçmayı planlayan bir kadın olsun, hepsinin ortak bir noktası var: bu anı düşünerek hazırlanmış bir çanta. 

Bu insanlar korkularını dindirmek için çok az şey yaptığını söylüyorlar. Ancak aniden hareketlenmeleri gerektiğinde de hazır olduklarını biliyorlar. Verilen uyarılar ne kadar ciddi olursa olsun, ne kadar az zamanları kalırsa kalsın gitmeye her an hazırlar. 

Seyahat çantalarının geçmişi hikayelerle dolu ve net değil. Medeniyet var olduğu sürece insan hayatında tehlike, felaket ve savaş var.  

Eli sopalı ilkçağ insanlarının tablolarından, İkinci Dünya Savaşı sırasında bavulları sürükleyen çocukların siyah-beyaz fotoğraflarına kadar, tarih bize kriz zamanlarındaki insanları anlatır. İnsanlar kritik durumlarda her zaman hayatlarını küçük, taşınabilir paketlere sığdırmaya başarabilmişlerdir. 

Günümüzde insanların çantalarını hazırlama sebepleri ve yöntemleri çeşitlilik göstermektedir. Rus birliklerinin Şubat ayında Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana, hayatları bir anda alt üst olan 10 milyondan fazla insan, eşyalarını sırt çantalarına koydular ve kilometrelerce mesafeyi yürüyerek kat ettiler. Bu kafilede; kadınlar, çocuklar, evcil hayvanlar bulunuyordu. 

Diğer ülkelerde ise en büyük sorun çevresel felaketlerdi. Bu felaketler 2020 yılında 7 milyon insanı yerinden etti. Güney Asya’nın sele yatkın bölgelerinde; sırt çantaları dışına çöp poşeti geçirilerek en üst raflarda muhafaza edilirken, orman yangını riski bulunan bölgelerde yaşayanlar doğum belgelerini kapının yanında ısıya dayanıklı bir kutunun içerisinde saklıyorlar. Aile içi şiddete maruz kalan milyonlarca kadın ise çözümü çantalarını evin dışında bir yere saklayarak buluyorlar. 

Otokratik ve otoriter rejimlerin yükselişte olmasıyla birlikte insan hakları savunucuları ve aktivistleri de ciddi bir şekilde savunmasız durumdalar. Uluslararası insan hakları ağı HRD Memorial'a göre, son üç yılda dünya çapında 900'den fazla insan hakları savunucusu öldürüldü. 

İsveçli sivil toplum kuruluşu Civil Rights Defenders; ölüm tehditleri, şiddet ve tutuklama nedeniyle gerçekleştirilen acil yardım taleplerinde endişe verici bir artış olduğunu bildirdi. Bu insanlar güvenli ülkelere gitmek yerine kendi vatanlarında tehlike altında yaşamaya devam ediyorlar. Sivil Haklar Savunucuları'nın küresel program direktörü Gabrielle Gunneberg, "Onların bulundukları yerde kalma ve çalışma konusunda gerçekten güçlü bir istekleri var, çünkü onların ihtiyaç duydukları yer orası" diyor. "Onlar çok cesur insanlar." 

Peki, her an evinizden ayrılmanız gerekebileceğini bilseydiniz ve ne zaman geri dönebileceğinizi bilmeseydiniz bavulunuza ne koyardınız?

Haberimizde her an kaçışa hazır insanların çantalarına neler koyduklarına yer veriyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri 

'Bir gününüz ya da sadece dakikalarınız olabilir' 

Glen Haydon, lives in wildfire territory 

45 yaşındaki Glen Haydon, izcilik yaptığından beri her zaman hazırlıklı olma düşüncesiyle hareket ediyor. “Ama bunun ne anlama geldiğine dair fikrim kesinlikle zaman içinde gelişti” diyor. California'da yaşayan bir itfaiyeci olarak, bir yangının evi yerle bir etmesinin ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. “Evlerinin enkazını eleyen birçok insan gördüm, kendimi onların yerine koymaya çalıştım ve bu çok derin bir kayıp” diyor. "Umarım bunu asla yaşamak zorunda kalmam." 

İklim krizi son zamanlarda, ABD'nin batı kıyısındaki yangınların daha çok artmasına neden oldu. Haydon, "Son altı yılda, bu yangınların neden olduğu tahribat ve yıkımda önemli bir değişiklik oldu" diyor. "Son birkaç yıldır her yıl, 'Aman Tanrım, şimdiye kadarki en kötü sezon' dedik. Şimdi neredeyse şaka gibi, çünkü bu yıl bir önceki yıldan bile daha kuru. 

Geçen yaz karısı hamileyken, Haydon'a bölgedekilere tahliye etmesini isteyen yazılı bir mesaj gelmiş. Ancak Haydon o anda başka bir yangınla mücadele ediyordu ve sinyal dışıydı. Eşi geçmiş tatbikatlara istinaden; bir arkadaşının evine gitmeden önce dolaptan acil durum çantasını, yanmaz bir zarf içinde tuttukları belgeleri, iki kedileri için gerekli evcil hayvan malzemelerini ve Haydon'ın büyükbabasından miras kalan kılıcını aldı. Haydon, "Tecrübelerime göre, yangının başladığı yere ve sizinle ilgili olarak nerede olduğuna bağlı olarak bir veya iki gününüz veya dakikalarınız olabilir" diyor. “Eşim ve ben her zaman tedbirli davranıyoruz. Bu, uyarıyı alırsan, gitmelisin demektir.” 

Yangın o gün yön değiştirdi ve evleri zarar görmedi. Haydon, “Ama uzakta olmak ve geldiğinizde neyle karşılaşacağınızı bilmemek zordu” diyor. En kötüsünü hayal etmemenin çok zor olduğunu söylüyor. 2018'de Sierra Nevada'nın eteklerindeki Paradise kasabasında çıkan bir yangında 85 kişi öldü, 19.000 bina ve ev kül oldu. Haydon ve ekibi olay yerine ilk gelenlerdendi. “Bu olay hala beni rahatsız ediyor” diyor. 

Kızının doğumundan bu yana, Haydon'ın dikkatli olma sezisi ve aynı zamanda çanta koleksiyonu da arttı.  

"Daima paketlenmiş ve hazır  küçük bir bebek bezi çantamız var" diyor. "Bu sadece temel kitin bir parçası ve bizimle her yere gidiyor." İklim krizi kötüleşirken bile ailesinin Kaliforniya'dan ayrıldığını hayal edemiyor. “Evimiz için olası bir yangın ihtimali zayıf” diyor. "Sürekli korku içinde yaşamak zorunda değilsin, ama bir farkındalık halinde yaşamak zorundasın." 

Bangladesh 

'Herhangi bir zamanda, herhangi bir nedenle bana her şeyi yapabilirler' 

Farrah, LGBTQ+ aktivisti 

Onu bir çanta hazırlamaya ve onu ön kapının yanındaki bir ayakkabı rafında hazır tutmaya ikna eden, Farrah'ın kızıydı. "Benim için çok endişelendi. Kaçmak zorunda kalırım diye küçük bir sırt çantası hazırladık.” 

62 yaşındaki Farrah, yetişkin yaşamının büyük bir bölümünde cinselliğini bir sır olarak sakladı. Kızı, birkaç yakın arkadaşıyla birlikte onun lezbiyen olduğunu biliyordu, ama o kadardı. Bangladeş'te eşcinsellik yasa dışıdır; Farah’ın cinsel yöneliminin daha fazla kişi tarafından bilinmesi hayatını riske atacaktır. 

Bu durum, 2006'da iş sayesinde bir grup gençle tanıştığında ve birçoğunun cinsellik veya cinsiyet kimlikleriyle de mücadele ettiğini fark ettiğinde değişti. Bazıları erkeklerle görücü usulü evliliklerle karşı karşıya kalmış, bazıları ise akıl sağlıklarıyla boğuşmuşlardı. Farrah, "Bunun bir hastalık olduğunu ve normal insanlar gibi olmadıklarını düşündüler" diyor. "Bunu aşmaları için onlara yardım etmek istedim." 

Farrah sessizce ülke çapında lezbiyen kadınlar ve trans erkeklerden oluşan gayri resmi bir destek ağı kurmaya başladı - anonim bir yardım hattı aracılığıyla ücretsiz danışmanlık, ayrıca heteroseksüel ilişkilerden ayrılması gerekenler için yasal tavsiye ve mesleki eğitim sağladı. 

Ancak bu tür çalışmalar büyük risk taşıyor. Farrah'ın diğer LGBTQ+ aktivisti ve yakın arkadaşı Xulhaz Mannan 2016'da aşırı dinciler tarafından şiddetli bir saldırıda öldürüldü. “İşlerin ilerlediğini ve güvende olduğumuzu sanıyordum” diye belirtiyor. "Ama sonra Xulhaz öldürüldü ve ben hala sıfırda olduğumuzu anladım." Bağlantıları kendisinin kara listeye alındığını söylemesinin ardından dört ay boyunca evden çıkmadı. Şimdi bile dışarı çıkmadan önce boynuna kalın bir fular sarıyor. "Böylece boğazımı kesmeye kalkarlarsa, onların işini daha da zorlaştırmış olurum." diyor. 

Farrah'ın çantasının içindekiler pratik: iç çamaşırı, iki kot pantolon, beş tişört, tansiyon ve şeker hastalığı için ilaçlar, ayrıca mumlar ve çakmak. Çantasında kızının ve dört aylık torununun fotoğraflarını saklıyor. Başka bir şeye ihtiyacı olmadığını söylüyor. 

“Toplum hala 50 yıl önce olduğu yerde” diye ekliyor. “Bana her an her şeyi, herhangi bir nedenle yapabilirler. Bangladeş'te lezbiyen bir kadın olarak tanınma umudu yok.” Ülkeyi terk etmek bir seçenek değil. Farrah, "Benim yerimi alacak kimse yok" diyor. “Ülke genelinde, kendilerinde bir sorun varmış gibi hissederek büyüyen tüm genç kadınları ve kızları düşünüyorum. Onları asla terk etmeyeceğim.” 

Küba

'Çoğu zaman, onları almaya zamanınız bile olmuyor' 

María Elena Mir Marrero, insan hakları aktivisti 

1990'ların başında, María Elena Mir Marrero Küba'da insan hakları için kampanya yapmaya başladığında, komşuları önce onun CIA için casus olarak çalıştığını düşündüler. Yıllar sonra şaşkınlıkla "Gece geç saatlerde yazdığınızı duyabiliyorduk, bu yüzden ABD'ye rapor verdiğinizi düşündük" dediler.  

Mir Marrero ‘devlet sansürüyle mücadele etmek için çalışan ve Küba'nın otoriter rejimi altındaki yozlaşmış adalet sistemine karşı konuşan bir yeraltı aktivist ağının parçası olduğumu’ söylediğimde eskisinden daha endişeli göründüler dedi. 60 yaşındaki Mir Marrero, "İnsanlar bana yanlış bir şey yapıyormuşum gibi davranıyor" diyor. “Ama kendim ve toplumum için daha iyi bir hayat istemenin neden kötü bir şey olduğunu asla anlayamayacağım.” 

Uzun bir süre gizlice çalıştı: hükümet yetkililerinin onları keşfederlerse yapacaklarından korksa da  sessizce evinde muhalifleri saklıyordu. Sonunda ifşa olduğunda, tehditler düşündüğünden daha kötüydü. Geçici olarak saklandı ve bazen kılık değiştirerek evden çıktı. Ancak yetkililer, üç yaşındaki oğlunu elinden almakla tehdit etse bile, hükümete karşı çıkmak için çalışmaya devam etti.  

Zamanla Mir Marrero, çalışmalarının neden bu kadar önemli olduğunu açıklamaya çalışmak için oğluna mektuplar yazmaya başladı. “Çocukluğunu çalmış gibi hissediyorum” diyor. “Tamamen izole edilmiş, ayrımcılığa uğramış ve her zaman korkmuş hissederek yaşanmış bir hayattı.” 

Şimdi 30'lu yaşlarında olan oğlunun kendi çocuğu var ama Mir Marrero onun evini ziyaret etmesine izin vermiyor. “Babasının yaşadıklarını torunumun yaşamasını istemiyorum” diyor. "Aynı hikayeyi tekrar etmekten kaçınmalıyım." 

Eski cumhurbaşkanı Fidel Castro'nun 2016'da ölümünden sonra hayatın düzeleceğine dair umutlara rağmen, Mir Marrero'nun Küba'daki durumu, birkaç haftada bir gelen tehditlerle belirsizliğini koruyor. Hala aynı acil durum çantalarını topluyor ve evin her yerine bırakıyor, bu yüzden kaçması gerektiğinde her zaman kolayca ulaşabileceği bir çanta var. “Çoğu zaman onları almaya vaktiniz bile olmuyor” diyor. Her çanta aynı temel öğeler bulunuyor: iç çamaşırı, diş fırçası ve diş macunu ve roll-on deodorant. "Başka bir şeye ihtiyacım yok" diyor. 

Gerçek şu ki, koşmaktan yoruldu. Mir Marrero, temel insan hakları için otuz yıl boyunca savaştıktan sonra, kendi güvenliği söz konusu olduğunda korkacak hiçbir şeyi olmadığını söylüyor. “Ne kadar saklanırsan ya da kendini ne kadar korumaya çalışırsan o kadar çok güleceklerini öğrendim” diyor. “Zaten benden çok şey alındı… Artık hiçbir şeyden korkmuyorum.” Hükümetin Küba'dan ayrılmasını istediğine inanıyor. "Ve ben onlara bunu vermeyeceğim." 

Vietnam

'Her zaman tetikteyim, her zaman hazırım'

Le Tran, insan hakları aktivisti

Avustralya

'En azından yastığımda evimin kokusu var'

Donna Walker, sel kurbanı

Filipinler

'Burada kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinde tehdit yiyoruz'

Jon, insan hakları aktivisti

Gazze

'Anne babanızın resimlerini saklayarak geçmişinizi kaydedebilirsiniz'

Issam Younis, insan hakları aktivisti

Somali

'Her gün bir risk. Hazırlıklı olmalısınız'

Abdalle Ahmed Mümin, gazeteci

*The Guardian'ın haberinden derlenmiştir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *