İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4848 %0.01
36,6914 %0.27
3.493.600 %2.056
3.065,56 0,40
Ara
MUHALIF GAZETECILIK BİLİM - TEKNOLOJİ Arılar, çiçeksiz çam ağacından nasıl bal üretiyor?

Arılar, çiçeksiz çam ağacından nasıl bal üretiyor?

Hepimiz arıların çiçeklere konarak bal yaptığını biliriz. Peki ama çam ağaçları çiçek açmıyor... O halde arılar çam balını hangi yöntemle üretebiliyor? Bu sorunun yanıtını Evrim Ağacı yazarı Berkay Kalaycık veriyor...

Bitkiler, her ne kadar rüzgârla tozlaşabiliyor olsalar da, tahmin edileceği üzere, tamamen bilinçsiz ve rastgele olan bu tozlaştırıcıya pek güven olmaz. Fakat böceklere, özellikle de bal arılarına çok daha fazla güvenilebilir. Çünkü bal arıları da yaşamak için çiçeğin salgıladığı polene muhtaçtır. İşte bu mutualist yaşam biçimi sayesinde, çiçekler üremesini, bal arıları da besin kaynağını garantilemiş olur! Nitekim, bal arılarının bu eşsiz özelliği, onları canlılar dünyasında çok önemli bir yere koyar.

Ancak işler, çam ve göknar ağaçları gibi iğne yapraklı ağaçlara, diğer bir deyişle çiçek açmayan bitkilere geldiğinde, biraz karışır. Arılar, bu çiçek açmayan bitkilerden bile besin kaynağını bir şekilde çıkarabilmektedir. Fakat bu arılar bitkilerin fotosentez ile ürettiği şekeri, bu kez doğrudan bitkinin üreme organlarından değil, dolaylı yollardan temin ederek yapar. 

Bu dolaylı yöntemin cevabı aslında çok basittir. Her şey, bilimsel ismi Marchalina hellenica, Türkçe ismi ise çam pamuklu biti olan ve açık sarı renge sahip bir böcek türünün çam ağaçlarında konaklaması ve besin ihtiyacını gidermesiyle başlar. Özellikle Kızılçam (Pinus brutia) ormanlarında görülen bu böcek türü; ağacın fotosentez ile kendi yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için ürettiği besisuyunu, gövde kabuğundaki çatlaklara yerleşip, burada salgıladığı enzimlerle odunsu yapıyı parçalayıp, organik madde geçişinin yaşandığı kambiyal bölgeye ulaşarak ihtiyaç duyduğu besini tüketmeye başlar ve böylece parazitik bir yaşam biçimi ile hayatını sürdürür. 

Ayrıca, beyaz ve pamuksu bir salgı bırakır (yukarıda bunu görebilirsiniz) ve bilim insanları tarafından, bu beyaz ve pamuksu örtünün kendisini potansiyel düşmanlarından sakladığı, kamufle ettiği düşünülür. En nihayetinde, uzaktan bakıldığından ağacın üzerinde bembeyaz lekeler kalır - ki bu da çam pamuklu bitinin varlığından bizi haberdar eder. Besini tükettiğinde ise, kendisi için gerekli olan maddeleri almasının ardından, şekerce zengin kalan kısmı kırmızımsı damlacıklar şeklinde dışkılama yoluyla çam ağacının üzerine bırakır. 

Bal arıları da tam olarak burada devreye girer. Çam pamuklu bitinin ihtiyaç duymadığı bu şekerli atık madde, çam ağacının üzerinde birdenbire bal arıları için özel bir besin kaynağının hammaddesi haline gelir. Anlayacağımız, bal arıları tümüyle çiçek polenine bağımlı olmadan, onun ikamesi olarak bu şekerli atık maddeyi toplayarak kendi besinini, yani çam balını üretebilmiş olur!

Buradan çıkaracağımız belki en önemli sonuç, yaşamdaki çeşitlilik ve onun meydana getirdiği doğal dengedir. Karşılıklı faydacılık üzerine bir yaşam biçimi oluşturan çiçekli bitkiler ve bal arıları arasındaki bu uyum her ne kadar harika olsa da; çam ağacı üzerinde kendi halinde yaşayan bir böcek türünün, ihtiyaç duymadığı organik maddeyi dışkılaması, bir anda bal arıları için bambaşka bir seçeneğe dönüşebilir ve en nihayetinde doğadaki bu çeşitlilik sayesinde yepyeni yaşam biçimleri ve evrimsel avantajlar ortaya çıkabilir.

Ancak insanlar, daha fazla çam balı üretebilmek adına, çam ormanlarına kasıtlı olarak çam pamuklu bitleri salmış ve bundan dolayı çam ağaçları, olağandışı böcek istilaları ile baş etmek zorunda kalmıştır. Bunun sonucunda ise, birçok çam ağacında ciddi hastalıklar ve ölümler meydana gelmiştir.

Umarız ekolojik denge ve biyoçeşitlilik daha fazla önemsenip, bu insan-merkezci uygulamalar bir an önce son bulur ve yerini canlı-merkezci uygulamalar alır.

KAYNAK: Evrim Ağacı / Berkay Kalaycık

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *