Yeni araştırma, ACS ES&T Water dergisinde yayımlandı ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki musluk ve şişelenmiş su kaynaklarında “ölümsüz kimyasallar” olarak bilinen PFOA ve PFOS’un yaygın olduğunu ortaya koydu. Bu kimyasallar, perfloroalkil maddelerinin bir parçası olarak endüstride geniş bir kullanım alanına sahip. Leke tutmaz, yapışmaz ve yanmaz özellikleri nedeniyle sıklıkla kaplama malzemelerinde tercih edilmektedirler. Ancak doğada bozulmadıkları için su kaynaklarında birikme sorununa yol açmaktadırlar.
Araştırma, musluk suyunda da PFAS seviyelerinin bulunduğunu, ancak bu seviyelerin İngiltere’de daha düşük olduğunu belirtti. Her iki ülkede de bu kimyasalların varlığına dair bulgular mevcut. İyi haber ise, uygun filtreleme yöntemleri ve suyun kaynatılmasıyla bu toksik maddelerin %50 ile %90 arasında bir kısmının etkili bir şekilde ortadan kaldırılabileceği.
Araştırmacılar, özellikle plastik şişelerde bulunan suların PFAS seviyelerinin büyük sağlık tehditleri oluşturmadığını, ancak kamu sağlığının korunması amacıyla izleme ve düzenlemelerin gerekliliğini vurguladılar. Ayrıca, doğal maden suyu ile arıtılmış su arasındaki kıyaslamada, maden suyunun daha yüksek PFAS konsantrasyonlarına sahip olduğu görülmüştür. Bu konsantrasyonlar sağlık uyarı seviyelerinin altında kalmakla birlikte, PFAS’ların çevreye yayılma eğiliminde olduğu açıkça ortaya konmuştur.
