Yapılan araştırmaya göre, insanlar sohbet ederken kendilerini sevdirmek için daha az konuşma eğilimi gösteriyor. Virginia Üniversitesi’nden sosyal psikolog Quinn Hirschi ve meslektaşları ”suskunluk önyargısı” adını verdiği bu inancın yanlış olduğu belirtildi.
”Personality and Social Psychology Bulletin” adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan araştırmaya göre insanlar, özellikle ilk görüşmelerde olması gerekenden daha fazla sessiz kalmaları gerektiğine inanıyor. Ancak Hirschi, çoğu insanın ilk izlenimlerini bu şekilde oluşturmadığını söyledi. Bulgulara göre ilk görüşme sırasında çok konuşmak kişiyi sevimsiz göstermiyor.
Independent Türkçe’nin haberinde Hirschi, ”Bazılarının kendileri hakkında konuşmayı sevdiğini, diğer insanlarınsa böyle yaparsak bize yaklaşmak istemeyeceğini düşünüyoruz” diye konuştu. Makalede de konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
”İnsanlar sohbet süresinin yarısından daha az konuşurlarsa sevileceklerine inanıyor. Oysa aslında yarısında veya daha fazlasında konuşurlarsa daha çok seviliyorlar”
”Bulgular, bir kişi ne kadar çok konuşursa o kadar sevimli bulunduğunu gösterdi”
İlk başta iki adımda gerçekleştirilen çalışmada önce 95 lisans öğrencisi, sonra da 110 katılımcı yer aldı. Bu kişilerden önceden tanımadıkları biriyle sohbet ettiklerini ve onları etkilemeye çalıştıklarını hayal etmeleri istendi.
Daha sonra geçilen üçüncü aşamada da 118 katılımcıdan hayal etmeleri yerine birbirleriyle sohbet etmelerine izin verildi.
Bu aşamada katılımcılar, zamanın yüzde 30’u, yüzde 40’ı, yüzde 50’si, yüzde 60’ı veya yüzde 70’inde konuşacak kişiler olarak gruplara ayrıldı. Bulgular, bir kişi ne kadar çok konuşursa o kadar sevimli bulunduğunu gösterdi.
”Sadece insanları güvensizlikten biraz uzaklaştırmaya çalışıyoruz”
Hirschi ve meslektaşları, katılımcıların doldurduğu anketleri ve çalışma sırasındaki davranışlarını inceledi. Böylece katılımcıların karşısındaki kişiyi etkilemek için daha suskun kalmayı tercih ettiği görüldü.
Bunun bir yanılgıdan ibaret olduğunu vurgulayan Hirschi, ”Elbette sohbetin yüzde 100’ünde konuşmanın en iyi strateji olduğunu söylemiyoruz. Sadece insanları güvensizlikten biraz uzaklaştırmaya çalışıyoruz”
