Antik Pompeii şehri, M.S. 79 yılında Vezüv Yanardağı'nın aniden patlamasıyla büyük bir felakete uğradı. Yanardağın püskürttüğü kül ve lavlar, şehirdeki binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Günümüzde İtalya’nın Napoli kenti yakınlarında yer alan bu bölge, kazılarda ortaya çıkarılan antik kent yapıları ve lavlarla kaplanmış iskeletlerle ünlüdür.
DNA Analizleri İlk Kez Kurbanların Kökenlerini Açığa Çıkardı
1775’te keşfedilen Pompeii iskeletleri, alçı kalıplarla korunarak günümüze ulaştırıldı. New Scientist dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, bilim insanları bu alçı heykellerden DNA örnekleri alarak ölenlerin biyolojik kökenlerini inceledi. Çalışma sonucunda, 14 iskeletten elde edilen DNA analizlerinin, ölenlerin İtalya’dan gelmediğini ve birbirleriyle biyolojik akrabalık taşımadığını ortaya koyduğu belirtildi.
Bu analizler ayrıca kurbanların Doğu Akdeniz, Levanten ve Yahudi kökenli bireyler olduğunu gösterdi. Bu keşif, Pompeii'nin çeşitli kültürlerin buluşma noktası olduğunu doğrulayan en somut bilimsel kanıtlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Tarihi ve Kültürel Önemi
Pompeii, hem arkeolojik değeriyle hem de insanlık tarihindeki trajik olaylara ışık tutmasıyla dünya genelinde dikkat çekiyor. Yapılan DNA analizleri, Pompeii halkının etnik çeşitliliğini ve Akdeniz çevresindeki göçlerin o dönemdeki etkilerini de gözler önüne serdi.
